Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/353 E. 2022/688 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/353 Esas
KARAR NO : 2022/688

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/10/2012 tarihinde sürücü — sevk ve idaresinde olan—plaka sayılı aracın seyir halindeyken yaya konumda bulunan müvekkili— çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını,— plaka sayılı araç sürücüsü — 2918 sayılı T.T.K’nun ilgili maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu beyan ederek müvekkilinde oluşan sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri sebebi ile uğramış olduğu zararın güncel verilere göre hesaplaması yapılarak şimdilik 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı gideri, 500,00 TL tedavi masrafları olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkili davacı—-ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava ettiği görüldü.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Genel Yetki kuralını düzenleyen 6. Maddesine göre Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, huzurdaki davada davalı konumunda olan müvekkili sigorta şirketinin yerleşim yerinin — olduğunu, dolayısıyla — ilçesi bakımından yetkili mahkeme’nin—Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, bu nedenle davanın —Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini beyan ederek davanın yetkisizliğine karar verilerek dosyanın yetkili— Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın, trafik kazası sonucu davacının, geçici sürekli iş göremezlik tazminatı hak edip etmediği, tarafların kusur durumu tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.6100 Sayılı HMK ‘nun 6/1.maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 16.maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesidir yetkilidir” hükmü yer almaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110.maddesinde düzenlendiğinden diğer bir yetki kuralı da bu yasada yer almakta olup, madde metni “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” şeklindedir.
Somut olayda, haksız fiil –meydana gelmiş, davacının yerleşim yeri de — Davacı yetkili mahkemede dava açmadığından, yetkili mahkemeyi belirleme hakkı yetki itirazında bulunan davalıya geçmiştir. Davalı vekilinin usul kuralları uyarınca yapmış olduğu yetki ilk itirazının yerinde olduğu kanaatine varılarak yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile HMK nun 114/1-ç ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili Nöbetçi — Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.