Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/341 E. 2023/542 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/341
KARAR NO: 2023/542

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– bünyesinde faaliyet göstermekte olan müvekkili şirketin, en gelişmiş küresel ve yerel teknoloji ürünlerinin dağıtımını gerçekleştiren, ——öncü teknoloji dağıtıcı şirketlerinden olduğunu, davalı borçlunun, müvekkilinden bir kısım ticari ürünler satın aldığını, bedelini ödemediğini, verilen ürünler için düzenlenen faturalar davalıya tebliğ edildiğini, borçlu, kendisine tebliğ edilen faturalara süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, tüm taleplere ve geçen süreye rağmen borcunu ödemeyen davalı hakkında icra dosyası ile takip başlatıldığını, Ne var ki borçlu borca açıkça haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, faize ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, davalı/borçlunun — İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, itirazlarında açıkça haksız olan davalı/borçlunun; asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, Yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine, HMK madde 329/1 ve AAÜT madde 23 doğrultusunda kötü niyetli davalının, müvekkilinin vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretini de (AAÜT’ne göre yasal avukatlık ücreti miktarınca) müvekkiline ödemeye mahkûm edilmesine, HMK madde 329/2 doğrultusunda kötü niyetli davalının disiplin para cezası ödemeye mahkumiyetine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.Öncelikle davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için —– Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.—-Asliye Ticaret Mahkemesince; usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça ticari defter inceleme saatinde defterler sunulmadığından gerekli bilirkişi incelemesi yapılamadığı bildirilmiştir.Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı tarafın 2012-2022 (dahil) yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir. Bilirkişi 06/06/2023 tarihli raporunda; davacı şirketin 2012-2013-2014 yıllarına ilişken fiziki defterleri ile 2015-2016-2017-2018-
2019-2020-2021-2022 yıllarına ilişkin E-Defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, tüm defterlerin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu,
davalının davaya katılmadığı, merkezi —–bulunan şirketin Talimatla incelenerek rapor talebinin tebligat yapılamadığından bila ikmal raporsuz döndüğünden incelemenin yapılamadığı, Takip konusu davacı faturalarının e-fatura olduğu, faturaların davalı şirkete e-fatura sistemi üzerinden “Temel Fatura” olarak düzenlendiği ve GİB portali üzerinden davalı tarafa faturaların teslim edildiği, faturalar ile ilgili süresinde herhangi bir itirazın bulunmadığı gibi davalı tarafın takip konusu faturaları kendi vergi dairesine de “alım”
olarak bildirdiğinden davacının teslim / tesellüm edimini ispatladığının söylenebileceği, Taraflar arasında yazılı sözleşme olmasa da bir kısım alımların USD para birimi cinsinden yapıldığı ve e-faturaların yabancı
para birimi üzerinden tanzim edilip kayıtlarda USD hesaplarının ayrı takip edildiği, bu hususta
bir teamülün bulunduğu, davalı tarafından aksi yönde bir beyanın da bulunmadığı, Davacı faturalarının yabancı para birimi cinsinden düzenlendiğinden davacının alacağını yabancı cinsinden talep edebileceği, davacı şirket tarafından davalı şirkete yıllar içinde yapılan satışlar ve karşılığında alınan ödemeler neticesinde 25.03.2022 takip tarihi itibarıyla kalan bakiye kalan, defterlerinde alacak olarak gözüken 7.038,35 USD’yi 25.03.2022 takip tarihi itibariyle talep edebileceği, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmadığı, Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı/alacaklının lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden
kararlaştırılmamış olması münasebetiyle takip tarihinden sonrasında yabancı para (USD) ana para alacağı için 3095 s.k m.4/a maddesi kapsamındaki faizi talep edebileceği, rapor edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalıya teslim edilen mallar karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı yanca ödeme emrine itiraz dilekçesinde davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması ve yapılan işlerin de faturaya bağlanması ve buna binaen takip başlatılması nedeni ile öncelikle tarafların defter incelemelerine bakılmıştır.Davacı şirketin ticari ilişkinin gerçekleştiği 2012-2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz ettiği, davalı şirketin ise ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği anlaşılmıştır. Tarafların vergi dairesinden celp edilen BA/BS formu beyanlarında, davacı şirkete ait 2012-2022 yıllarına ait BS formunda davalı şirkete verilen mal ve hizmete ilişkin 218 adet fatura karşılığı toplam 933.592,85 TL KDV hariç satışın beyan edildiği, davalı şirkete ait 2012-2022 yılına ait BA formunda davacı şirketten 298 adet belge karşılığı KDV hariç 963.162,93 TL tutarında mal/hizmet satın alındığı beyan edilmiş olduğu ve açık hesap alacağını oluşturan 2021-2022 yıllarında davalının sırasıyla 17+3 belge ile KDV hariç 93.165TL+8.477 TL beyanda bulunduğu anlaşılmakla; tarafların alım/satım faturaları yönünden BA/BS mutabakatı sağladıkları belirlenmiştir. Davacı şirketin yasal ticari defterlerinin açılış ve kapaniış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usul ve yasaya uygun olduğu, kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme olmasa da bir kısım alımların USD para birimi cinsinden yapıldığı ve e-faturaların yabancı para birimi üzerinden tanzim edilip kayıtlarda USD hesaplarının ayrı takip edildiği, bu hususta
bir teamülün bulunduğu, davalı tarafından aksi yönde bir beyanın da bulunmadığı, davacı faturalarının yabancı para birimi cinsinden düzenlendiğinden davacının alacağını yabancı cinsinden talep edebileceği, davacı şirket tarafından davalı şirkete yıllar içinde yapılan satışlar ve karşılığında alınan ödemeler neticesinde 25.03.2022 takip tarihi itibarıyla kalan bakiye ve defterlerinde alacak olarak gözüken 7.038,35 USD’yi 25.03.2022 takip tarihi itibariyle talep edebileceği, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden
kararlaştırılmamış olması münasebetiyle takip tarihinden sonrasında yabancı para (USD) ana para alacağı için 3095 s.k m.4/a maddesi kapsamındaki faizi talep edebileceği tespit ve kabul edildiği rapor edilmiş ve mahkemece hükme esas alınmış olup; davalı taraf ticari defter ve kayıtları ibraz etmeyerek, dava konusu alacak yönünden iddiasını davalı kayıtları üzerinden ispatını imkansız kılmış ve davacının iddiasını davalı kayıtları üzerinden teyit ettirme şansını vermediği ( Yargıtay —- Hukuk dairesinin —- Esas ——Karar Sayılı İlamı) , bu nedenle davacı kayıtlarına göre karar verilmesi gerektiği nazara alınarak; alacağında likit bir alacak olduğu, itirazın haksız olduğu gözetilip icra inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —-İcra Müdürlüğü’nün—— Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 7.038,35 USD asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 104.559,62 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 7.142,47 TL harçtan, peşin alınan 1.273,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.869,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 16.780,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 1.273,22 TL peşin harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6- Davacının yaptığı yargılama gideri olarak bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 2.474,50 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.