Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/298 E. 2023/291 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/298 Esas
KARAR NO:2023/291
DAVA: 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 23/03/2022
KARAR TARİHİ:10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı —– kredi kullandırıldığını,—– —— imzalandığını; borçlu şirketin kredi taksitlerini ödememesi üzerine —- kat edilip, kat ihtarının borçlu şirkete ve davalımız olan müşterek borçlu müteselsil kefile tebliğ edildiğini; sonuç alınamayınca da davalı aleyhine——— sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili, müvekkilinin —–ikamet ettiğini ancak icra takibinin —– İcra Dairesinde yapıldığı, hem icra dairesinin hem de mahkememizin yetkisiz olduğunu, davanın yetkisiz icra dairesinde yapılan takip nedeniyle reddi gerektiğini, kredi sözleşmesi gereğince müvekkilinin bankaya herhangi bir borcu olmadığını, istenen faiz oranına icraya itiraz dilekçesinde de itiraz edildiğini, bankanın neye göre ve hangi tarihler arasında faiz talep ettiğinin ödeme emrinde belli olmadığının, inkar tazminatı şartlarının da oluşmadığını çünkü alacağın likit olmadığını ancak bir hesaplamayla ortaya çıkabileceğini, istenen faiz oranının fahiş olduğunu ve takip dayanağı olarak belirtilen sözleşmede de yer alan imzalarında müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka, davalı aleyhine——esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibinde genel kredi sözleşmesine kefil olduğundan bahisle———-ihtiyati haciz nedeniyle mahkemece taktir edilen vekalet ücreti olmak üzere icra takibinde bulunmuş, bu takibe davalı süresi içinde itiraz etmiş, itirazında icra dairesinin yetkisizliğinden bahisle yetkili icra dairesinin —- olduğunu bildirmiş, ayrıca söz konusu borcun doğmadığını da iddia ederek takibi durdurmuş, iş bu itirazın iptali davası da bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Mahkememizce öncelikle icra dairesinin yetkisine ve cevap dilekçesiyle bildirilen mahkememizin yetkisine itirazlar incelenmiş olup; HMK 14. Madde gereğince, işlem şubede yapılmışsa işlemi yapan şubenin tabi olduğu mahkemenin de yetkili olduğundan ve işlemi yapan şubede mahkememizin yetki sahası içinde bulunduğundan; icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yapılan itirazların nihai kararla birlikte istinafı kabil olmak üzere ilk celse reddine karar verilmiş, Davalı taraf her ne kadar kredi sözleşmesindeki kefalet kısmında yer alan imzalara da itiraz etmiş ise de, İİK 62/5 maddesi gereğince ” borçlunun takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa bunu itirazında AYRICA ve AÇIKÇA beyan etmelidir. Aksi taktirde icra takibindeki imzayı kabul etmiş sayılır. ” hükmünden dolayı imzaya itirazına itibar edilmemiş, maddedeki düzenlemede yer alan senedin kambiyo senedi ya da adi senet niteliğindeki bir senetle sınırlı olmadığı, kredi sözleşmelerinin de buradaki senet kapsamında olduğu hususundaki çok sayıda kazai içtihat nazara alınarak artık davalının imza itirazı yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Mahkememizce kredi sözleşmesi, sözleşme gereğince yapılan ödemeler, hesap özeti, hesap ekstresi getirtilmiş, uzman bankacı bilirkişiye gerekirse banka kayıtları üzerinde de inceleme yapmak suretiyle rapor alınmış olup, mahkememizce uzman bilirkişi raporu incelenmiş, sözleşme hükümlerine uygun olarak hazırlandığı, ödenmeyen taksitler yönünden sözleşmede kararlaştırılan akdi temerrüt faiz oranlarının kat ihtarıyla verilen süre sonuna kadar hesaplandığı, kat ihtarının tebliğinden sonra oluşan temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında temerrüt faizi hesaplandığı görülerek; takip tarihi itibariyle davacı bankanın asıl alacağının 1.794.809,10 TL olduğu, temerrüt faizinin 33.472,76 TL olduğu, ihtiyati haciz giderinin 157,00 TL, ihtiyati haciz vekalet ücretinin 910,00 TL olduğu ve toplam alacağın takip talebindeki gibi 1.833.553,90 TL olduğu hesaplandığından; davanın mahkememizce kabulüne karar verilmiş, Davacı tarafın takip talebinde ayrıca 178.890,00 TL gayri nakdi riskinden dolayı depo talebinin bulunduğu, 67 adet çek yaprağı için bu çek yaprakları iade edilmediğinden ötürü bankanın yasa gereği teminat altına aldığı risk yönünden 178.890,00 TL’nin istenmesinin haklı olduğu belirlenerek; Takibin aynen devamına karar verilmiş; takip konusu olan asıl alacak yönünden alacağın likit olduğu, itirazın haksız olduğu bu nedenle inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiği belirlenerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davalının—– sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, TAKİBİN AYNEN DEVAMINA,
Asıl alacak olan 1.794.809,10 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Alınması gereken 125.250,00 TL harçtan peşin olarak alınan 22.144,75 TL’nin mahsubu ile eksik 103.105,25 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 22.225,45 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 4 elektronik tebligat gideri 22,00 TL ile 1.800,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 24.047,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 190.678,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Ara buluculuk gideri olarak 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bunu sağlamak için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair karar, e-duruşmayla katılan taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.10/04/2023