Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/297 E. 2023/148 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/297 Esas
KARAR NO : 2023/148
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/01/2021
KARAR TARİHİ: 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili —– Sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, Oto alım-satım işiyle uğraşan esnaf müvekkilinin, —- plakalı, ———- markalı aracı satın almadan önce davalı ——– ait firmadan ekspertiz hizmeti aldığını, — ekspertiz raporunda aracın kaputunda hiçbir boya olmadığı saptandığını, ——– düzenlediği ekspertiz raporuna dayanarak aracın değeri belirlendiğini ve müvekkili tarafından araç kaputunda boya olmadığı sanısıyla 309.000-TL satış bedeli ile—-tarihinde satın alındığını, —–aynı araç hakkında düzenlenen 04.11.2020 tarihli 2.ekspertiz raporunda Kaputtaki lokal boya müvekkilinin bilgisi dışında olduğunu, aracının kaputunun boyanmış olması, aracı satın almadan önce yapılan bir işlem olduğunu, bu sebeple ———– düzenlediği 27.08.2020 tarihli eksik incelemeye dayalı, ayıplı ekpertiz hizmetinden kaynaklanan kusurdan dolayı müvekkilinin maddi zarara uğradığını belirterek davalı tarafından sağlanan ayıplı hizmet bedeli olan 300-TL ile ayıplı hizmetin ifasından kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı şimdilik 11.050-TL zararın davalıdan alınıp faizi ile birlikte, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili ——— vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkilinin ———- ikamet ettiğini bu nedenle davanın—– açılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş, usule ilişkin olarak, müvekkili ile davacı arasında ayıplı maldan sorumluluğu doğurabilecek bir satış sözleşmesinin akdedilmediğini, nitekim davaya konu arcın konu edildiği alım-satım ilişkisinin tarafının da müvekkili şirket olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, davacının belirsiz alacak davası ikame etmekte hukuki yararının olmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da:; 27/08/2020 tarihli ekspertiz işleminin aracın o anki gerçek durumunu yansıttığını, davacının iddia ettiği gibi gerçekten de sadece müvekkili şirketin hazırladığı raporun etkisi ile aracı satın alıp almadığının davacı tarafça ispat edilmesi gereken bir husus olduğunu, nitekim davacının zararından sorumluluğun doğması için müvekkili şirketin ortada somut bir eyleminin olması zarar ile bu eyleminde illiyet bağının bulunması gerektiğini, davacının müvekkilinden talep ettiği zararını dava dışı aracı satın aldığı şahıstan tahsil edip etmediğinin aracı satan şahsa da aynı talepler ile ikame ettiği bir dava olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, aksi halde davacının mükerrer tahsilat yapmış ve kötü niyetle hareket etmiş olacağını, davacının müvekkili şirketin düzenlediği rapordan sonra aracı satın aldığını ve 04/11/2020 tarihinde ——-bayiine aracı götürdüğünü ve müvekkilince hazırlanan raporun aksine aracın motor kaputunda lokal boya olduğunun tespit edildiğinin belirtildiğini, aracın müvekkilce yapılan ekspertiz hizmetinden sonra gerçekleşen bir kaza neticesinde oluşmuş olabileceğini, davacının iddia ettiği tespit raporundan müvekkilinin bir haber olduğunu dolayısıyla delil mahiyetinde olamayacağını, mahkemece dikkate alınmamasını, Davayı kabul ve müvekkil şirketin ayıplı hizmetinin bulunduğu anlamına gelmemekle birlikte; şayet müvekkilin bir sorumluluğu söz konusu olacaksa kanun gereği bu sorumluluk ayıplı maldan değil ayıplı hizmetten sorumluluk olması gerektiğini, Zira davaya konu aracı davacıya müvekkili şirketin satmadığını, bu nednele araçta ortaya çıkan kusurlardan sorumlu olması hakkaniyete de uygun düşmediğini, Kanunda da açıkça belirtildiği üzere müvekkil şirkete karşı ancak ayıplı hizmetten sorumluluk atfedilebilecek olup ayıplı hizmet karşılığında tüketicinin seçimlik haklarının uygulanabileceğini, müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet bedelinin 300,00 TL olduğunu, bu tutarı da kabul anlamına gelmemekle birlikte bu tutarı aşan taleplerin ise kabulünün kesinlikle mümkün olmayıp hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Dava ilk olarak ——- sayılı esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli —— gönderilmesine karar verilmesi nedeniyle dosya —– almış, bu mahkemece verilen 2.görevsizlik kararı üzerine dosya —– gönderilmiş ve ——– almış, bu mahkemece Yetkisizlik kararı verilmekle dosyanın yetkili —–Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin ——– Esasına kaydedilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
——- sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, dava konusu araca davalı şirketin yaptığı ekspertiz tarihinde mi yoksa satış işleminden sonra mı lokal boya yapıldığı noktalarında toplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; Tazminata konu ——– tarihinde trafiğe çıkmış,——-kaputunda lokal boya olduğunun, Davalı——- tarafından —– tarihinde yapılan ekspertiz sonrasında düzenlenen —- tarihli, —– numaralı raporda belirtilmediği; Dava dışı ——–tarihinde yapılan ekspertiz sonrasında düzenlenen ——- numaralı raporda tespit edildiği; ————tarihli bilirkişi tespit raporunda tespit edildiği; dikkate alındığında —- motor kaputunda lokal boya olduğu konusunda tereddüt olmadığı;——- plakalı —- motor kaputunun davalı ——- tarafından ekspertiz yapıldığı —— tarihinde önce mi yoksa sonra mı boyandığının mevcut deliller ile anlaşılmasının mümkün olmadığı; —-plakalı —– motor kaputunun davalı —— tarihinden yapılan ekspertiz öncesinde boyanmış olduğu yönündeki iddiaların mevcut deliller ile ispata muhtaç olduğu; Davalı —— ekspertiz rapor tarihi 27.08.2020 itibariyle eşdeğer hasarsız otomobilin rayiç değerinin 365.000 TL, motor kaputu lokal boyanmış eşdeğer otomobilin rayiç değerinin 360.000 TL ve piyasa şartlarında değer kaybının 5.000 TL olduğu; Davalı ———— tarafından yapılan —tarihli ekspertizin doğru ve yanlış olması halinin davacıya maliyet farkının ———plakalı otomobilin değer kaybı 5.000 TL ile sınırlı olduğu ve davacının her durumda 300 TL ekspertiz bedelini ödemiş olacağı dikkate alındığında davacı —— ekspertiz bedelinin talep edilemeyeceği; Davacı ——— mevcut deliller ışığında tazminat talep edemeyeceği; görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; her ne kadar ——-dosyasında alınan rapor ile iş bu dosyada alına raporlar örtüşmemek de ise de, mahkememizce alınan rapor içeriğinde ilk raporunda denetlenerek nedenleriyle birlikte neden iştirak edilmediği de anlatıldığından bu hususun çelişki oluşturmayacağı kanaatine varılmış mahkememizce alınan rapor hükme esas alınarak —– plakalı otomobilin motor kaputunun davalı ——- tarafından ekspertiz yapıldığı 27.08.2020 tarihinde önce mi yoksa sonra mı boyandığının mevcut deliller ile anlaşılmasının mümkün olmadığı; —- plakalı —- motor kaputunun davalı ———– tarihinden yapılan ekspertiz öncesinde boyanmış olduğu yönündeki iddiaların mevcut deliller ile ispata muhtaç olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Dava açılırken harç yatırılmamış olduğu anlaşıldığından, 179,90 TL başvurma harcı ile 179,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 359,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 06/04/2023