Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/294 E. 2023/436 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/294 Esas
KARAR NO : 2023/436

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş niteliğinde geçmişten bu yana ticari ilişki olduğunu, bu ticari işlerde müvekkili şirketin davalı şirkete temizlik malzemesi, hijyen ürünü gibi malzemeler ürünler temin ederek, satmış olduğu bu ürünlere ilişkin faturaları da eksiksiz düzenlediğini ve davalı şirkete de ilettiğini, ancak müvekkilinin, davalı şirkete sattığı ve faturasını düzenlediği bazı ürünlerin karşılığı olan parayı davalı şirketten alamadığını, halbuki müvekkilinin bu ürünleri eksiksiz ve hatasız bir şekilde davalı şirkete temin ettiğini, satılan ürünlere ilişkin faturaları da davalı şirkete gönderen müvekkilinin, bu faturalara ilişkin davalı şirketin herhangi bir itirazı ile de karşılaşmadığını, müvekkili şirketin davalı şirkete satmış olduğu mal ve ürünlerin karşılığı olan parayı davalıdan tahsil edemediğinden, satılan bu ürünler için düzenlenen faturaların bakiye miktarlarına ilişkin —–Noterliğinin 01.12.2021 tarih —– yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek faturaların bakiye miktarının ödenmesini talep ettiğini, ancak davalı şirketin, faturalara itiraz etmediği gibi bu ihtarnameye de herhangi bir cevap vermediğini ve müvekkilinin alacağını ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin,—–. İcra Dairesinin —– esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlattığını, söz konusu takibe dayanak belge olan faturaların ise yine ödeme emri ekinde davalı tarafa gönderildiğini, akabinde davalı borçlu şirketin —– İcra Dairesi’nin —– esas sayılı dosyasında borca faize ve tüm ferilerine haksız olarak itiraz etmeleri üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirterek davanın kabulüne ve itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sonucu icra takibi durduğundan alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı yandan teslim alınan ve iade edilmeyen bütün ürünlerin karşılığının ödendiğini, müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığından davacı yanın davasının haksız olduğunu, müvekkili şirketin sunulan —–22.11.2021 tarihli, 14.000,00 TL bedelli, —–, 14.06.2021 tarihli, 19.440,00 TL bedelli, —–, 12.04.2021 tarihli, 19.500,00 TL bedelli, —– 14.04.2021 tarihli, 23.000,00 TL bedelli, —–13.10.2020 tarihli, 2.831,97 TL bedelli dekontlar ile bütün borcunu ödediğini, davacı yanın fazlaya ilişkin isteminin bir kısım iade edilen ürünlere ilişkin olup müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu hususun gerek davacı yanın gerekse müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesi ile de sübuta ereceğini, hal böyle iken müvekkili şirketin Davacı yana herhangi bir borcu olmadığı için davacı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazın hukuka uygun olup davacı yanın davasının reddi gerektiğini, itirazları saklı kalmak kaydı ile; her halükarda müvekkili şirketi ile davacı şirket arasında uzun süren bir ticaret olduğunu, bu süreçte birçok ürün alındığını, bazı ürünlerin iade edildiğini ve iade edilmeyen ürünlere ilişkin bedellerin hep cariden ödendiğini, hal böyle iken davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin de hukuki şartları oluşmamış olup talebin reddi gerektiğini belirterek davacı yanın davasının reddi ile vekalet ücreti ile her türlü yargılama giderinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—– İcra Müdürlüğü’nün—— esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtlarının celp olunarak yapılan incelemesinde; davacının davalı aleyhine fatura alacağına dayalı toplam 90.653,56 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davalının —–. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzer icra inkar tazminatı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ve her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defterterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, e-defter beratlarının süresinde alındığı, usul ve yasaya uygun olduğu, kendi leh ve aleyhine delil olma özelliği taşıdığı, mahkememizin 28/09/2022 tarihli ara kararı ile tarafların ticari defterleri üzerinde 04/11/2022 günü saat 10.00’dan itibaren bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, kararın taraflara ihtar ve tebliğ edildiği, davalı şirketin inceleme günü hazır bulunmadığı, herhangi bir ticari defter veya kayıt ibraz etmediği, raporda değerlendirme başlığı altında (IV/3) sayılı bentte irdelendiği üzere, davacı tarafından tanzim edilen icra takibine konu faturaların “Temel E-Fatura” seçeneği kullanılmak suretiyle “E-Fatura” olarak tanzim edilmiş olmasına göre; faturaların davalıya tebliğ edildiği, dosya kapsamında davalı tarafından iade edildiğine dair belge (İhtarname, iade fatura vb) bulunmamasına nazaran faturaların davalı tarafından iade edilmediği sonucuna varıldığı, davacı tarafından tanzim edilen faturaların içeriğinin malzemelerin—–tarafından taşıma irsaliyeleri ile taşındığı, taşıma irsaliyelerinde gönderenin; —– teslim alanın —–olduğunun görüldüğü, dosya kapsamında ——-davalı şirket çalışanı olup olmadığına ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı, dosya kapsamında davacı şirkete ait 2020 yılı karşılaştırmalı BA-BS formları bulunmadığından inceleme yapılamadığı, davacı şirketin 2021 yılı karşılaştırmalı BA-BS formlarının incelenmesinde; davacı şirketin 4 adet ile KDV hariç 52.540,00 TL mal/hizmet satışı yaptığını beyan ettiği, buna mukabil davalının 3 adet ile KDV hariç 45.243,00 TL tutarında mal/hizmet satın aldığını beyan ettiği, aradaki farkın KDV hariç 7.297,00 TL olduğu, bu farkın, davacı tarafından tanzim edilen 20.01.2021 tarih —– no’lu KOV dahil 8.610,70 TL tutarlı faturaya ait olduğu ve bu faturanın davalı tarafından BA formu ile beyan edilmemiş olduğunun düşünüldüğü, davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde fotokopisini ibraz ettiği, alıcısının davacı şirket olduğu, “—— 22.12.2021 tarihli 14.000,00 T” bedelli “Cari Hesaba İstinaden” açıklamalı havalenin davacı kayıtlarında yer almadığı, raporda değerlendirme başlığı altında (IV/6) sayılı bentte davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 77.002,95 TL alacaklı gözüktüğü, davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde fotokopisi ibraz edilen banka dekontundaki 14.000,00 TL ödemenin davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, takdiri mahkememize ait olmak üzere, bu miktarın tenzili cihetine gidilerek davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağının 63.002,95 TL (77.002,95 TL —14.000,00 TL) olduğu kanaatine varıldığı, (Talep 77.002,95 TL), davacının asıl alacağının 63.002,95 TL olduğu, davalıya 01.12.2021 tarihinde keşide edilen ihtarnamenin aynı gün 01.12.2021 günü tebliğ edildiği, ihtarnamede 7 gün atıfet mehli olmasına göre temerrüt başlangıç tarihinin 09.12.2021 günü olduğu, 09.02.2022 takip tarihine göre işlemiş faiz miktarının 1.685,54 TL olarak hesaplandığı, (Talep 13.650,61 TL), tüm delillerin takdiri, hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere, dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemeye göre oluşan kanaatlerini bildirmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;
Tarafların tacir oldukları, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya bağlı alacak nedeniyle takibe başlandığı, tarafların tacir olması nedeniyle her iki tarafından ticari kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından inceleme günü verildiği, davalı inceleme günü ticari kayıtlarını sunmadığı, davalı ticari kayıtlarını sunmayarak karşı tarafın iddiasını kendi kayıtları üzerinde teyit etme imkanı tanımadığı, davacının davalıya temel e fatura seçeneği kullanılmak üzere e fatura olarak tanzim edilmiş olmasına göre davalı tarafından iade edildiğini ispat edemediği, davalı tarafından 2021 BA kayıtlarında 8.610,70 TL tutarlı faturayı bildirdiği, fatura taşıma irsaliyelerinde alıcının davalı olduğu ve teslim alanın —— olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 63.002,95TL asıl alacak, 1.685,54 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafından düzenlenen faturalarda teslim alan unvan ve imzası bulunmamakta ise de davalı tarafından defterini ibraz etmemiş olması, davacı şirketinin yasal defterinin kanuna göre usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapılmış olmasının HMK 222/3 md hükmü gereği davacı şirket lehine karine oluşturduğu ve faturaya konu emtia/hizmeti davalıya teslim ettiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazlaya dair taleplerin reddine, asıl alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 63.002,95 TL oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-Davalının —-.İcra Dairesinin——sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 63.002,95 TL asıl alacak, 1.685,54 TL lik işlemiş faiz olmak üzere takip başlangıcında belirtilen şartlar altında aynen devamına,
2-Fazlaya daire itirazın iptali isteminin reddine,
3-Asıl alacak olan 63.002,95 TL nin %20 si İcra İnkar Tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.418,87 TL harçtan peşin alınan 1.094,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.324,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile 1.094,87 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.175,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 59,75 TL olmak üzere toplamda 1.059,75 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 756,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 10.350,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.