Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/286 E. 2023/432 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/286
KARAR NO: 2023/432
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ: 07/06/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili ile sözleşme ilişkisi içerisine girdiğini ve mal satın aldığını, elektronik yolla keşide edilen faturalara 6102 sayılı TTK m.21 f.2’nin amir hükmü uyarınca süresinde itiraz edilmediğini ve içeriğinin kabul edildiğini, müvekkilinin, davalıdan olan —-fatura alacağının tahsil edilememesi üzerine borçlu aleyhine—–sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, borçlunun, takibe konu olan borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davanın kabulüne, borçlunun yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, dava sonuçlanıncaya kadar davalının aktif mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirkete ait adreste iş yaptığını iddia ederek fatura düzenlediğini ve bu faturalar ile müvekkili şirket hakkında icra takibi başlattığını, ancak davacının, müvekkili şirketin adresinde belirtilen işleri yapmadığını, faturanın tek taraflı olarak düzenlenebilecek bir belge olduğunu, tek başına ispat yeterliliği taşımadığını, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının düzenlediği faturalarda hem malzeme bedeli hem de işçilik bedelinin yer aldığını, verildiği iddia edilen malzemelere ait bir irsaliye ya da teslim tutanağı bulunmadığını, takibe konu faturada da irsaliye bulunmadığını, aynı zamanda, bahsi geçen faturalarda işçilik bedeli belirtildiğini, bu işçiliğe ilişkin bir açıklama yapılmamış olduğunu, davanın reddine, davacının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini tatep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen ——- sayılı dosyasının incelenemesinde; 172.818,08 TL asıl alacak ve 27.840,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 200.658,36‬ TL üzerinden genel haciz olu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davalının——-sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ilişkin olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 25/01/2023 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, usul ve yasaya uygun olduğunu, kendi leh ve aleyhlerine delil olma özelliği taşıdığını, takip tarihi itibariyle davacı şirketin kendi kayıtlarında davalıdan 172.818,08 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin kendi kayıtlarında davacıya 172.818,08 TL borçlu olduğunu, tarafların cari hesapları arasında uyumsuzluk bulunmadığını,—— Formlarında tarafların beyanlarının birbiri ile uyumlu olduğunu, davacının takibe konu ettiği—– yılına ait faturanın karşılıklı olarak beyan edildiğini, davacı şirketin düzenlediği faturada teslim alan kişinin isim ve imzasının bulunmadığını, davacının takibe konu ettiği —- yılına ait satış faturasını —– beyan ettiğini, davalının da bu faturayı aynı şekilde —— beyan ettiğinin görüldüğünü, icra takip dosyası ve dava dosyası kapsamındaki faturanın davalıya tebliğ edildiğine dali şerh bulunmadığını, ancak Mahkememizin “Dava konusu, faturaların davalı tarafından —— bildirilmesi halinde faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğinin ve fatura konusu malların da teslim edildiğinin kabulü gerekir” yönündeki yerleşmiş kararları uyarınca davacının düzenlediği faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmasına, davalının da bu faturayı — beyan etmiş olmasına, davalının bahsi geçen faturayı süresi içerisinde iade etmemesine göre, davalının fatura muhteviyatı mal/hizmet teslim almış olduğu sonucuna varıldığını, takip tarihi itibariyle davacı şirketin asıl alacağının 172.818,08 TL olduğunu, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesini isteyebileceğini, davacının takibinde 27.840,28 TL birikmiş faiz talebi bulunduğunu, dosya kapsamında davalıya keşide edilmiş bir ihtarname bulunmamasına göre temerrüt şartlarının oluşmadığını davacının işlemiş faiz talebine iştirak edilmediğini rapor olarak bildirmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; tarafların tacir oldukları, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya bağlı alacak nedeniyle takibe başlandığı, tarafların tacir olması nedeniyle her iki tarafından ticari kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından inceleme günü verildiği, her iki tarafın ticari kayıtlarının incelenmesinde, davacı tarafından kesilen faturanın davalının yevmiye defterine kayıt ettiği, her iki tarafın bir birini doğrular nitelikteki ticari kayıtlarına göre davacının davalıdan 172.818,08 TL alacaklı olduğu, tarafların —– beyanlarında uyumsuzluk bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından kesilen faturada teslim alan imzası bulunmamakta ise de davacı tarafından kesilen faturanın davalının ticari kayıtlarında ve davalı tarafından takibe konu faturayı —– kayıtlarında bildirmiş olması sebebiyle faturaya konu emtia/hizmeti davalıya teslim ettiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Takipten önce davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair bilirkişi raporundaki tespitler davacıya tebliğ edilmesine rağmen davacının bunu ispat edemediğinden takip öncesi işlemiş faiz talebi reddine karar verilmiştir. Asıl alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 172.818,08 TL oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-Davalının —–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin dava konusu gibi asıl alacak olan 172.818,08 TL asıl alacak üzerinden takip başlangıcında belirtilen şartlar altında aynen devamına,
2-Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
3-Asıl alacak olan 172.818,08 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 11.805,20 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.948,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.857,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.948,02 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.028,72 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 1.059,50 TL nin (Bilirkişi ücreti:1.000,00 TL + Posta/Tebligat gideri: 59,50 TL) davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 26.922,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 07/06/2023