Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/271 E. 2023/473 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/271 Esas
KARAR NO : 2023/473

DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülen Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden davalı borçluya kredi hesabı açılarak ticari ihtiyaç kredisi ve krediler kullandırıldığını, borçlunun sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek ticari ihtiyaç kredisi kaynaklı borçlarını ödemesi için ihtarname gönderildiğini ancak borçlunun bu ihtara rağmen borçlarını ödememesi üzerine davalı lehine —-Banka Alacakları İcra Dairesinin —— Esas sayılı dosyası ile 106.478,59 TL asıl alacak olmak üzere toplam 119.149,37 TL için icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine borçlu/davalının itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu iddia ederek, davalı/borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalı/borçlunun aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın dayanığı olarak gösterilen kredi sözleşmesinin yasanın aradığı unsurları içermediğini, kredi kullanan müvekkilinin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları açıkça sözleşmede belirtilmediği gibi teminatlar bölümününde muğlakta olduğunu, bu nedenle ortada geçerli bir kredi sözleşmesi bulunmadığını, müvekkiline usulüne uygun bir şekilde muacceliyet uyarısında bulunulmadığını, muacceliyet şartı gerçekleşmeden icra takibi başlatıldığını, bu hususunda hem yasaya hem de kredi sözleşmesine aykırı olduğunu, dava dilekçesinde müvekkili tarafından kredi sözleşmesine istinaden yapılan ödeme miktarına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığını, tüm banka kayıtları incelendiğinde müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığının ortaya çıkacağını, yine asıl alacağa fahiş oranda faiz işletildiği gibi ödeme emrinde diğer masraf adı altında istenen meblağın yasal dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen —–Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden borçlu aleyhine 119.149,37 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattıkları, davalının süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı banka tarafından davalı ile imzalanan sözleşmelere istinaden kredi kullandırıldığı, ancak borcunu ödememesinden kaynaklı davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği anlaşılmakla davacının takip anında muaccel alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 19/01/2023 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda; davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığının görülmüş olduğu;
Tarih Asıl Borçlu Genel Kredi Sözl. Limiti Açıklama
25/04/2016—– 74.500,00 TL EK:GKS
25/04/2016—— 100.000,00 TL K:GKS
Toplam 174.500,00 TL
Takip tarihi itibari ile yapılan inceleme ve tespit sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibari ile;
Kredi Toplamı Banka Talebi Bilirkişi Tespiti Talep Edilebilecek Alacak
Asıl Alacak 106.478,59 TL 103.662,38 TL 103.662,38 TL
İşlemiş faiz 12.315,84 TL 11.358,59 TL 11.358,59 TL
Toplam 118.794,43 TL 115.020,97 TL 115.020,97 TL
117.362,43 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğu,
Takip tarihinden başlamak üzere 103.662,38 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %26,82 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği tespit edilmiştir.
09/06/2021 takip tarihi ile 11.04.202 dava tarihi arasında sağlanan tahsilatlar; —— Banka Alacakları İcra Dairesi —– Esas karar tensip tutanaklarında belirtilen tahsilatlar üzerinden tespit yapılmıştır.
YARGITAY —–HUKUK DAİRESİ —–ESAS—— KARAR TARİH 18.01.2017 “…Borçlu davalı takip konusu alacağın tamamına itiraz etmesine rağmen davadan önce 22.000.00 TL borç tutarını ödemiştir. Bu durumda davacının bu miktar yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Ancak borçlu davalının itirazı üzerine 22.000,00 TL yönünden de takip durmuş olup mahkemece bu miktara ilişkin takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek faizi ve takip giderleri ile sorumlu olacak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY —–.HUKUK DAİRESİ —– ESAS ——- KARAR TARİH 16.01.2017 *….Dava ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf her ne kadar icra takibine itiraz etmiş ise de davadan önce kısmi ödemede bulunmuştur. Bu durumda ödenen miktar yönünden davacı alacaklının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda dava açılmasında hukuki yarar bulunmayan kısım yönünden ödeme tarihine kadar davacının faiz isteyebileceği ve icra takibi ferilerini talep edebileceği gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken ödenmiş olan miktar üzerinden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir..” Denildiği,
Yargıtay HGK nun——18.04.2007 tarihli kararı, …Sonuç olarak, icra takibinden sonra ve itirazın iptali açılmadan önce borçlu tarafından kısmi ödeme yapılmış olması halinde mahkemece, kısmi ödemeler düşülerek,dava tarihine göre belirlenecek bakiye alacak tutarı üzerinden karar verilmesi gerekir….” Denilmektedir.
Yargıtay——. HD.——-. ve 21.01.2014 tarihli kararında; “Davalı borçlularca takipten sonra, davadan önce ödenmiş olan miktarın alacaktan mahsup edilerek bakiyesi üzerinden itirazın iptali davasının açılması gerekirken bu yön üzerinde durulmadan bu kısım için dava şartı olan hukuki yarar yokluğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, Dava, İİK. 67. md. hükmü gereğince açılan itirazın iptali davası olup, bu tür davaların takibe sıkı sıkıya bağlı oldukları sözden kaçırılarak takip tarihi itibariyle alacaklı bankanın alacağının bilirkişi aracılığıyla hesaplattırılması. bu miktardan takipten sonra, davadan önce ödenen miktarın mahsup edilmesi ve kalan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, toplam talep 204.178.84 TL olduğu halde, bunu aşacak şekilde 335.707.45 TL üzerinden hüküm oluşturulması da talep aşımı olup, HMK 26. md. taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil eder. Açıklanan bu yönler davalı yanca temyiz edilmemiş ise de dava şartı ve kanuna aykırılık yönleri resen temyiz incelemesi yapılabileceğinden, bu sebeple bozma nedeni yapılmıştır.” denildiği,
Beyan edilen tahsilatların;
Tarih Tahsilatlar
23/06/2021 621,41
03/08/2021 4,16
23/08/2021 11,56
24/09/2021 10,64
30/09/2021 2,063,13
04/10/2021 2,77
05/10/2021 11,76
23/11/2021 71,84
23/12/2021 0,65
07/01/2022 10,82
23/01/2022 0,58
02/02/2022 50,76
10/02/2022 0,88
23/03/2022 825,16
23/02/2022 835,16
274/01/2022 2,70 TL
Toplam 4,523,98 TL olduğu,
Yargıtay içtihatları doğrultusunda takiple dava arası tahsilatlar dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı borçludan 11/04/2022 dava tarihi ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; 103.662,38 TL asıl borç, 20.376,04 TL faiz ve BSMV olmak üzere toplam 124.038,42 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Takip tarihinden başlamak üzere 103.662,38 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %26,82 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların itirazları doğrultusunda dava dosyasının önceki bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, dosyada mübrez 02/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez ek bilirkişi raporunda; Davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığının görülmüş olduğu;
Tarih Asıl Borçlu Genel Kredi Sözl. Limiti Açıklama
25/04/2016—– 74.500,00 TL EK:GKS
25/04/2016 —– 100.000,00 TL K:GKS
Toplam 174.500,00 TL
Takip tarihi itibari ile yapılan inceleme ve tespit sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibari ile;

Kredi Toplamı Banka Talebi Bilirkişi Tespiti Talep Edilebilecek Alacak
Asıl Alacak 106.478,59 TL 105.960,09 TL 105.960,09 TL
İşlemiş faiz 12.315,84 TL 11.204.14 TL 11.204,14 TL
Toplam 118.794,43 TL 117.164,23 TL 117.164,23 TL
117.164,23 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğu,
Takip tarihinden başlamak üzere 105.960,09 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %26,82 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği tespit edilmiş olduğunu, 09/06/2021 takip tarihi ile 11.04.2022 dava tarihi arasında sağlanan tahsilatlar dikkate alındığında;
Beyan edilen tahsilatların;
Tarih Tahsilatlar
07/06/2021 3,67
08/06/2021 2.294,04
23/06/2021 621,41
03/08/2021 4,16
23/08/2021 11,56
24/09/2021 10,64
30/09/2021 2.063,13
04/10/2021 2,77
05/10/2021 11,76
23/11/2021 71,84
23/12/2021 0,65
07/01/2022 10,82
23/01/2022 0,58
02/02/2022 50,76
10/02/2022 0,88
23/03/2022 825,16
23/02/2022 835,16
24/01/2022 2,70
Toplam 6.821,69 TL olduğu,
Yargıtay içtihatları doğrultusunda takiple dava arası tahsilatlar dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı borçludan 11.04.2022 dava tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; 105.960,09 TL asıl borç, 30.084,65 TL faiz ve bsmv olmak üzere toplam 136.044,74 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğunu, 105.960,09 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %26,82 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği tespit edilmiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacı banka ile davalı borçlu ——arasında 25.04.2016 tarihli Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, borcun ödenmediği, davacı bankanın ihtarı sonrası alacağın ödenmediği, davacı bankanın vermiş olduğu kredi alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, davalı yanca itiraz dilekçesinde asıl alacağa, faize, faiz oranına ve ferilerine ayrı ayrı itiraz ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce banka kayıtları üzerinden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmış, rapor alınmıştır. Bankacı bilirkişi hazırladığı raporunda, davalının imzaladığı sözleşme nedeniyle kullandırılan kredinin bir süre sonra ödenmediği bu nedenle bankaca hesabın kat edildiğini, ödenmeyen takip konusu alacağın 09.06.2021 takip tarihi ile 11.04.2022 dava tarihi arasında sağlanan tahsilatlar nedeniyle 105.960,09 TL asıl borç, 30.084,65 TL faiz ve BSMV’si olmak üzere toplam 136.044,74 TL olarak hesaplanarak rapor edilmiş ve mahkemece hükme esas alınmıştır. Dava tarihinden takip tarihine kadar faiz işletilerek ve dava tarihi sonunda işleyerek devam ederek hüküm kurma gerekiyorsa da dava tarihi ile takip tarihi arasında davalı tarafından yapılan ödemelerin resen düşülmesi gerektiğinden artık dava anına göre takibin devam edeceği hüküm altına almak yerinde olduğundan ve davalının itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; banka kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacakların likit olduğu, hükme esas alınan miktar yönünden de davalının itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ ile;
1-Davalının —– Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün—— sayılı dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin;
Dava tarihi olan 11.04.2022 tarihi itibariyle 105.960,09 TL asıl alacak, 30.084,65 TL işlemiş faiz ve BSMV’si olmak üzere toplam 136.044,74 TL üzerinden ve asıl alacağa dava tarihi olan 11.04.2022 tarihinden tahsil tarihine kadar %26,82 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanarak devamına,
105.960,09 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 7.672,85 TL harçtan, peşin alınan 1.322,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.350,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 1.322,47 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.403,17‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 2.644,00 TLL(Bilirkişi ücreti: 2.500,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 144,00 TL) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 17.848,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.