Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/247 E. 2023/101 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/247 Esas
KARAR NO : 2023/101

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket,—- makinaları, yedek parçaları satışı ve servisiyle iştigal ettiğini, davacı tarafından davalı borçluya birtakım makina ve yedek parça satışı yaptığını, bu satışların karşılığında davacı şirketin davalı tarafa iki adet fatura tanzim ve tebliğ ettiğini, ancak bedellerini tahsil edemediğini, davacı şirketin fatura alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhinde —. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine talep edilen faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduğunu, taraflar arasında ——– satımına ilişkin — hazırlanmış olup taraflarca imzalandığını, bu sözleşme uyarınca satışa konu makinalar davalı borçluya teslim edildiğini, V.U.K’ bu ve ilgili mevzuat hükümleri gereği düzenlenen faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalının davacı şirketten aldığı hizmet ve borcu hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen kötü niyetle sırf davacının alacağını sürüncemede bırakmak maksadıyla borca itiraz etmiş olduğunu, davalı taraf takibe hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle itiraz ettiğini ve huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle likit olan fatura bedeli alacağına ilişkin olarak salt takibin durması adına hareket eden kötü niyetli davalı aleyhinde alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, davalarının kabulü ile davalının haksız itirazının iptalini, asıl alacak ve takip tarihinden işleyecek ticari faiz talebimiz ile takibin diğer tüm ferileri bakımından takibin devamını, likit alacağa itiraz eden davalı borçlunun talep edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiğinin aksine davalı şirket ile davacı şirket arasında icra takibi ve dava konusu alacak ile ilgili herhangi bir borç bulunmadığını, davacı şirket haksız ve dayanaktan uzak bir ilamsız icra takibi başlattıldığını ve itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, bunun üzerine açılan itirazın iptali davası açılmış olduğunu ve tebliğ edildiğini, başlatılan icra takibinin haksiz olduğunu, davacı vekilinin iddia ettiği hususların gerçek dışı olduğunu, iş bu davanın reddinin gerekmekte olduğunu, davacı ile davalı arasında iddia edilen borcu doğuran bir alım satım, hizmet görüm ve dahi herhangi bir surette borç doğuran ve davalıyı borçlu kılan bir ilişkinin mevcut olmadığını, davalı şirketin davacı şirkete — borcu olduğu iddia edilmişse de iddia olunan borcun varlığına kanıt olarak sunulan teklif mektubu borcun —- delalet etmediğini, davacı vekilinin satışa konu ürünlerin davalı şirkete teslim edildiği, ilgili mevzuat hükümleri gereği düzenlenen faturaların tebliğ edildiği iddiası da dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
—— dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine —- asıl alacak için takip başlatıldığı, davalı borçlunun takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı davacı tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin —– ilişkin ticari defterleri incelendiğinde; ——- Defter-i Kebir beratları ile —– defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne süresinde ve usulüne uygun tutulduğu, Davalı —– Mahkeme kaleminde yapılan incelemeye katılmadığı, defter ve belge ibraz etmediğinden inceleme yapılamamıştır. Davacının Alacak Talebi Yönünden: Raporun 4.d. bölümünde incelenen “— tarihinde tarafların toplamda —– vardıkları, raporun 4.c. bölümünde incelenen faturaların bahse konu ———- düzenlendiği, bu kapsamda davacı şirketin raporun 4.a. bölümünde detaylı olarak incelenen — yılına ilişkin kendi ticari defterlerinde —- tutarında davalı taraftan alacaklı gözüktüğü, takip dayanağı faturaların davacı şirketin kendi defterlerinde davalı açık hesap özetinde kayıtlı olduğu, davalı —- inceleme gününde Mahkeme kaleminde hazır bulunmadığı, defter ve belge ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığı, Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde; davacının —- sayılı takip dosyasındaki —– tutarlı asıl alacak talebine ilişkin hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu değerlendirilmiştir. Faiz: Davacının icra takibinde takip öncesi için faiz talebinde bulunmadığı, bu nedenle takip öncesi için herhangi bir değerlendirme yapılmamış olup, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında davacı alacağı için 3095 s.k 2/2 m. kapsamında avans faizi talep edebileceği değerlendirilmiştir. Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı şirketin müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA İNKÂR TAZMİNATI ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerini bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davalının ticari defterlerini gerekli ihtara rağmen sunmamış olması nedeniyle davacı defter ve kayıtlarından çıkan sonuca katlanmak zorunda olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Eldeki davada alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davalı tarafın—- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak olan —— %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 18.514,00 TL harçtan, peşin alınan —— harcın mahsubu ile bakiye——- harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 3.273,55 peşin harç toplamı —— davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan yargılama gideri olan ——posta giderleri olmak üzere toplam 1.072,50 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yararına—–ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davadan önce gidilen ——– ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu