Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/211 E. 2023/249 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/211 Esas
KARAR NO:2023/249
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/03/2022
KARAR TARİHİ:29/03/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ——- akdedildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirkete, müvekkili şirketin ürettiği, üreteceği ve satış ve dağıtımını üstlendiği ürünlerin, müşterinin halihazır iş yerinde veya ileride açacağı işyerlerinde sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde satış hak ve imtiyazının tanındığını, anılan sözleşmenin, tarafların akdi imzaları ile yürürlüğe koydukları ve sözleşmenin başlangıcında belirtilen tarihten başlayarak —–olduğunu, gelinen aşamada, davalı tarafın sözleşmede belirtilen kota miktarlarına uygun satış yapmayarak özen borcuna aykırı davrandığını, belirlenen kota miktarının çok altında ürün alımı gerçekleştirdiğini, bu hususun müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, —-maddesinde ise “Müşteriye, baştan bir sefere mahsus münhasır satış ve yatırım bedeli olarak —– ödeme yapılacaktır.” hükmü gereği, müvekkili şirket tarafından davalı yana münhasır satış ve yatırım bedeli olarak —- ödendiğini, bu ödemeye karşılık ise, davalı tarafça—–bedelli faturanın düzenlendiğini, sözleşmenin,— başlıklı maddenin ise sözleşme hükümlerine uyulmaması halinde ise “davalı taraf, —- ödeme günündeki—– cezai şart bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.” şeklinde düzenlendiğini, ayrıca müvekkili şirketin davalı şirketten ticari defter ve kayıtlarla da sabit olduğu üzere 1.263,44 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, sözleşme hükümlerinin ihlali nedeniyle doğan cezai şart bedelinden davalı tarafın sorumlu olduğunu, davalı ile yapılan tüm şifahi görüşmelere rağmen işbu bedelin ödenmemesi üzerine,—— dosyası ile ayrıca davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle yatırımın iadesi ve cari hesap alacaklarının ödenmemesi üzerine —- sayılı dosyası ile icra takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe, borca ve faize itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğu iddia ederek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takiplerin devamını, davalı tarafın, dava konusu alacağın her bir icra dosyası için ayrı ayrı olmak üzere %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ———Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin süresinin imza tarihinden itibaren 3 yıl olduğunu, sözleşmenin süresinin —- tarihinde dolacağını, davaya konu icra takiplerinin — tarihli, huzurdaki davanın—–tarihli olduğunu, davacının, sözleşmenin 3 yıl süreli olmasına, sözleşme ile belirlenen kotanın müvekkili tarafından 3 yıllık süre içinde doldurmakla yükümlü olmasına rağmen, sözleşmenin imza tarihinden sadece 1 yıl 6 ay 7 gün sonra icra takibi başlattığını, davacının huzurdaki davada müvekkili şirketten, sözleşme süresi içinde kotanın çok altında ürün alımı yapmak gerekçesi ile taleplerde bulunduğunu, her ne kadar itirazları ile çelişki manasına gelmeyerek sözleşmenin süresi içinde belirlenen kotanın doldurulmadığı iddiasında ise de sözleşmenin 3.a maddesinde, bu durumun gerçekleşmesi haline “sözleşmenin kota doluncaya kadar devam etmesi” sonucunu bağladığını, kotanın doldurulmamasının yegane sonucunun, kota doluncaya dek sözleşme süresinin uzamasından ibaret olduğunu, davacının icra takipleri ve huzurdaki davanın sözleşmenin işbu maddesine açıkça aykırı olduğunu, Davacı tarafından, 16.03.2021 tarihinde başlatılan,—-dosyasında borç sebebinin —— gösterildiğini, icra takibi ile sabit olduğu üzere, davacının sözleşme gereği müvekkile ödenen ——-tamamının iadesini talep ettiğini, taraflar arasında imzalanan —– maddeleri ile sabit olduğu üzere, Müşterinin sözleşme süresi sonuna dek taahhüt ettiği kotayı dolduramaz ise ——- tamamlanmayan kota oranında iadesinden ibaret olduğunu, sözleşmenin davacıya sözleşme süresinde kotanın doldurulamamış olması halinde tüm —- iadesini talep hakkı vermediğini, Davacının cezai şart talep hakkının bulunmadığını, TBK’nun 179/1I maddesine göre; “ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.” Kararlaştırıldığını, davacı tarafça hiçbir aşamada cezai şart hakkının saklı olduğuna dair çekince konulmaksızın, müvekkiline mal tedarikine devam edildiğini, TBK 179/2 emredici hükmü dikkate alındığında cezai şartın talep edilemeyeceği iki istisnai halden biri olup, öncelikle, yasanın açık hükmü gereği, davacının cezai şart talep hakkının bulunmadığını, Müvekkilinin sözleşmeye aykırı hiçbir hareketi, özen yükümlülüğüne aykırı hiç bir fiilinin olmadığını, müvekkilin sözleşmeye, sözleşme ile yükümlenilen özen borcuna “kasti” bir şekilde aykırı davranmak amacının hiçbir aşamada olmadığını, ilk kez —— görülen pandemi hastalığı nedeniyle salgının başlangıcında yeme içme sektöründe işletmelerin 75 gün süresince “kapalı” kaldıkları bir dönemin ayrıca yaşandığını, bunun tam kapanma sonrası ise “kısmi kısıtlama” başladığını, sadece ——hizmeti verilebildiğini, bu hizmetin de her işletme tarafından doğal olarak gerçekleştirilemediğini, yeme-içme sektöründe normalleşmenin —- tarihinde ancak başlayabildiğini, ancak Haziran 2021 itibari ile yeme-içme yerlerinin 07.00-21.00 saatlerinde belirlenen kurallara göre masaya servis yapmaya, saat 24.00’e kadar paket servisini sürdürebilmeye başladığını, kademeli normalleşme kapsamında, sokağa çıkma kısıtlaması olan pazar günü ise sadece paket servis hizmeti verilmeye devam edildiğini, davacının, müvekkilinin sözleşme gereği kotasını doldurmadığı, kotasının altında alım yaptığını iddia ettiği tarihlerin, yeme- içme sektörünün ve tüm ——— süreçten geçtiği tarih aralığı olduğunu, işletmenin “kapalı” olduğu, müşterilerin sokağa çıkmasının “yasak” olduğu bir dönemde kotanın doldurulmadığının iddia edilmesinin kötü niyetten ibaret olduğunu, kabul ve çelişki manasına gelmeyerek, kota doldurulamamış ise bunun sebebinin mücbir sebep olduğunu, davacı tarafından sözleşme süresinin bitimine 1,5 yıl gibi bir süre kala sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak müvekkile verilmiş olan cihazların ve bunların çalışması için gerekli olan ekipmanların geri alınması ve haksız taleplerle ilgili müvekkil hakkında icra takibi yapılmış olmasının, müvekkilin tüm taleplerine rağmen müvekkiline ürün verilmemesinden dolayı kotanın doldurulamadığını ve müvekkilinin de zarara uğradığını, bu konuda dava ve talep haklarının saklı olduğunu belirtmiş olup, davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takipler sebebiyle davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahküm edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen ——- dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden 16.263,60 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları yine —— dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden 26.468,05 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalıların süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 18/10/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi heyet raporunda özetle; Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin incelenen ——- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Davalı şirketin ihtilafın yaşandığı—- yıllarına ilişkin ticari defterleri tarafıma ibraz edilmiş, —- yıllarına ilişkin davalı şirketin faaliyette olmadığı, restoranın kapalı olması nedeniyle defterlere ulaşılamadığı tarafıma bildirilmiş olup, —– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, bu nedenle davalı şirket defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmadığı, Sözleşmenin Feshi Yönünden: Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Özen Borcu” kenar başlıklı IV. maddesinde davalının aylık en ——– satışını gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği; bu ortalamayı tutturamadığı gibi 03.06.2020 tarihinden sonra hiç alım yapmadığı; özen borcuna aykırılığın sözleşmenin ihlali sebebi olarak kararlaştırılmasına ve davacının 17.03.2021 tarihinde takip başlatmasına göre, nihai takdir Mahkemeye ait olmak üzere sözleşmeyi fesihte haklı olduğunu sonucuna varıldığı; Davacının Alacak Talebi Yönünden: Mahkeme davacı lehine hüküm tesis edip sözleşmeyi fesihte haklı olduğu yönünde hüküm tesis etmesi halinde, davacının huzurdaki davaya konu icra takiplerinde talep ettiği alacaklara ilişkin yapılan inceleme, ——Yatırım Bedeli İadesi Talebi Yönünden: Takdir Mahkemeye ait olmak üzere, davacı şirketin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği ve davalıya yapılan satış ve yatırım bedelinin talep edilebileceğine dair hüküm kurmak istemesi halinde, davalının alımına göre yapılan kıstelyevm hesabı doğrultusunda, davalının taahhüt ettiği 1500 koli ürüne karşılık, 317 koli ürün alımında bulunduğundan, davacı şirketin gerçekleşmeyen %78,87’lik koliden kaynaklı, —– satış ve yatırım bedeli alacağını talep edebileceği, Cari Hesap Alacağı Yönünden: Davacı şirket tarafından, davalı şirket adına düzenlenen ve takip konusu cari hesap alacağını oluşturan —– faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, Raporumuzun Genel Değerlendirme bölümünde detaylı bir şekilde açıklandığı üzere, davacı şirketin ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin usulüne uygun tutulmadığı, davacı defterlerinde davalıya yapılan satış tablosundan, işbu fatura içeriği ürünlerin de bulunduğu tespit edilmiş olup, davacı şirketin cari hesap alacağına ilişkin nihai değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğu,—– Alacak Talepleri Yönünden: Cezai Şart Alacak Talebi ünden: Davacının —— uyarınca takip tarihinde Türk parası yönünden seçimlik hakkını kullanılmasına, 17.03.2021 takip tarihinde —-açıkladığı döviz satış kurunun——— olduğu, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ıskonto avans faiz talebinde bulunabileceği, İCRA İNKÂR TAZMİNATI VE sair hususların yüce makamının münhasır takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasının itirazlar doğrultusunda ek rapor aldırılması için bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, dosyada mübrez 27/12/2022 tarihli bilirkişi heyet ek raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi heyet ek raporunda özetle; Taraf itiraz ve beyanların yukarıda ayrı ayrı incelendiği; açıklanan gerekçelerle iştirak edilmediği; kök rapordaki tespit ve görüşlerinin cari olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında ——— akdedildiği, imzalanan sözleşme doğrultusunda, davacı tarafından yatırım iadesi bedeli ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla—- esas sayılı dosyası ve cezai şart alacağının tahsili amacıyla ——– sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattığı; davalı yanca cevap dilekçesinde, imzalanan sözleşmenin 3 yıllık olmasına rağmen tüm sözleşme kotasından davalının sorumlu tutulduğunu, davacının sadece doldurulmayan kota oranında yatırım bedelini iade talep edebileceğini, davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığını, mücbir sebepler dolayısıyla kotanın dolmadığını, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması nedeni ile öncelikle tarafların defter incelemelerine bakılmıştır. Davacı şirketin —- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve —– tutarlı faturanın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin——yıllarına ilişkin davalı şirketin faaliyette olmadığı, restoranın kapalı olması nedeniyle defterlere ulaşılamadığını bu nedenle sunulamadığı ve——-yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı bu nedenle davalı şirket defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmadığı ayrıca takip konusu cari hesap alacağını oluşturan 06.03.2020 tarihli 1.263,46 TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı belirtilmiştir. Takip konusu alacak kalemleri ayrı ayrı değerlendirildiğinde; davacı şirket kayıtlarına göre, davalı şirket tarafından 1.500 koli miktarında ürün alımı yapması gerekirken, 317 koli ürün alımı yapıldığı, ancak sözleşmenin 3 yıl süreli ve 1500 koli kota olarak imzalanmış ve davalı aleyhine 17.03.2021 tarihinde icra takibi başlatılmış olduğundan, sözleşmenin gerçekleşme oranı %50,64 doğrultusunda davalı şirketin 759,58 koli ürün alım yapması gerektiği halde, 317 koli ürün yapmış olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı şirketin gerçekleşmeyen %78,87’lik koliden kaynaklı 11.830,13 TL satış ve yatırım bedeli alacağını talep edebileceği ayrıca davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 06.03.2020 tarihli 1.263,46 TL bedelli faturaya konu ürünlerinde davalıya yapılan satış tablosunda yer aldığı anlaşılmakla bu alacağında davacı tarafından talep edilebileceği belirlenmiştir. Davacının cezai şart alacağı bakımından yapılan incelemede ise taraflar arasında imzalanan sözleşmenin —–kenar başlıklı IV. Maddesinde davalının aylık en az —-gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği; bu ortalamayı tutturamadığı gibi 03.06.2020 tarihinden sonra hiç alım yapmadığı; özen borcuna aykırılığın sözleşmenin ihlali sebebi olarak kararlaştırıldığı nazara alınarak davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu bu nedenle cezai şart bedeli olan 26.290,25 TL’nin davalıdan talep edebileceği anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulü ile; Davalının —– sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 13.093,59 TL asıl alacak üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki faiz oranı ve miktarı uygulanmak suretiyle takibin devamına ve davalının ——sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 26.290,25 TL asıl alacak üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinde itibaren takip talebindeki faiz oranı ve miktarı uygulanmak suretiyle takibin devamına, her iki takip yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilerek, davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının ——sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 13.093,59 TL asıl alacak üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki faiz oranı ve miktarı uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Davalının ——- sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 26.290,25 TL asıl alacak üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinde itibaren takip talebindeki faiz oranı ve miktarı uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3—– sayılı dosyasında takibe konu 13.093,59 TL asıl alacağın %20 si ve ——- dosyasında takibe konu 26.290,25 TL asıl alacağın %20 si olmak üzere toplam 39.383,84 TL asıl alacağın %20 si davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 2.690,31 TL harçtan, peşin alınan 597,41 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.092,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 597,41 TL peşin harç toplamı 678,11‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 3.124,00 TL(Bilirkişi ücreti: 3.000,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 124,00 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı (K:%92,17-R:%7,83) nazara alındığında 2.879,39 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 244,61 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf yararına, kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
9-Davalı yararına, red edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 3.347,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
11-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023