Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/209 E. 2023/155 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/209 Esas
KARAR NO : 2023/155

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 01/03/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin cari hesaptan kaynaklanan alacağı nedeniyle, davalı borçlu hakkında—— Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın, borca itiraz etmesi ile takibin durduğu, davalı borçlunun, icra takibi öncesinde ve sonrasında borcunu ödemekten ısrarla kaçındığı gibi borca itiraz ederek davacı şirketin mağduriyetine sebebiyet verdiği, dava öncesi arabuluculuk sürecinin de sonuçsuz kaldığını, davacı şirketin davalı taraftan 94.147,89 TL tutarında cari alacağı bulunduğunu, davacı şirkete ait ticari defterler incelendiğinde bu husus açıklığa kavuşacağını, davanın kabulüne, davalı borçlunun——Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve asıl alacağa işleyecek faizle birlikte takibin devamına, alacağımızın likit olması sebebiyle borçlu hakkında % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmil karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya T.K Md.21/2 gereğince usulüne uygun, tensip zaptı, dava
dilekçesi tebliğ edilmiş olduğu, ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı, davaya katılmadığı
görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara —— sayılı kararında da değinilmiştir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Celp edilen —— sayılı Dosyasının incelemesinde Davacı tarafın 18.09.2021 tarihinde, 94.147,89 TL cari hesaba konu alacağına ilişkin ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlunun
ödeme emrine ve yapılan ilamsız icra takibine ilişkin esas olmak üzere; borcun tamamına, ferilerine ve
faize itiraz ettiği ve takibin durduğu, anlaşılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, uyuşmazlığın, davacının davalıdan cari hesap alacağı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacı şirketin ticari
defter ve belgelerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr
surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin 2021-2022 yıllarına ilişkin ticari defterleri incelendiğinde; GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir beratları ile Envanter defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin T.T.K ve V.U.K
hükümlerine göre usulüne süresinde ve usulüne uygun tutulduğu, Davacının Alacak Talebi Yönünden: Davacı 18.09.2021 takip tarihi itibariyle kendi ticari defterlerinde 94.147,89 TL tutarında davalı taraftan alacaklı gözüktüğü tespit edilmiş, davalı—–davaya katılmadığı, defter ve belge ibraz etmediğinden inceleme
yapılamadığı, Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde; davacının ——sayılı takip dosyasındaki 94.147,89 TL alacak talebine ilişkin hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu değerlendirilmiştir. Faiz: Davacının icra takibinde takip öncesi için faiz talebinde bulunmadığı, bu nedenle takip öncesi için herhangi bir değerlendirme yapılmamış olup, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da
tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması,
temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında davacı
alacağı için 3095 s.k 2/2 m. kapsamında yasal faiz talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı şirketin
müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra
inkâr tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığını beyan ederek
kanaatlerini bildirilmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacı tarafın kendi ticari defterlerinde davalıdan 94.147,89 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, davalı tarafın mahkemece yapılan ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı bu haliyle davacı defterlerinden çıkan neticeye katlanmak zorunda olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.Eldeki davada alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davalı tarafın —- İcra müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacak olan 94.147,89 TL ‘nin %20 ‘si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 6.431,24 TL harçtan, peşin alınan 1.137,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.294,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 1.137,08 peşin harç toplamı 1.217,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan yargılama gideri olan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 338,00 TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.338,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 15.063,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.520,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.