Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/183 E. 2022/802 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2022/797

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin —- tarihli cari hesabında davalı tarafından—- alacaklı gözüktüğünü, davaya konu borcun mevcut olup borçlu sıfatına haiz taraf aleyhine —-Sayılı dosyasında başlatılan icra takibine itirazının haksız menfaat elde etme amacının taşımakta olduğunu, ekte sunulan sözleşmenin her ne kadar tek taraflı imzalanmış olduğunu davalının bu sözleşmeyi —- dosyasına sunduğunu, — talep ederken söz konusu borcun varlığına rıza gösteren davalının başlatılan takip dosyasında borcun mevcut olmadığını iddia etmesinin hukuka ve ahlaka aykırılık teşkil ettiğini, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere irca inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ödeme emrine konu ettiği sözleşmenin tek taraflı beyan içeren basit bir tutanak olduğunu, sözleşme vasfına haiz olmadığını, davalı şirketin ——— konkordato talebinde bulunduğunu, akabinde ekonomik olarak toparlandığını ve konkordato talebinden feragat ettiğini, takip dayanağı belgenin konkordato döneminde davalı hesaplarında borçlu görünen kişilerin destek amacıyla komiserlere teslim ettiği belgelerden olup gerçekliğinin araştırılmamış olduğunu, davacı tarafın davalı şirkete —- tarihinde bir daire sattığını, davacının tapuda aldığı nakit paraya ilişkin davalıya tahsilat makbuzu vermediğinden hesaplara işlenmediğini bu yüzden davalının carisinde alacaklı gözüktüğünü, davacı tarafın satış bedelinin tamamını aldığını beyan ederek resmi sözleşmeyi akdettiğini, kötü niyetli takip nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen ———-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine—-asıl alacak, 59.881,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —– tahsili amacıyla genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, takipte borcun sebebi olarak sözleşmeden kaynaklı asıl alacağın gösterildiğini, borçlu vekilinin —– günü vuku bulan itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davalının —–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin ——— ara kararınca; TTK 83 ve 85 md uyarına, HMK 222 maddeleri uyarınca her iki tarafın tüm yasal defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verilerek, mali müşavir bilirkişisi aracılığı ile defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; davacının takibinde —– birikmiş faiz talebi bulunduğu, kural olarak muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu; ancak TTK.m. 1530/f.2 uyarıca ”ticari işletmeler arasında mal ve hizmet —– amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden —-olmasına rağmen, borçlu gecikmeden sorumlu tutulmayacağı haller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüte düşer. Aynı maddenin 4. Fıkrasının (a) bendi uyarınca sözleşme bulunmaması halinde ”Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda temerrüte düştüğü; TTK md.—-arasındaki mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları ile ilgilidir. Somut olayda, mal/hizmet tedarik eden davalı şirkettir. —- ise davacı şirkettir. Tarafların cari hesap hareketlerinin incelenmesinde; davacının cari hesap alacağı, —— gerçekleştirdiği taşınmaz satışından kaynaklanmaktadır. Tedarik borçlusu konumundaki davacı şirketin, ileride satın alacağı mal veya hizmetler için tedarikçi davalı şirkete avans ödemesi yaptığı düşünülmüştür. Hal böyle olunca, davacı şirketin takibinde TTK md. 1530 uyarınca koşulları oluşmayan ——- talebine iştirak edilmediği, tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, kendi leh ve aleyhlerine delil teşkil ettiği, yukarıda inceleme başlığı altında (III/5) sayılı bentte tarafların cari hesapları arasındaki uyumsuzluğun irdelendiği, takip tarihi itibariyle davacının asıl alacak miktarının 136.421,73 TL olduğu kanaatine varıldığı, yukarıda değerlendirme başlığı altında (IV/4 ) sayılı bentte yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının birikmiş faiz talebine iştirak edilmediği, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesini isteyebileceği, tüm delillerin takdiri,, hukuki değerlendirmenin tamamı sayın mahkemeye ait olmak üzere dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemeye göre oluşan kanaatlerini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacaklının davalı borçlutan alacağı sebebiyle icra takibine konu edildiği, davalı borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği, iş bu dava İİK 67 MD düzenlenen itirazın iptali davası olup bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Uyuşmazlık takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bir alacağının bulunup bulunmadığı bulunuyor ise miktarının ne olduğu hususunda toplanmıştır.
Tarafların tacir olması sebebiyle ticari kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir. Alınan rapora göre tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulduğu kendi leh ve aleyhlerine delil teşkil edeceği, takip tarihi itibariyle davacının davalı— alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin davacı şirkete ——– borçlu gözüktüğü, bu ihtilafın davacının kayıtlarına göre davalı şiret hesabına —- borç kayıt edildiği, ancak bilirkişi raporu sonrasına kadar bu belgenin ibraz edilmediği, yine—-faturanın davacı şirketin kayıtlarında —–olarak alındığı bu miktarlar düştüğünde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —–olduğu, yine davacının TTK md 1530 uyarınca işlemşi faiz talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar hüküm kısmında davanın kısmen kabulüne ve fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş ise de sehven verildiği, davacının işlemiş faizin itirazın iptaline konu edilmediği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
Asıl alacak likit olduğundan asıl alacak olan —-%20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takip bir senaryo olmadığından şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 136.421,73 TL asıl alacak üzerinden takip başlangıcında belirtilen şartlar altında aynen devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
2- Asıl alacak olan 136.421,73 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 9.318,97 TL harçtan, peşin alınan 1.348,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.970,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 1.348,23 TL peşin harç toplamı 1.407,53 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yargılama gideri olarak harcanan — bilirkişi ücreti ve 33,10 TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.233,10 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davadan önce gidilen—davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.