Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/173 E. 2023/572 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/173 Esas
KARAR NO: 2023/572
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 24/02/2022
KARAR TARİHİ:14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalılardan ——- kullandırıldığını, diğer şirketlerinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını; sözleşmede ödeme şeklinin belirlendiğini ancak borçlu şirket tarafından geri ödemelerin yapılmaması sebebiyle hesabın kat edildiğini, ödeme ihtarının borçlu ve kefillere tebliğ edildiğini ancak ödemenin yinede gerçekleşmediğini belirterek; kredi sözleşmesinde aylık uygulanacak faizin %1,2 olarak ve USD cinsinden belirlendiğini, temerrüt faizin ise buna %1 puan eklenmek suretiyle tarafların anlaştıklarını belirterek; buna göre hesapların ana para ve faizi bankanın dava tarihi itibarıyla 2.115,000 USD asıl alacağının, 462.576 USD işlemiş faiz alacağının doğduğunu belirterek bunların hüküm altına alınmasını ve asıl alacağın 18/08/2021 tarihinde itibaren sözleşme gereğince %15,4 faiz uygulanmak suretiyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan asıl borçlu olan ——- vekili davaya cevap vermemiş ancak yapılan ödemelere ilişkin belgeleri bilirkişi raporundan önce ibraz etmiş davanın reddini talep etmiştir.
Kefil olan davalıların vekili ise vermiş bulunduğu cevap dilekçesinde davacı bankanın yabancı uyruklu olduğunu bu nedenle teminat karşılamakla sorumlu olduğunu belirterek teminat alınmasını istemiş ayrıca davacının iş bu alacak davasını açmadan önce —– dosyasından icra takibi yaptığını; takibe itiraz ederek durdurduklarını itirazın kaldırılması için davacı bankanın ———-dava açtığını, davanın ret edildiğini belirterek bu nedenle iş bu davanında reddini gerektiğini savunduğu; kat ihtarının tebliğini usulünce yapılmadığını, kredi sözleşmesinde kefiller için tebligatın bulunmadığını, faiz talebinin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
Dava kredi sözleşmesine dayalı alacak davasıdır.
Kredi sözleşmesini ——- asıl borçlu olarak diğer davalı şirketlerin kefil olarak imzaladıkları ihtilafsızdır. Bu nedenle ödenmemiş borçlardan tüm davalıların sorumlu olacağı belirlenmiştir.
Bir kısım davalılar vekili her ne kadar davacının yurt dışı şirketi olması sebebi ile teminat alınması gerektiğini ileriye sürmüşse de, davacı bir —-şirketidir—— tarafları arasında mütekabiliyet bulunduğundan harç alınmaz, —- bu sözleşmeye taraftır bu nedenle kendisinden teminat alınmamıştır.
Bir kısım davalılar vekilinin iddia ettiği —— Mahkemesinden verilen karar genel mahkemelerden verilen bir karar olmadığından ve itirazın kaldırılması için İcra İflas Kanununda sayılan belgelerin gerektiği, kredi sözleşmesinin de bu belgelerden olmadığı nedeniyle davanın reddedildiği; mahkememiz için bağlayıcı olamayacağı kabul edilerek bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Davalıların yapılan kredi ödemelerinin sunulması bildirilmişti bunlar sundurulmuş olup mahkememizce dosyaya ibraz edilen kredi sözleşmesi ve hesap ekstreleri ile birlikte davalıların ödeme belgeleri uzman bankacı bilirkişi ve hukukçu – hesap bilirkişisi tarafından incelenmiş olup hazırlanan 26/003/2023 tarihli rapor mahkememizce gerekçeleri ve hesaplama şekli yönünden kabule şayan bulunmuş. Hükme esas alınmıştır. Bu bilirkişi raporu da davalı kök borçlu Bayraklı şirketine kredi verildiği, kredi sözleşmesi altındaki imzaların davalılarca inkar edilmediği, bu nedenle alacak hesaplanırken kredi sözleşmesindeki faiz, temerrüt faizin ve dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiz oranlarının tespit edilmiş olduğu, buna göre hesaplama yapıldığı, hesaplamada yapılan kısmi ödemelerin düşüldüğü, bu hesaplamaya göre de dava tarihindeki ana para ve dava tarihine kadar olan işlemiş faizin belirlendiği nazara alınarak ancak raporda her ne kadar dava tarihinden itibaren temerrüt faiz alınması gerektiği bildirilmişse de davalıların icra takip tarihi olan 18/08/2021 tarihi itibarıyla temerrüte düşürüldüğü ——–dosyasıdan icra takibinin bu tarihte başladığı nazara alınarak aşağıda ki hüküm tesis edilmiştir.
Davalı şirketlerden——-konkordato komiserleri atanmış ise de bunun ancak kararın infazı aşamasında nazara alınacağı karar verilmesine engel teşkil etmediği değerlendirilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davacının 2.115.000 USD asıl alacak, 462.576 USD işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 2.577,726 USD alacağının, asıl alacağın 18/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek olan sözleşme gereği %15,4 faiz uygulanmak sureti ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 2.435.318,50 TL harçtan peşin olarak alınan 608.829,64 TL nin mahsubu ile eksik 1.826.488,86 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 305,00 TL tebligat ücreti ile 3.600,00 TL bilirkişi rapor giderleri toplamı 3.905,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının talep halinde davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı lehine 594.509,81 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsiline davacıya verilmesine,
Ara buluculuk gideri olan 1.600,00 TL nin davalılardan müteselsilen tahsiline hazineye irat kaydına, bu amaçla Yazı İşleri Müdürü tarafından harç tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 14/09/2023