Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/156 E. 2023/614 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/156 Esas
KARAR NO:2023/614
DAVA:Haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi, bu olmaz ise çıkmaya izin verilmesi
DAVA TARİHİ:01/03/2022
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi, bu olmaz ise çıkmaya izin verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili, şirketin 2 ortaklı bir ——olduğunu, davacının dışında birde dava dışı —— isimli bir ortağın bulunduğunu, ortakların eşit miktarda hissedar olduklarını, müvekkilinin diğer ortağın ağabeyi ile arkadaş olması sebebi ile bu şirkete ortak olduğunu, tarafların 1.000.000,00’er TL sermaye koyarak ——katını kiralayıp, 3 ay içerisinde bu katların çok sayıda bağımsız bölüme bölündüğünden her birinin yaklaşık 20.000,00 TL bedelle kiralamak amacı ile bu şirketi kurduklarını, davacının bu çerçevede 750.000,00 TL verdiğini, daha sonra da tamir ve tadilat yapılsın diye 248.000,00 TL daha parti parti ödemede bulunduğunu, ama katların bir türlü kiralanamadığını; diğer ortağın müvekkilini ——- gibi sözlerle oyaladığını, 14/02/2021 tarihinde imzalanan proje ortaklığı sözleşmesinin uygulama imkanının kalmadığını, şirketin hiçbir faaliyetinin bulunmadığını, amacının gerçekleşme ihtimali de kalmadığı için haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini, bu talebi kabul edilmez ise şirketten davacının bedelsiz olarak çıkmasına karar verilmesini, ayrılma akçesi ve dağıtılmayan kar payı taleplerinin olmadığını belirterek, talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili, iddiaların doğru olmadığını, davacının, diğer ortak ——demek sureti ile ortaklık kurmaya razı ettiğini, bu iş için sürekli bir yerlere gidilip gelindiğini, bu nedenle masraflar olduğunu, —-bu iş için hem aracının, hemde—- dairesini tahsis ettiğini; şirketin amacını gerçekleştiremediğini, hiçbir faaliyetinin de bulunmadığını belirterek ancak davacının fesih talebinin reddine karar verilemesini, davacı tarafın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini savunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava TTK 636/3 maddesi gereğince açılan haklı sebeple Limited Şirketin fesih ve tasfiye davasıdır. Bu tür davalarda mahkeme fesih ve tasfiyelerine lazım gelen ve duruma uygun düşen bir çözümle kabul edebilir, hükmedebilir. Mahkememizce şirket kaydı getirtilmiş olup, davalı şirketin 2 ortaklı bir Limited Şirketi olduğu, sermayesinin 1.000.000,00 TL olduğu ve davacı ortakla dava dışı —— eşit hisseye sahip olduğu, her ikisinin de şirketin münferit olarak temsil yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Mahkememizce davacı tanıkları dinlenmiş olup, dinlenen tanıklar davacının iddialarını doğrulamışlardır. Esasen davalı şirketin kurulmakla kaldığı, hiçbir ticari faaliyetinin gerçekleşmediği, hiçbir iş siparişi almadığı, hiçbir ticari bağlantı kurmadığı, davalı vekilinin de kabulündedir. Şirketin kuruluş amacını gerçekleştiremeyeceği tarafların kabulünde olup aşikardır. Bu durumda artık davacı ortaktan şirketteki ortaklığını devam ettirmesi beklenemez. Haklı neden doğmuş olup, şirketin amacını gerçekleştiremeyeceği, her iki ortağın da esasen bir araya gelemeyeceği tanık beyanları ile de anlaşılmıştır. Öte yandan davalı taraf davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; bunun bir karşı dava olarak açılabileceği, ortada harcı karşılanarak açılmış bir dava olmadığından dolayı bu yönde bir karar verilmesinin de mümkün olmadığı değerlendirilmiştir. Davacının terditli taleplerinden ilki şirketin fesih ve tasfiyesi olduğu için öncelikle bu talebi incelenmiş, oluşan duruma nazaran amacını gerçekleştiremeyen, gerçekleştirmesi de mümkün görülmeyen, kurulduğu andan itibaren hiçbir ticari faaliyeti, bir iş bağlantısı ya da aldığı/verdiği bir siparişi bulunmayan şirketin konulmuş bulunan bir sermayesi olduğu nazara alınarak fesih ve tasfiyesine karar verilmesi uygun görülmüş, tasfiyesi için şirket ortakları arasındaki anlaşmazlık nedeni ile herhangi birinin tasfiye memuru olarak atanmasının yerinde olmayacağı, birlikte atanmaları halinde de aralarındaki anlaşmazlıklar nedeni ile tasfiyenin sonuçlandırılamayacağı nazara alınarak tasfiye memuru olarak mali müşavir ——–atanması uygun bulunmuş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
TTK 636/3 maddesi gereğince ——- sicil numarası ile kayıtlı olan TASFİYE HALİNDE———- haklı nedenle FESHİNE,
TTK 636/son maddesi gereği yapılan atıfla TTK 536/3 maddesi gereği tasfiye memuru olarak şirketin niteliği ve faaliyet alanı da nazara alınarak Mali Müşavir———–TASFİYE MEMURU OLARAK ATANMASINA,
Karar kesinleştiğinde tasfiye işlemlerine başlaması için tasfiye memuruna dosyanın teslimine, kendisine aylık 4.000,00 TL ücret taktirine, davalı şirketten alınmasına,
Karar kesinleştiğinde yeterli suretin ilan için —— gönderilmesine,
Dava maktu harca tabi bulunduğundan maktu harçtan eksik 189,15 TL’nin davalı şirketten alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 161,40 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcı ile 10 adet E-tebligat, 6 normal tebligat ve 1 kep yazışması ve 2 talimat gideri toplamı 415,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı olursa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı lehine 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 28/09/2023