Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/130 Esas
KARAR NO : 2022/748
DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
Mahkememizde görülen Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yürüttüğü bankacılık faaliyetleri çerçevesinde davalı—— talebi üzerine söz konusu şahıs ile Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve ticari kredinin davalıların hizmetine sunulduğunu, işbu sözleşmeleri davalı —— müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, ancak davalı şahıs ve davalı kefil ilerleyen zaman içerisinde kredi sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerini kanuni süreler içerisinde ödemediğini, bunun üzerine müvekkili banka tarafından ——yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek davalı şahıs ve davalı kefile gönderildiğini, gönderilen ihtarname ile müvekkili banka ile akdedilen sözleşmelere konu borçlarının 17/08/2021 tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale geldiğinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcunu ödemeye yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalılar aleyhine——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın reddi ile takibin devamını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın dayanağı olarak gösterilen kredi sözleşmesi yasanın aradığı unsurları içermediğini, Sözleşmenin 1.1 maddesinde müvekkili —— kredi kullandırıldığı yazılmış ise de kredi miktarının belirtilmediğini, Sözleşmenin hiçbir bölümünde kullandırılan kredi miktarı yazılmadığı gibi dosyaya da bu hususta bir belge sunulmadığını, Bu nedenle geçerli bir sözleşmenin söz konusu olmadığını, bu nedenle davacının talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, Müvekkillerinden ——, miktarı belirsiz bir kredi sözleşmesine müteselsil kefil olarak imza attırıldığını, Geçerli bir kefalet sözleşmesinden söz edebilmek için, kefalet sözleşmesinin esaslı noktaları içerir ve yeterli derecede açık ve net olma gerektiğini, Kime, hangi borca, ne miktarda kefil olunduğunun sözleşmede belirtilmesinin zorunlu olduğunu, kredi sözleşmesinden yalnızca —— 100.000 TL. için kefalet sözleşmesi imzalattırıldığı anlaşılmakta ise de asıl borcun gösterilmediğini, Bu nedenle de sözleşmenin geçersiz olduğunu, bir an için sözleşmenin geçerli olduğunu kabul etsek dahi, kefalet limitinin 100.000 TL. olması, asıl alacaktan yapılan ödemelerin tespit edilerek borç miktarından düşürülmek suretiyle müvekkilinin sorumlu olduğu meblağın hesaplanması gerektiğini, Banka tarafından gönderilen 19.08.2021 tarihli ihtarnamede, alacağın kat edilmiş olduğunu belirtilmekle yetinildiğini, en son ödeme yapılan tarihin belirtilmediğini, Dava dilekçesinde de bu hususa ilişkin açıklama yapılmadığını, Buna ilişkin tüm banka kayıtlarının dosyaya getirilerek incelenmesi sonucunda, alacağın muaccel olmadığının görüleceğini, Kredi sözleşmesinde, kredi miktarının yazılmamış olması ve yine sözleşme tarihinden ihtarname tarihine kadar yapılan ödenen miktara ilişkin banka kayıtlarının sunulmaması nedeniyle, alacağa uygulanan faiz oranı ve hesaplanan miktarın taraflarınca görülemediğini, Ayrıca ödeme emrinde istenen faiz oranı da fahiş olup bu nedenle de takibin iptalini talep ettiklerini, yine davacı tarafından ödeme emri ile talep edilen kalemlerden biri olan —— miktarını da kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Celp edilen —— Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden 123.058,87 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalıların süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizce uyuşmazlığın davacı bankanın davalı ——- ile imzalanan sözleşmelere istinaden kredi kullandırıldığı, diğer davalının ise bu sözleşmelere kefil olduğu ancak borcun ödenmemesinden kaynaklı davalılar aleyhine icra takibi yapıldığı, icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiği anlaşılmakla; usulüne uygun kefalet verilip verilmediği ve davacının takip anında muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile asıl borçlu ——-arasında 100.000,00 TL bedelli Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı kefil —— imzaladığı Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeler çerçevesinde “——- kullandığı ve kullanacağı kredilerden doğmuş veya doğacak borçlarına mevcut ve gelecekte diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıda tutar ile sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumu kabul, beyan ve taahhüt ederim” beyanında bulunduğu, Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu görülmüş olduğu, Dava Dosyasında Yapılan incelemede; Davalı Kefil —— için Genel Kredi sözleşmesinde, kefalet için eşinin rıza gösterdiğine dair bölümün imzalanmadığı, sözleşmenin akdedildiği tarihlerdeki —— evli olup/olmadığı şirket ortağı olup/olmadığına dair dava dosyasında bilgi bulunmadığı; Konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi ve nihai kararı HMK’nun 282,Md.’de nazara alınarak, Kefaletlerin kabulü Mahkemenin Takdirinde olduğu; 05.10.2021 takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, 116.036,51 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Takip tarihinden başlamak üzere 109.974,19 asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %54,00 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, Bu çerçevede sayın mahkeme tarafından davalı kefaletinin kabulü yönünden; Davalı Kefil —— Yönünden 115.623,86 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Takip tarihinden başlamak üzere 110.241,33 asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %54,00 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacı bankanın davalı asıl borçlu—— Arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil ——ise genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı; takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile taksitli kredi borcu yönünden takibin 109.974,19 TL asıl alacak, 5.773,64 TL işlemiş faiz, 288,68 TL ——- olmak üzere toplam 116.036,51 TL olarak hesaplandığı, davalı ——- kefaleti incelenmiş olup, kefaletin borçlar kanunundaki aranan şartlarla gerçekleştiği, davalının el yazısıyla borcun limitinin, kefilin adının soy adının ve kefaletname tarihinin yazılmış olduğu, kefilin kredi sözleşmesi imzalandığı tarihte evli olmadığı bu nedenle eş rızasına da gerek bulunmadığı; kefaletin geçerli olduğu belirlenmiştir. Hal böyle olunca, davalıların itirazının yerinde olmadığı belirlenmiş olup; davacı tarafın alacağının kredi sözleşmesinden kaynaklandığı sebebiyle likit olduğu, davalıların itirazının haksız olduğu nedeniyle inkar tazminatı talebinin de kabulü gerektiği nazara alınarak; Davalı-borçluların ——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile taksitli kredi borcu yönünden takibin 109.974,19 TL asıl alacak, 5.773,64 TL işlemiş faiz, 288,68 TL ——olmak üzere toplam 116.036,51 TL alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak ödeninceye kadar yıllık %54,00 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmasına,, asıl alacak üzerinden de inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-Davalı-borçluların——Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile taksitli kredi borcu yönünden takibin 109.974,19 TL asıl alacak, 5.773,64 TL işlemiş faiz, 288,68 TL ——-olmak üzere toplam 116.036,51 TL alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
Takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak ödeninceye kadar yıllık %54,00 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmasına,
2-İİKnun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak 109.974,19 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalı-borçlulardan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 7.926,45 TL harçtan, peşin alınan 2.101,54 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.824,91 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 2.101,54 TL peşin harç toplamı 2.182,24 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 1.161,50 TL(Bilirkişi ücreti: 1.000,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 161,50 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı —— nazara alındığında 1.095,18 TL’sinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 66,32 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına, kabul edilen miktar yönünden——- vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalılar yararına, reddedilen miktar yönünden ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
10-Davadan önce gidilen ara buluculukta —— karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin kabul ve red oranı——nazara alındığında 1.282,34 TL’nin davalılardan, bakiye 77,66 TL’nin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.