Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2023/358 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/124 Esas
KARAR NO: 2023/358
DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:15/02/2022
KARAR TARİHİ:08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalı şirkete kredi verildiğini, ——– diğer davalılarında müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları ancak davalı borçlunun kredi sözleşmesine aykırı olarak davranıp, krediyi ödememesi üzerine bankaca hesabın kat edildiğini, kat ihtarının davalılara tebliğ edildiğini, sonuç alınamayınca da ——- dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını; davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalılar duruşmaları takip etmemiş, davaya da cevap vermemişlerdir. Bu nedenle davalıların icra takibine itiraz dilekçeleri nazara alınmak suretiyle inceleme yapılmış olup, davalıların ödeme emrine takip dayanağı belgelerin tamamının eklenmediği, sözleşme sayfalarının tek tek imzalanmadığı, alacağın likit ve muayen olmadığı belirtilerek, asıl borca faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş bulundukları nazara alınmak suretiyle inceleme yapılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka, davalılar aleyhine başlattığı icra takibinde nakdi kredi yönünden 534.681,52 TL asıl alacak, 16.535,13 TL işlemiş faiz, 826,75 TL işlemiş faizin %5 ——-olmak üzere 552.043,40 TL toplam alacak üzerinden ve gayri nakdi çek taahhüdü bedeli kredisi yönünden de iki adet çek yaprağından doğan 5.340,00 TL banka yükümlülüğü sebebiyle ( bankanın garanti ettiği tutar için ) depo talebinde bulunmuştur. Davalılar bu takibe süresi içinde yaptıkları itirazla yukarıdaki savunma kısmında belirtilen itirazlarını bildirmiş; süresi içinde yapılan itiraz nedeniyle takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Mahkememizce, genel kredi sözleşmesi incelenmiş olup, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, davalı şirkete kredi verildiği, diğer davalı şahısların ise sözleşmeyi müteselsil kefil müşterek borçlu sıfatıyla imzaladıkları; sunulan hesap özeti ve ekstrelerine nazaran kredinin ödenmemesi üzerine banka tarafından hesabın kat edildiği, kat ihtarının taraflara tebliğ edildiği, icra takibinin de bu aşamadan sonra başlatıldığı belirlenmiştir. Genel kredi sözleşmesinin hükümleri arasında taraflar arasında ihtilaf çıktığında banka kayıtlarının delil kabul edildiği noktasında delil sözleşmesi mevcuttur. Delil sözleşmesi tarafları bağlayıcı niteliktedir. Bu nedenle mahkememiz banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırmak suretiyle rapor almıştır. Uzman bankacı bilirkişi raporunda, her bir davalının sorumluluğunu ayrı ayrı incelemiş olup, gerekçeleriyle birlikte her bir davalı yönünden icra takip anındaki muaccel banka alacağını hesaplamıştır. Mahkememizce bilirkişi raporundaki hesaplama şekli incelenmiş olup, söz konusu olan hesaplamanın kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu, ödenmeyen krediden dolayı hesap katına kadar sözleşmede kararlaştırılan akdi faiz uygulandığı, kat ihtarlarının tebliğinden itibaren takip tarihine kadarda sözleşmede belirlenen temerrüt faizinin uygulandığı, buna göre de ——– hesaplandığı belirlenmiş, bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporu kat ihtarının davalı şirkete sözleşmedeki adresine tebliğe çıkarıldığını, sözleşmede adres değişikliğine ilişkin herhangi bir bildirim olmazsa sözleşmedeki adrese çıkarılacak tebligat geçerli olacağı için asıl borçlu şirkete yapılan tebligatın bu nedenle onu temerrüte düşürücü nitelikte olduğu, davalı kefil —— tebligatın 28/11/2021 tarihinde bizzat yapıldığı, ——– ait tebligatın ise 28/12/2021 tarihinde iade edildiği nazara alınarak işlemiş faizin hesaplandığı, bu nedenle her iki kefil yönünden temerrüt tarihi itibariyle faiz miktarları arasında haklı olarak bir miktar farkın oluştuğu; öte yandan gayri nakdi krediden kefilleri sorumlu tutabilmek için ———–sayılı hükmünde belirtildiği üzere, ” kefillerin gayri nakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için imzalanan sözleşmede açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerekir. Uyuşmazlık konusu sözleşmenin 36. Maddesinde bu yönde bir düzenleme bulunmadığından kefil gayri nakdi kredinin deposundan sorumlu tutulamaz. ” vurgulaması nazara alındığında; somut olayda da kefalet akdini düzenleyen——– maddenin altında kefillerin gayri nakdi krediden sorumlu tutulacağına dair bir hüküm bulunmadığından kefillerin depo emrine yönelik sorumlu tutulamayacağı mahkememizce belirlenmiş, sözleşmenin —-Maddesinde bankanın müşteriye verdiği çek karinelerinin geri verilmesini her zaman isteyebileceği, ayrıca müşterinin kredinin kapatılması halinde kullanılmayan çek karinesi ve çekleri bankaya iade edeceğini kabul etmesine dair düzenleme çerçevesinde ve ———kararında ” banka müşterisine teslim edilen çek yapraklarının iadesi veya bankanın her bir çek yaprağı için karşılıksız çıkması durumunda tazminle yükümlü olduğu bedelin ihtiyaten depo edilmesi istemine ilişkindir. Çek taahhütnamesi sözleşmesi hükümleri uyarınca riskleri teminat altına alma yetkisi davacı bankaya davalı tarafından tanınmış bir hak olup, depo ibaresi yer almasa da sözleşme içeriğine göre davacı banka henüz tazminat ödemese dahi bu yönde müşterisinden teminat isteme ( depo bloke ) hakkına sahip olduğunun kabulü gerekir. ” hükmü gereğince bankanın depo talebinde bulunabileceği; icra takibinde iki adet çekten dolayı 5.340,00 TL’lik depo talebinde bulunulduğu, çeklerden bir tanesinin bedelinin takipten sonra çek hamiline bizzat tazmin edildiği, bu nedenle bu çeke ilişkin deponun her halükarda ve her görüşe göre istenebileceği, yukarıda tanıtılan sözleşme hükümleri ve ——– çerçevesinde bedeli tazmin edilmeyen çek içinde depo talep edilebileceği nazara alınarak davalı şirket yönünden itirazın tamamen iptaline karar verilmiş, diğer davalılar yönünden de kısmen itirazın iptali kararı verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Ancak, depo emrine yönelik alacak inkar tazminatı harç ve yargılama giderleri yönünden niteliği gereği hesaplamaya katılmamıştır. Davacı taraf inkar tazminatı talep etmiş olup, banka kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın likit sayıldığı, inkar tazminatının likit alacaklar yönünden itiraz haklı bulunursa hüküm altına alınacağı nazara alınarak ve asıl alacak yönünden her 3 borçlunun da sorumlu olduğu 534.681,52 TL ortak alacak yönünden inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; ——————-YÖNÜNDEN TAM, DİĞER DAVALILAR YÖNÜNDEN KISMEN KABULÜ İLE;
———- sayılı dosyasındaki takibin; ——————yönünden AYNEN DEVAMINA,
Davalı ———- yönünden gayrinakdi alacakla ilgili depo istemine ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, bu davalı yönünden takibin sadece 534.681,52 TL asıl alacak, 16.535,13 TL işlemiş faiz, 826,75 TL işlemiş faizin ——- olmak üzere toplam 552.043,40 TL üzerinden; Davalı —— yönünden ise, sadece 534.681,52 TL asıl alacak, 15.609,05 TL işlemiş faiz, 780,45 TL işlemiş faizin —-olmak üzere toplam 551.071,02 TL üzerinden ve her üç davalıdan da yapılacak tahsilatlarda 534.681,52 TL olan asıl alacağa üzerinden yıllık %40 oranında sözleşmesel temerrüt faizi uygulanarak takibe devam edilmesine, Davalılardan yapılacak tahsilatların birbirleri ile tekerrür ettirilmemesine, 534.681,52 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
Alınması gereken 37.710,05 TL ilam harcından peşin olarak alınan harcın mahsubuyla eksik 30.951,55 TL harcın; 29.978,00 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen kalan 973,55 TL’sinin ise davalı şirketten ve davalı ——— müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı banka tarafından karşılanan 6.839,20 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 11 normal 8 elektronik tebligat gideri 391,00 TL ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 9.230,20 TL yargılama giderinin ilk 8.929,03 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen kalan 301,17 TL’sinin ise sadece davalı şirketten ve davalı ——– müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine ,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı banka lehine 78.725,00 TL nispi vekalet ücreti taktirine, bunun ilk 76.810,00 TL’lik kısmının tüm davalılardan müteselsilen alınmasına, kalan 1.915,00 TL’lik kısmının ise sadece davalı şirketten ve davalı ————– müteselsilen alınarak davacıya verilmesine;1.320,00 TL ARA BULUCULUK ÜCRETİNİN DE 1.278,49 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalanDair karar, e-duruşmayla katılan davacı vekilinin varlığında, davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.08/05/2023