Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/12 E. 2023/675 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/12 Esas
KARAR NO:2023/675
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/10/2016
KARAR TARİHİ:19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREKÇE:Mahkememizin —— sayılı dosyasında bu dava için: ” Davacılar vekili, —- tarihinde meydana gelen kazada, davalılardan —— sürücüsü, —- maliki, —–olduğu —— plakalı —- çarpıştığını; — sürücüsü olan davacı —-yaralandığını, diğer davacıların miras bırakanı —- ise öldüğünü belirterek; kazada tüm kusurun davalı sürücüde olduğunu, ölen —- yaşında olduğunu, davacılardan ——ölenin anne ve babası olarak, davacı —–murisin eşi olarak, davacılar ———çocukları olarak onun ölümünden dolayı desteğinden yoksun kaldıklarını; kazadan sonra sigorta şirketine başvurduklarını; sigorta şirketinden kendilerine — tarihinde toplam —- ödeme yapıldığını ancak bu ödemenin çok düşük olduğunu bu nedenle makbuz niteliğinde olduğunu belirterek; fazlaya dair haklarını saklı tutarak ölenin eşi, çocukları ile anne – babası adına her biri için — destekten yoksun kalma tazminatının ve —–defin giderinin tüm davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini, sigorta şirketinden yapılacak tahsilatlarda temerrüt tarihi olan 17/05/2016’dan, diğer davalılardan yapılacak tahsilatlarda ise kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesini; ayrıca davacı eş —–her bir çocuk için 100.000,00’er TL anne ve baba için ayrı ayrı 50.000,00’şer TL ve diğer davacılar olup ölenin kardeşleri olan ——— içinde 10.000,00’ar TL toplam 560.000,00 TL manevi tazminatında olay tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile aracın sürücüsü ve malikinden müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş; bilahare bilirkişi raporlarından sonra talebini Davacı —— destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.500,00 TL cenaze ve defin gideri, Davacı —– için 11.362,00 TL, Davacı —— 15.107,67 TL, Davacı —- 20.700,23 TL, Davacı —– 13.951,28 TL, Davacı —– 17.512,60 TL’ye yükseltmiş; ıslah harcını da karşılamış,Davalılardan——- vekili, yetki itirazında bulunarak yetkili yerin —— Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek bu mahkemeye gönderilmesini talep etmiş; manevi tazminat yönünden kardeşlerin dava açmakta aktif dava ehliyetinin bulunmadığını ayrıca ölen ——– herhangi bir işte çalışmadığı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı isteyen davacılarında bu tazminatı talep edemeyeceklerini bildirmiş; kazadaki kusurunda sürücü müvekkili —-ait olmadığını bu hususunda tespitini talep ederek; atfı kabil kusur bulunmadığından dolayı da davanın reddi gerektiğini savunmuş,Davalı sigorta vekili, davaya cevap vermemiş ancak bilirkişi raporuna yazılı olarak itiraz etmiş; müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile müvekkilinin tazmini sorumluluğunun sona erdiğini savunmuş,Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen ölüm sebebiyle talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır. Maddi tazminat olarak bir kısım davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş; ayrıca tüm davacılarda ölümden dolayı duydukları acı ve elem nedeniyle manevi tazminat istemişlerdir.Trafik kazalarında meydana gelen ölüm nedeniyle, aracı kullanan sürücünün Borçlar Kanunu hükümleri gereğince haksız fiile ilişkin maddeler sebebiyle, araç işleteninin Karayolları Trafik Kanununun Araç İşleteni yönünden getirdiği düzenlemeler nedeniyle objektif sorumluluk hükümleri gereğince; ——— poliçe gereğince tüm zarardan sorumlu olduğu; sigortanın sorumluluğunun sadece maddi tazminat yönünden bulunduğu, araç maliki ve sürücüsünün manevi tazminatla birlikte maddi zarardan da sorumlu olacağı; sorumlulukların müteselsil olduğu ancak tüm bu sorumlulukların kazadaki kusur oranları ve gerçek zararla sınırlı olup; sigorta yönünden aynı zamanda poliçe limiti ile sınırlı olduğu bilinmekte olup, mahkememizce öncelikle kusur yönünden rapor alınmış; kaza mahallinde keşif yaptırılmak suretiyle alınan raporda murisin yolcu olarak bulunduğu motorsikleti kullanan —— %25 kusurlu olduğu, davalı sürücü —— %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş; olayla ilgili —– dosyasında da yargılama yapıldığı, orada ——- raporunda davacı ——– tali kusurlu olduğu, davalı sürücünün asli kusurlu olduğunun tespiti edildiği bu nedenle mahkememizin kusur raporu ile Ağır Ceza Mahkemesindeki kusur raporu ile bir çelişki bulunmadığı tespit edilmiş, bu nedenle ceza yargılamasının sonucu da beklenmemiştir.Tarafların sosyo-ekonomik durumları araştırılmış ve tespit olunmuş; ölen —— ev kadını olduğu nazara alınarak destekten yoksun kalma tazminatı uzman bilirkişiye hesaplatılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacılardan —– eş olarak,——ise çocukları olarak annelerinin ölümünden dolayı onun desteğinden yoksun kaldıkları şüphesizdir. Öte yandan evli de olsa kızlarının ölümünden kaynaklı olarak anne – babanında onun desteğinden yoksun kalması sayılacağı bilinmektedir. Zira evladın da anne babaya bakım yükümlülüğü bulunup, bu nedenle onlar lehine de destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirlenmiş;
Bilirkişi raporu ile tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatında; davalılar, sürücü——–%75 olan kusuruna isabet eden miktarla sorumlu olacak şekilde hesaplama yapıldığı; sigorta tarafından yapılan ödemenin rapor tarihine güncellenmesi suretiyle ve bu miktar düşüldükten sonra hüküm altına alınan destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplandığı belirlenmiş; hesap bilirkişisi raporunda iki şıklı olarak hesaplamasını yapmış olup; —- tekniğine göre ve——– yaşam tablosu %1,8 teknik faiz oranına göre yaptığı hesaplamalardan; kazanın 06/04/2016 tarihinde meydana geldiği, poliçe tarihinin ise 16/06/2015 olduğu, bu nedenle her iki tarihinde 01/06/2015’den sonra olduğu nazara alınarak; mahkememizce ——- göre yapılan tazminat hesaplaması nazara alınmak suretiyle hesap bilirkişisi tarafından hazırlanan rapor kabule şayan bulunmuş; davacı vekilinin diğer şıkka göre yapmış bulunduğu ıslaha nazaran maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Manevi tazminata ise, tarafların sosyo-ekonomik durumları, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, davalı sürücünün kusur yoğunluğu, ölenin yaşı ( kaza tarihinde 27 yaşında ) manevi tazminatın bir cezalandırma aracı olmayacağı; zenginleştirme vasıtası da olmaması gerektiği; fakat öte yandan davacılarında ölüm nedeniyle duydukları üzüntü ve kederi bir miktar giderici nitelikte olması nazara alınarak; mahkememiz heyetince tamamen vicdani olarak belirlenmiş; belirlenen rakamlar üzerine %25 civarında bir indirimde yapılmak suretiyle manevi tazminata hükmedilmiş olup;

DAVANIN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN KISMEN KABULÜ İLE;
—- tarihli kazada ölen—- ölümü nedeniyle;
Davacı ——için 27.249,62 TL,
Davacı —— için 10.115,32 TL,
Davacı —- için 5.386,32 TL,
Davacı —— için 2.340,98 TL,
Davacı —–16.004,84 TL,
Davacı —— için 16.665,95 TL,
Destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline, bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketinden —– diğer davalılardan yapılacak tahsilatlar da ise kaza tarihi olan 06/04/2016’dan itibaren yasal faiz alınmasına, 1.500,00 TL cenaze giderininde davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı eş ——– verilmesine, bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi itibariyle diğer davalılardan ise 06/04/2016 olan kaza tarihi itibariyle yasal faiz alınmasına,
Manevi tazminat olarak;
Davacı —– için 37.500,00 TL,
Davacı —— için 30.000,00 TL,
Davacı —– için 30.000,00 TL,
Davacı —– için 30.000,00 TL,
Davacı —– için 20.000,00 TL,
Davacı —— için 20.000,00 TL,
Kardeşlerden —–için 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —– için 7.500,00 TL,
Kardeşlerden—— için 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —– için 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —– için 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —— için 7.500,00 TL,
Manevi tazminatın sadece davalılardan ——— kaza tarihi olan ————itibaren işleyecek yasal faizi ile ve müteselsilen tahsiline,
Fazlaya dair maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ”Mahkememizce verilen bu karar taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine;———- Karar sayılı hükmüyle——–, kararlarında da belirtildiği üzere anne babanın destek paylarının hesaplanması gerekeceğinden aktif husumetlerinin bulunmadığına ilişkin davalılar —– vekilinin istinaf talebi yerinde değildir.Aktüerya hesabında, çocukların destek yaşları kaza tarihi dikkate alınarak ——– göre hesaplanması gerekirken, 5510 sayılı yasaya göre hesaplanmış olması doğru olmamıştır. Sigorta şirketinin bu hususa ilişkin istinafı yerindedir.Cenaze gideri için ilgili belediye başkanlığından bilgi alınmaksızın, bilirkişinin belirlediği miktar esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı sigorta şirketinin bu yöndeki istinafı yerindedir.—- yolcu olan vefat eden —— başında kask olmadığı, ——- sürücüsü olan eşi tarafından ceza mahkemesindeki savunmasında belirtilmiş olup olayı gören tanıklar da her ikisinde de kask bulunmadığını ifade ettiklerinden ve otopsi raporuna göre de ölüm nedeninde kafatası, yüz kemikleri kırığı, beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, iç organ harabiyeti ve iç kanama sonucu öldüğü belirtildiğinden kask takılmamış olmasının ölüm nedenlerinden olduğu anlaşılmakla müterafik kusur indirimi yapılmamış olması doğru olmadığından tüm davalıların bu yöndeki istinaf talepleri yerindedir.Trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ya da ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —— sayılı iptal kararından sonra ———- Karar sayılı güncel kararında “… Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde ———- tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, bu rapor hükme esas alınmıştır. Gerçek zarar miktarı; davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda ———saptanmakta ise de; ——- çalışmalarıyla ———hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile———- arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —— esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek —— davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin ——–göre belirlenerek ve—– kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” yönünde karar verilmiştir. Buna göre tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —– tekniği uygulanacaktır ——–Mahkemece alınan hesap bilirkişi raporunda iki ihtimalli olarak hesaplama yapılmış olup; ——- göre ve —- %1,8 teknik faiz oranına göre yaptığı hesaplama hükme esas alınmış ise de %1,8 teknik faiz uygulanması doğru olmayıp, —– iptal kararından sonra—— Kararlarında da belirtildiği gibi tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —— tekniği uygulanması gerektiğinden bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir Kazaya karışan karşı taraf ——olup ticari faiz uygulanması gerektiği halde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.Davalı ——- vekili kazaya karışan tırın beş yıllığına diğer davalıya kiralandığını işleten sıfatı kalmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Cevap dilekçesinde bu husus ileri sürülmemiş ise de husumet dava şartı olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden resen araştırılması gerekmektedir.O halde Mahkemece yapılması gereken, ———plaka sayılı çekicinin kiraya verildiğini iddiası yönünden araştırma yapılarak delillerinin toplanması, istinaf dilekçesi ekinde sunulan kira sözleşmesinin hükümleri değerlendirilerek, kazanın meydana geldiği tarihte kira sözleşmesinin sona erip ermediği tespit edildikten sonra taraflar arasındaki kira sözleşmesinin kaza tarihini kapsadığı sonucuna varılması halinde kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir sözleşme olup olmadığı, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işletenin ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği ve davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususlarının tartışılması; Cenaze giderinin ölüm tarihi itibari ile ne kadar olabileceği hususunda desteğin defnedildiği ilgili belediyeden bilgi alınması; ilk rapor tarihi itibariyle muhtemel bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde —–kullanılarak ve prograsif rant tekniği uygulanarak, davacı çocukların destek yaşları kaza tarihi dikkate alınarak—— göre belirlenerek, tazminat miktarının hesaplanması; belirlenen tazminat miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması için ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine belirlenen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı ve davalılar vekilinin istinaf itirazının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı —–davalı ——– vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir ” Denilmek suretiyle mahkememiz kararı kaldırılmış, mahkememize iade edilmiş olup; mahkememiz esasına kaydedilen dosyada kaldırma kararı gereğince inceleme yapılmış olup;İşleten davalı —— uzun süreli kiralama sözleşmesi araştırılmış olup davalı işleten —– kazadan önce — sürücü —– uzun süreli kiraladığını iddia ettiği; kira sözleşmesinin sunulduğu, mahkememizce —– ile yazışma yapıldığı, kira akdinin kazadan önce imzalandığı ve vergi dairesinin —- tarihli yazı cevabına göre de kira faturalarının ——– ait olduğu, bunların kazadan önceki tarihte faturalar olduğu yine kira akdi damga vergilerinin de kazadan önceki geçmiş tarihlerde —– tarafından ödendiği anlaşılmış olup bu nedenle davalı —— araçla ilgili uzun süreli kiralama sözleşmesine dair savunmalarının gerçek olduğu; kazaya karışan——- kazadan evvel diğer davalı —- uzun süreli kira akdi ile kiralanmış bulunduğu böylece işleten sıfatının ——- geçmiş olduğu ve artık kaza sebebiyle oluşan maddi ve manevi zarardan —— sorumlu olmayacağı mahkememizce kabul edilmiş, Mahkememizce ——— yazışma yapılmış, yazışma cevabında bir mezar yerinin 150,00 TL olduğu, kefen giderinin de 40,00 TL olduğu belirlendiğinden cenaze gideri olarak sadece 190,00 TL ye hükmedilmiş, —- kaldırma kararı gereğince destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması yönünden bakiye ömrün ——- kullanılıp ancak hesaplamadaki teknik olarak —— metodu uygulanarak yeniden uzman hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Bilirkişi yeniden hazırladığı ek raporunda zorunlu olarak rapor tarihinde geçerli olan asgari ücreti nazara almak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatlarını belirlemiştir. Önceki kararda hükme esas alınan rapor tarihindeki asgari ücrete nazaran ülkemizdeki yüksek enflasyonla bağlantılı olarak asgari ücrette büyük oranda artış gösterdiğinden ortaya çok daha yüksek rakamlar çıkmıştır. Davalı vekilleri bu bedellere itiraz ederek ilk kararda verilen miktarlar yönünden kazanılmış hak doğduğunu iddia etmişse de, farkın yüksek enflasyon ve buna bağlı asgari ücret artışından kaynaklandığı, ilk kararı davacının da istinaf ettiği, bu nedenle sırf asgari ücretin artışından kaynaklanan bu farkın kabul edilmesi gerektiği, mahkememizce hiç karar verilmemiş olsaydı karar tarihine yakın ve geçerli bir asgari ücret niteliğinde rapor güncellemesi yapılsaydı yine aynı rakama ulaşılacağı nazara alınarak davacı vekilinin harç tamamlaması yaptığı ve doğru metotlar ile hesaplanan rakamlar üzerinden destekten yoksun kalma tazminatlarına hükmedilmiştir.Kaldırma kararında kazaya karışan aracın tır olması sebebiyle, ticari olduğu bu nedenle davacı tarafından talep edilen ticari faizin uygulanması gerektiği vurgulanmış ise de TTK da ki ”Ticari iş tanımı”/ ”Ticaret karinesi” / ”3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 1.maddesi, 2.maddesi ” nazara alındığında gerçekten aracın ticari olduğu ve avans faizi verilebileceği, ancak tüm bu maddelerin uygulanabilmesi için aracın sadece ticari olmasının yetmediği, buna ilaveten mutlaka kazanın ticari işletmenin faaliyeti esnasında gerçekleşmiş olması gerekir. Araç kamyon ve dorsesi olup yük taşımada kullanılan bir araçtır, dolayısıyla kaza anında ticari işletmeyle ilgili olabilmesi için yüklü olması gerekir. Oysa dosyada tır ve dorsesinde bir yük taşındığına dair hiç bir tespitin bulunmadığı, kaza tespit tutanağı ve formundaki belgelerden de aracın yüküne dair hiç bir belirtim bulunmadığı, davacı tarafçada söz konusu olan aracın yüklü olduğu iddia ve ispat edilmiş değildir. Bu nedenle olayın haksız fiile ilişkin olduğu her ne kadar araç ticari araç ise de o anda ticari işletmeyle ilgili kullanıldığı tespit edilemediği, bir ticari şirket üzerine kayıtlı olmadığından dolayı şirket üzerine kayıtlı araçlar için geçerli olabilecek ”şirket için kullanıldığının kabulü karinedir” hususunun söz konusu olamayacağı, aracın şahıs üzerine kayıtlı olması sebebiyle ancak bedeli karşılığı taşımalarla ticari iş yapabileceği, tır ve dorsesi olduğundan dolayı bu özelliğinden ötürü uzun yol taşımacılığına elverişli olduğu, şehir içi taşımalarının istisnai bir durum olabileceği, aracın —— plakalı olup kazanında——- merkezinde meydana gelmesi ile birlikte kaza anında ticari iş için kullanıldığı kanaati oluşmadığından yasal faize hükmedilmek suretiyle karar verilmiş,Manevi tazminatlar yönünden ilk kararda kurulan gerekçelerle aynı miktarlar üzerine hüküm oluşturulmuş, ilk kararda olduğu gibi kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi raporunda da sigortanın yaptığı ödemeler yeni rapor tarihine göre güncellenmek suretiyle ve davalı sürücünün kazada %75 kusurlu olduğu, ölenin %25 kusurlu olduğu nazara alınmak suretiyle; ölene isabet eden kusur oranında da indirim yapılmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

G.D:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMLERİNNİ DAVALI ——–YÖNÜNDEN HUSUMETTEN REDDİNE,
DİĞER DAVACILAR YÖNÜNDEN:
Maddi tazminat talebinin KABULÜNE,
06/04/2016 tarihli kazada ölen —– ölümü nedeniyle;
Davacı —-için 440.011,62 TL’nin ilk 115.660,00 TL’sinin —- müteselsilen kalanının sadece —- alınarak,
Davacı — 39.254,17 TL’nin ilk 10.251,69 TL’sinin —- müteselsilen kalanının sadece —alınarak,
Davacı — için 39.273,09 TL’nin ilk 10.251,69 TL’sinin —– müteselsilen kalanının sadece —– alınarak,
Davacı —- 95.458,74 TL’nin ilk 24.972,06 TL’sinin —- müteselsilen kalanının sadece —- alınarak,
Davacı —- 80.482,62 TL’nin ilk 21.029,11 TL’sinin —- müteselsilen kalanının sadece—– alınarak,
Davacı —- 88.138,74 TL’nin ilk 23.132,02 TL’sinin —– müteselsilen kalanının sadece —- alınarak,
Destekten yoksun kalma tazminatı olarak bu davacılara verilmesine, bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketinden 17/05/2016 diğer davalıdan yapılacak tahsilatlar da ise kaza tarihi olan 06/04/2016’dan itibaren yasal faiz alınmasına,
190,00 TL cenaze giderininde davalılar —– müteselsilen tahsili ile davacı eş—– verilmesine, bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi itibariyle diğer davalılardan ise 06/04/2016 olan kaza tarihi itibariyle yasal faiz alınmasına,
Manevi tazminat olarak;
Davacı —— 37.500,00 TL,
Davacı —- 30.000,00 TL,
Davacı —– 30.000,00 TL,
Davacı —- 30.000,00 TL,
Davacı —– 20.000,00 TL,
Davacı —– 20.000,00 TL,
Kardeşlerden—— 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —– 7.500,00 TL,
Kardeşlerden—– 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —— 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —– 7.500,00 TL,
Kardeşlerden —— 7.500,00 TL,
Manevi tazminatın sadece davalılardan—– kaza tarihi olan — itibaren işleyecek yasal faizi ile ve müteselsilen tahsiline,
Fazlaya dair maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
Hükme esas teşkil eden toplam 782.808,98 TL maddi tazminat ve 212.500,00 TL manevi tazminatın toplamı üzerinden alınması gereken 67.990,00 TL harçtan; peşin olarak alınan ve ıslahla tamamlanan 4.592,17 TL’nin mahsubu ile eksik 63.397,83 TL harcın ilk 13.076,67 TL’sinin ——- dışındaki tüm davalılardan müteselsilen, kalanının ise sadece davalı —— alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacılar tarafça karşılanan yargılama giderlerinden 4,621,37 TL başvuru harcı ve peşin – ıslahla karşılanan harcın tamamının ve —– tarafından kaldırma kararı verilmeden önce gerçekleşen 2.080,00 TL yargılama gideri ile yeni esasa kayıttan sonra gerçekleşen yazışma ve tebligat gideri olarak 175,25 TL ve bilirkişi ek rapor gideri olan 250,00 TL’nin toplamı 2.505,25 TL’nin kabul ve ret oranları gereğince, 1.678,55 TL’lik kısmının toplamı 6.299,92 TL lik yargılama giderinden; ilk 1.297,98 TL’nin —- dışındaki tüm davalılardan müteselsilen, kalanının ise sadece davalı ——– alınarak davacılara verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacılara iadesine, Karar tarihindeki AAÜT gereğince,
Maddi tazminat yönünden; Karar tarihindeki AAÜT gereğinceDavacı ——— için hesaplanan 67.601,63 TL nispi vekalet ücretinin ilk 17.721,50 TL lik kısmının —- dışındaki tüm davalılardan müteselsilen, kalanının ise sadece davalı——– alınarak bu davacıya verilmesine,
Diğer davacılar yönünden takdir edilen tazminat miktarları üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretleri maktu vekalet ücretinin altında kaldığından kendisine taminat takdir edilen diğer davacılar ——- maktu vekalet ücreti takdirine, bu bedelin ilk 4.692,46 şar TL sinin —-dışındaki tüm davalılardan müteselsilen, kalanının ise sadece davalı ——- alınarak bu davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden her bir davacı için hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve maktu vekalet ücreti de asıl alacağı geçemeyeceğinden; reddedilen kısım içinde kabul edilen miktar için takdir edilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden;
Davacılardan ——– lehine ayrı ayrı 17.900,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, bu bedellerin davalı ——- alınarak bu davacılara verilmesine, bu davacılar yönünden reddedilen manevi tazminat talepleri içinde bu davacıların her birinden ayrı ayrı 17.900,00 TL maktu vekalet ücreti alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ——- verilmesine,
Manevi tazminat yönünden diğer davacılar —–7.500,00 er TL vekalet ücreti takdirine,—– alınıp bu davacılara verilmesine; bu davacılar yönünden reddedilen manevi tazminat talepleri yönünden de kendilerinden ayrı ayrı 7.500,00 er TL vekalet ücreti alınıp davalı —- verilmesine,
Hakkındaki dava husumetten reddedilen—— yönünden ; bu davalının kayden araç maliki olmasından dolayı hakkında dava açıldığı, aracı uzun süre kiraladığınıın ve işleten sıfatının bulunmadığı yargılama esnasında ortaya çıktığından; davacıların bu davalı yönünden dava açmaktan baştan haksız olmadığı sebebiyle; bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair karar, davacılar vekili ile davalılardan —— vekilinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 19/10/2023