Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1067 E. 2023/766 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/1067 Esas
KARAR NO:2023/766
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2022
KARAR TARİHİ: 22/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ticari taşımacılığa dayanan ticari bir ilişki bulunduğunu, davacının taşıma ücretine karşılık tanzim etmiş olduğu faturaya istinaden asıl alacağının 2.934,36 TL tutarında olduğunu, bahse konu borcun davacıya ödenmesi adına davalı şirketin birçok sefer sözlü ihtar yapılmışsa da davalı borçlu bahse konu borcu ödememekte ısrar ettiğini ve bunun üzerine davalı aleyhine —– sayılı dosyası ile ilamsız icra
takibinin başlatıldığını, borçlu şirketin 23.08.2022 tarihinde takibe, borca, faize, faiz oranına ve ödeme emrine
itiraz ettiğinden, takibin —— tensip zaptıyla durdurulduğunu, borçlu tarafından söz konusu icra takibine yapılan itirazın
son derece haksız ve kötü niyetli olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü talep ve davanın hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın
kabulüne karar verilmesini ve davalı borçlunun —– sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesi ekinde tarafımıza birkaç faturanın tebliğ edildiğini, faturaların silik ve okunamaz halde olduğunu, bu nedenle faturaların incelenmesinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde dayanmış olduğunu delillerinin davalıya tebliğ ettirmediğini, bu hususta 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 121 oldukça açık olduğunu, davacı tarafından açılan işbu davanın dava dilekçesinde belirtilen hususların
gerçeği yansıtmaması, davacının davalı şirketin sistem kayıtlarına göre icra takibine konu cari hesaba ilişkin olarak, davalı şirketin alacaklı olması ve de davacı yana herhangi bir borcunun bulunmaması nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini, işbu hususun bilirkişi incelemesiyle de sübuta ereceğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddini, haksız takip nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—– dosyasının Uyap çıktıları, tarafların —— kayıtları, bilirkişi raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen———sayılı dosyasının incelenemesinde; faturaya dayalı 2.934,36 asıl alacak,140,37 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam alacağı 3.074,73 TL. Asıl alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında taşıma sözlemesi bulunduğu ve davacı tarafından taşıma hizmetinin sağlandığı noktasında uyuşmaz bulunmadığı, uyuşmazlığın davalı tarafından davacı yanca sağlanan taşıma hizmet bedelinin ödeyip ödemediği davacının 09/12/2021 tarihli faturaya dayalı davalıdan alacağının tahsili için başlatmış olduğu——– dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davalı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece tarafıma verilen görev ile sınırlı olmak ve takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Sayın Mahkemenin vermiş olduğu görev ve yetki ile davalı —–yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde; 2021 yılı Envanter defterinin noter onayı ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarının, T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin kendi defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüştür. Davacı —— günü Sayın Mahkeme kaleminde yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu sebeple defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır. Davacının Alacak Talebi ve Hizmet İfası Yönünden: Raporun 4.b. bölümünde incelenen davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarında davacı açık hesabında 31/12/2021 tarihi itibariyle 5.017,67 TL tutarında davacı şirkete borçlu gözüktüğü, takip dayanağı 09/12/2021 tarih 2.934,36 TL tutarlı faturanın davalı şirketin kendi ticari defterlerinde davacı açık hesabında davacı lehine borç kaydedildiği, Eş deyişle davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen takip konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura içeriği nakliye hizmet bedelinin davalı şirketin kabulünde olduğu, bu durumda davacının hizmet ifasına ilişkin karinelerin oluştuğu, davalının takip dayanağı fatura bedelini ödediğine ilişkin incelenen ticari defter ve kayıtların
haricinde dosya kapsamında herhangi bir ödeme dekontu, tahsilat makbuzu vs somut bir belgenin yer almadığı görülmüştür. Tüm bu hususlar çerçevesinde davacının ——- dosyasındaki 2.934,36 TL tutarlı asıl alacak talebine ilişkin nihai ve hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatini ulaşılmıştır. FAİZ:Davacı/alacaklının faiz talebine ilişkin raporun 5.bölümünde detaylı olarak irdelendiği üzere; Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı şirketin icra takibinde talep etmiş olduğu fatura alacağı yönünde hüküm kurulması halinde, davacının TTK 1530 kapsamında ayrıca ihtarata gerek kalmadan 30 günlük sürenin tamamlandığı tarihlerden itibaren alacağın muaccel olduğundan 158,46 TL tutarında faiz hesaplandığı, ancak taleple bağlılık kuralı gereği 140,37 TL takip öncesi için talep edebileceği değerlendirilmiştir. Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; taraflardan birinin tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması
münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için takipteki taleple bağlılık kapsamında adi kanuni faiz talep edebileceği, Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı şirketin müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA İNKÂR TAZMİNATI ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerini bildirmiştir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında ticari taşımacılığa dayanan ticari bir ilişki bulunduğu, davacının taşıma ücretine karşılık tanzim etmiş olduğu faturaya istinaden alacağını alamadığı iddiası ile eldeki davanın açıldığı, davalının davaya konu fatura borcu bulunmadığı savunmasını yaptığı, mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarında davacı açık hesabında 31/12/2021 tarihi itibariyle 5.017,67 TL tutarında davacı şirkete borçlu gözüktüğü, takip dayanağı 09/12/2021 tarih 2.934,36
TL tutarlı faturanın davalı şirketin kendi ticari defterlerinde davacı açık hesabında davacı lehine borç kaydedildiğinin tespit edildiği, davalının kendi defterlerinde borçlu olarak görünmesi, dosyada ödeme yapıldığına dair herhangi bir delilin bulunmaması nedeni ile davacının açtığı davasında haklılığını ispatladığı kanaatine varılmış, takibin faturaya özgülenmesi nedeni ile TTK 1530 hükmünün somut olayda uygulanamayacağı, takip öncesinde davalıya yapılan ihtarın bulunmaması nedeni ile davacının davalıdan işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaati ile asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir.Davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; alacağın likit olduğu, hükme esas alınan miktar yönünden de davalının itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının ——— dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile, takibin 2.934,36 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak olan 2.934,36 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcından, dava açılırken yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 57,00 TL olmak üzere toplam 2.057,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.963,09 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 3.120,00 TL ara buluculuk ücretinin red/kabul oranına göre 2.977,56 TL’sinin davalıdan, kalanının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.934,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 140,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 22/11/2023