Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1032 E. 2023/806 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/1032 Esas
KARAR NO:2023/806
DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ: 21/12/2022
KARAR TARİHİ: 29/11/2023

Mahkememizde görülen Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili——davalı ———— imzalandığını, davalının müvekkili banka nezdinde muaccel kredisinin bulunduğunu, haczedilen hak ve alacaklar üzerinde öncelikli olarak müvekkili bankanın rehin, takas, mahsup hakkının mevcut olduğunu, müvekkil bankanın müşterisi davalı aleyhine, ——sayılı dosyası ile ——-tarafından icra takibinin başlatıldığını, söz konusu takiple ilgili olarak, —- esas sayılı haciz yazısının——- tarihinde müvekkili — tebliğ edildiğini, bu yazıya —– referans numarası ile cevap verildiğini, —-esas sayılı birinci haciz ihbarnamesinin ise — tarihinde müvekkili —-tebliğ edildiğini ve — referans numarası cevap verildiğini,—- esas sayılı birinci haciz ihbarnamesinin ise — tarihinde müvekkili — tebliğ edildiğini ve —- referans numarası ile cevap verildiğini, müvekkili Banka’ya — tarafından tebliğ edilmiş ikinci haciz ihbarnamesinin bulunmadığını, borçluya ikinci ihbarname gönderildikten sonra işlemlere devam edilmesinin gerekmekte olduğunu, huzurdaki olayda, ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmeden üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin hukuka açıkça aykırılık oluşturmakta olduğunu, Yargıtay kararlarında da açıkça kabul edildiği üzere, Kanun gereği haciz ihbarnamelerinin usule uygun olarak tebliğ edilmesinin gerekmekte olduğunu beyan ederek, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve Sayın Mahkemece resen nazara alınacak nedenler gereği, müvekkili Banka’nın davalı – borçlu aleyhine —– esas sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespiti talepli davanın kabulüne, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, yargılama sonunda yapılacak yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Huzurda görülen davada davalı olarak değil fer’i müdahil olarak davaya eklenildiini, Bu husus hukuka aykırı olduğunu, Dava doğrudan müvekkiline yöneltilmesi gerektiğini, dahili davalı olarak müvekkilin dosyaya alınması usule aykırı olduğunu, Ayrıca icra dosyası incelendiğinde davacının müvekkiline borçlu olduğu için işbu huzurda görülen dava ikame edildiğini, Zira davacı ilk ihbarnameye diğer davalının davacı banka nezdinde borcu karşılar nitelikte meblağının olduğunu beyan edip devam eden paranın gönderilmesi ve İİK 89. Maddesi ihbarnamelerine sessiz kalarak dosyada borçlu hale geldiğini, Bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davalı-borçlu —— olan alacağının tahsili amacıyla ——-esas sayılı dosyasından—— tarihinde icra takibi başlattığını, İcra hukukuna hakim ilkelerden ” Kanunilik” ilkesi gereği takibi kesinleştiren müvekkilin talebi doğrultusunda borçlunun 3. Şahıslardaki hak ve alacağının haczi amacıyla ——— birinci haciz ihbarnamesi ( itiraz edilmemesi sebebiyle) ikinci haciz ihbarnamesi ( itiraz edilmemesi sebebiyle) üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, Yani dava dilekçesinde belirtildiği şekilde haciz ihbarnamelerinin usule uygun tebliğ edilmediği ya da tebliğ edilen ihbarnamelere cevap verildiği iddiaları gerçeği yansıtmadığını, İcra dosyasında yapılması gereken haciz ihbarnamelerinin hepsinin usule uygun yapıldığı ve davacı bankanın beyanda bulunup bulunmadığı hususu, icra dosyasının celbedilmesiyle görüleceğini, huzurda görülen dava sebebiyle davacı banka hesabında bulunan paranın taraflarına gönderilmesi taleplerinin icra dairesince reddedildiğini, Bu davanın başta bize yöneltilmemesi, dolayısıyla davacının borçlu olarak icra dosyasına eklenmesi taleplerinin reddedilmesi sebebiyle yaptıkları şikayetin ——-Sayılı dosyasında görülmekte olduğunu, davanın reddine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce, uyuşmazlığın İİK 89 md. Gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, dahili davalının davalı——–alacaklı olduğu icra dosyasından dolayı davacının haciz ihbarı geldiği hususlarının ihtilafsız olduğu taraflar arasındaki ihtilafın davalının bankada hesabı varsa davacı bankanın bu hesaplara el koyma yetkisini gerektirecek banka alacağı bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdii ile 1. Haciz ihbarnamesi tarihinde davalının bankadaki mevduat hesabı ve miktarlarının neler olduğu, davacı bankanın davalıdan kredi alacağı olup olmadığı ile miktarının ne olduğu hususlarında rapor aldırılmasına, gerekirse bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine, karar verilmiştir. Bilirkişi — tarihli raporunda;—— sayılı dosyasından, — tarihli haciz yazısının gönderildiği ve —-tarihinde tebliğ edildiği, — tarafından, ——–cevap yazı ile, “borçlu adına bakiyeli hesaba rastlanılmadığı, Banka rehini/alacağından sonra gelmek üzere —hesabına borç miktarı kadar doğacak –adına bakiyeli hesaba rastlanılmadığı, Banka rehini/alacağından sonra gelmek üzere ——-
hesabına borç miktarı kadar doğacak 9.194,01 TL alacak blokesinin işlendiğinin” bildirildiği, 9.466,92 TL bedelli ve 05.12.2022 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve ——— tebliğ edildiği, — tarafından, —– sayılı cevap yazı ile, “borçlu adına bakiyeli hesaba rastlanılmadığı, Banka rehini/alacağından sonra gelmek üzere —hesabına borç miktarı kadar doğacak 9.466,92 TL alacak blokesinin işlendiğinin” bildirildiği, Bu defa, ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmeden, üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde, borçlunun Banka’daki alacağı 9.466,92 TL’nin icra dairesine ödenmesi ya da menfi tespit davasıaçabileceğinin bildirildiği, İcra Dairesince, bankaya, borçlunun doğmuş ve doğacak alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişi bankanın sorumluluğunun, haciz müzekkeresinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla sınırlı olduğu, daha sonra hesaba gönderilecek olan paralarla ilgili olarak üçüncü kişi bankanın sorumluluğunun doğmayacağı, 17.11.2022 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin — tebliğ tarihinde, davalı —- davacı —– numaralı ticari mevduat hesabının bakiyesinin ——bakiyesinin 2.919 TL olduğu ve bu tutarının davalının kredi borcuna mahsup edildiği, 05.12.2022 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin 06.12.2022 tebliğ tarihinde, davalı —- davacı —- ticari mevduat hesabı ve –numaralı ticari mevduat hesabının bakiyesinin— olduğu, —- hesabının bakiyesinin —– numaralı ticari mevduat hesabının 22.11.2022 tarihli bakiyesinin; 28.277 TL ve 06.12.2022 tarihli bakiyesinin; 3.375,63 TL olduğu, bu tutarların hepsinin davalının kredi borçlarına mahsup edildiği, 17.11.2022 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin 17.11.2022 tebliğ tarihinde, davalı ——-davacı ——- numaralı taksitli yapılandırma kredisinden kaynaklanmış; —– anapara borcunun olduğu, —- numaralı çek
yaprağı garanti bedellerinden kaynaklanmış; 50.400 TL gayri nakdi riskinin bulunduğu, 05.12.2022 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin 05.12.2022 tebliğ tarihinde, davalı————- numaralı taksitli yapılandırma kredisinden kaynaklanmış; —– anapara borcunun olduğu, —— numaralı çek yaprağı garanti bedellerinden kaynaklanmış; 39.600 TL gayri nakdi riskinin bulunduğu, davacının, —- “Kredinin Kullandırılmasında Bankanın Hakları” başlıklı 2., “Teminata İlişkin Genel Hükümler” başlıklı 8., “Taksitli Kredi İşlemleri” başlıklı 14. ve “Gayri Nakdi Çek Taahhüt Kredisi” başlıklı 20. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca, davacının, davalının hesabında bulunan paralar üzerinde rehin, takas, mahsup hakkının bulunduğu, mevduat hesabındaki bu bedelleri öncelikle davalının kredi borcuna mahsup edebileceği ve/veya bir depo hesabı üzerinde blokeye alabileceği, Bu nedenlerle, davalı —————–aleyhine açılan, —- esas sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığı rapor edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı alacakl————Tarafından————tarihinde, davalı borçlu ———-Aleyhine icra takibi başlatılmış ve takip kesinleşmiş olup; davacı bankaya haciz ihbarnameleri gönderilmiş ve davacı banka tarafından banka rehini/alacağından sonra gelmek üzere ———–hesabına borç miktarı kadar alacak blokesinin işlendiğinin bildirilmekle 3. Haciz ihbarnamesinden sonra iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İİK 89/3 madde gereğince haciz ihbarının haklı olması için takip borçlusunun alacaklı olduğu şahıs ya da şirkette bir miktar alacağının bulunması (artı) doğmuş olması (artı) bu alacağın takip borçlusu tarafından dahi istenebilir nitelikte olması gerekir. Somut olayda davacının banka takip borçlusunamevduatlarından dolayı borçludur. Bu mevduatlar üzerine gönderilen haciz ihbarnameleri geçerlidir. Ama bu durum somut olayda takip borçlusunun kredi kullanmamış bankaya herhangi bir borcu olmaması halinde geçerli oysa borçlu ———- olup, kredi sözleşme hükümleri gereğince bankanın borçlu ————- mevduat hesaplarına bloke koyması haklı ve takip alacaklılarına ödememe hakkı vardır. Davacı banka bu hakkı kullanmıştır. Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve davalı alacaklı ———İcra takibinde haciz kararı aldırarak bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği için yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İle;
Davacı bankanın, dosyamız davalısı ——–tarafından ———- Aleyhine yapılan —– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 646,86 TL harçtan, peşin alınan 161,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 485,14 TL harcın davalı —– alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 9.469,51 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 161,72 TL peşin harcın ve 2.471,25 TL bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 2.713,67 TL’ nin davalı ——— alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde———–stinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı, Davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 29/11/2023