Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/103 E. 2023/497 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/103 Esas
KARAR NO: 2023/497
DAVA: 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ: 21/06/2023

Mahkememizde görülen 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı borçlu —– müvekkili Banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, Davacı ——müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, İmzalanan kredi sözleşmesine istinaden adı geçen borçluya müvekkili Bankaca krediler kullandırılmış, Kullandırılan işbu kredi borçları, borçlu
tarafından müvekkili Bankaya geri ödenmediğini,sözleşmenin Bankaya vermiş olduğu yetkiye istinaden
kredi sözleşmesi feshedildiğini, 29.01.2016 tarihinde hesap kat’ı yapılarak, borçlulara——– yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek 05.02.2016 tarihi itibariyle muaccel olan borcun ödeme gününe kadar temerrüt faizi ve fer ‘ileriyle birlikte ödenmesi, aksi halde haklarında kanuni takibe geçileceği ihbar ve ihtar edilmiş olduğunu, Keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı borçlular dâhil diğer borçlular tarafından borcun ödenmemesinden dolayı
borçlular hakkında —— dosyası ile İlamsız icra
takibine geçildiğini, Yapılan takibe davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine işbu davayı açma zarureti hâsıl olmuş olduğunu, davalılara ihtarname ve ekli olarak ayrıntılı hesap özetleri gönderildiğini, ihtarname ve hesap özetleri davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalıların, asıl alacağa ilişkin itirazlarının haksız olduğunu belirterek; İtirazın iptaline, itiraz nedeniyle icra inkâr tazminatına, Muhakeme harç ve masraflarıyla ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalılar aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.Dava dosyasının Bankacı bilirkişi ——tevdi ile ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlığı çözümleyen rapor düzenlemesinin istenilmesine, gerektiğinde banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine, karar verilmiştir. Bilirkişi 14/10/2022 tarihli raporunda; Davacı Banka ile Dava Dışı Asıl Borçlu ve Kefil arasında imzalanan sözleşme kapsamında; —— davalı kefil — imzaladığı — çerçevesinde banka ile müzakere etmek suretiyle, menfaatlerine aykırı olabilecek düzenlemeleri sonuçlarını bilerek ve anlayarak kabul etmediklerini, bu suretle müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiklerini, ticari kararının bu yönde olduğunu,——–her sayfasını imza veya paraf etmeye gerek olmadığını, sadece işbu Kefalet Hükmünün devamında imza hanesinin bulunduğu sayfayı imzalamış olmakla, tüm —-hükümlerinin hakkında geçerli olacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiği Hükmü bulunduğu, Mahkeme tarafından ——-toplam 250.000,00 TL kefalet limiti dahilinde doğan tüm borçlardan sorumlu olacağı Mahkemenin Takdirinde olduğu; Takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; Mahkeme tarafından davalı kefaletinin kabulü yönünden; 262.374,02 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, ancak; Borçlar Kanunu MADDE 589’ de ‘’ Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur. ‘’ hükmü bulunduğu,——- kararında ‘’ Somut olayda, dava konusu genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olan davalı kefillere , hesap kat ihtarı tebliğ edilememiş ise de hesap kat ihtarının dava dışı asıl borçluya tebliğ edildiği ve böylece asıl borçlunun takip tarihinden önce temerrüde düşürülmüş olduğu dosya içeriğinden anlaşıldığını, Bu durumda davalı kefillerin takip tarihi itibariylesorumluluklarının asıl borç ve asıl borca takip tarihine kadar işleyecek temerrüt faizleri toplamının kefalet limitini geçmeyecek şekilde belirlenmesi gerekmektedir.’’ şeklinde yol göstermiş olduğu, davalı ——- imzalamış olduğu kefil limitinin 250.000. TL olarak belirlendiği, —- Kredi için; Takip tarihinden itibaren 15.207,73 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsiline kadar yıllık % 30,24 oranında temerrüt faizi (—— tarafından yayımlanan faiz oranları değiştiği takdirde değişen faiz oranı üzerinden) ve faizin % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği hususun takdirin mahkemede olduğu, ( 250.000,00 TL-15.207,73 TL ) 230.792,30 TL Asıl alacak Takip tarihinden %39 faiz oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği hususun mahkemede olduğu, dolayısıyla, Kefalet limitinin 250.000 TL olması nedeni ile takip tarihi itibari ile talep edecek tutarın 250.000 TL ile sınırlı olacağı takdirinin mahkemede olacağı, rapor edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacı banka ile dava dışı ——– imzalandığı, davalının ise bu sözleşmelere müteselsil kefil olarak imzaladığı, borcun ödenmediği, davacı bankanın ihtarı sonrası alacağın ödenmediği, davacı bankanın vermiş olduğu kredi alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, davalı yanca ödeme emrine itiraz dilekçesinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve davacıya borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.Bu nedenle mahkememizce banka kayıtları üzerinden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmış, rapor alınmıştır. Bankacı bilirkişi hazırladığı raporunda, davalının kefil olarak imzaladığı sözleşme nedeniyle kullandırılan kredinin bir süre sonra ödenmediği bu nedenle bankaca hesabın kat edildiğini, ödenmeyen takip konusu alacağın 262.374,02 TL olduğunu ancak davalı kefilin 250.000,00 TL kefalet limiti dahilinde doğan tüm borçlardan sorumlu olacağı rapor edilmiş ve mahkemece hükme esas alınmış olup, borçlu şirketin firma kaydının çıkarıldığı, davalı———-sözleşmenin akdedildiği tarihte şirket yetkilisi olduğu; bu nedenle kefil olması için eş rızasının aranmayacağı; şirket ortak ve yöneticilerinin şirket için çekilen krediye eş rızası olmaksızın verdikleri kefaletlerin geçerli olduğu; keza kefaletnamelerinde sözleşme tarihindeki meri yasaya uygun olarak alınmış olduğu; davalıyı bağlayıcı olduğu mahkememizce belirlenmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup kısa kararda sehven davanın kabulüne yazıldığı anlaşılmıştır.Davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; banka kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacakların likit olduğu, hükme esas alınan miktar yönünden de davalının itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜNE;
1-Davalı——– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin bu davalı yönünden taleple bağlı kalınarak 250.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren takip tarihinde istenen faiz cinsi ve oranında faiz uygulanarak DEVAMINA,
2-İİKnun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak 250.000,00 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine,
3-Davacı harçtan muaf olduğundan dava açılırken harç yatırılmadığı, Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 17.077,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 38.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 2.085,00 TL bilirkişi ücreti ve posta giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.622,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin, 293,05 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 1.026,95 TL sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktarlar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .. 21/06/2023