Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2023/758 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/101 Esas
KARAR NO: 2023/758

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 08/02/2022

KARAR TARİHİ:16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili, müvekkili şirketin kozmetik ürünlerinin üreticisi ve satıcısı olduğunu, bu çerçevede yurt içinde ve yurt dışında kongreler / seminerler düzenlediğini; —– düzenleyici seminer içinde davalı şirket ile anlaştıklarını, taraflar arasında —- yürürlük tarihli bir organizasyon sözleşmesi imzalandığını, organizasyon işini davalı şirketin yüklendiğini, ——– tarihleri arasında ——— düzenlenecek kongre için yapılacak tüm harcamaların 1.632.810 Euro olarak belirlendiğini, davacı şirketin davalı şirkete 523.800 Euro’luk kısmı avans olarak gönderdiğini; kongrenin düzenlenmesinde görev yapacak davalının hak edişinin ise 88.232,00 Euro olarak belirlendiğini; kongreye 1810 kişinin katılımının ön görüldüğünü, katılımcı listesinin davacı şirket tarafından hazırlandığını, Ancak Covid-19 sebebiyle müvekkilinin sözleşmeden dönmek zorunda kaldığını; sözleşmede davacıya tanınan tek taraflı bir fesih hakkı bulunduğunu, sözleşmenin 3.4. Maddesinde katılımcı sayısının %25 in altına düşmesine sebep olacak seyahat kısıtlaması veya seyahat etmeme tavsiyesi gibi durumlarda müvekkili şirkete fesih hakkı tanındığını; bu durumlarda sözleşme bedelinin %10 unun davalı tarafından tutulup gerisinin iadesinin gerektiğini, bu miktarın 360.519.00 Euro olduğunu belirterek bu bedeli temerrüt tarihinden itibaren işleyecek Euro cinsi dövize devlet bankalarının uyguladığı temerrüt faizi oranında faiz işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili davacının yabancı bir şirket olduğunu, MÖHUK 18.madde gereğince davacıdan teminat alınması gerektiğini savunmuş ancak davacının İsviçre şirketi olduğu, bu ülke ile aramızda mütekabiliyet bulunduğundan teminat alınmasına gerek bulunmadığı belirlenmiş; davacının fesih hakkının doğmadığı iddia edilmiş zira katılımcı sayısının %25 in altına düşmesi halinde fesih hakkı verildiğini, davacının ileriye sürdüğü Covid-19 hastalığı nedeniyle sadece olasılıktan söz etmenin mümkün olduğunu, katılımcı sayısını varsayımsal olarak %25 in altına düşeceğinden bahisle fesih hakkının kullanılamayacağı, davacının hiç bir zaman katılımcı sayısını fiziken %25 in altına düştüğünü ispat edememiş olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için katılımcı sayısı %25 in altına düşmüş olsa dahi davacının kötü niyetli davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağını, müvekkili ile hiç görüşmeksizin fesih ihtarını gönderdiğini, oysa sözleşmeye müvekkilini güvendirdiğini ve müvekkili tarafından yapılan bir çok masrafın bulunduğunu; 16/03/2020 gününde müvekkilinden istenen sunumunda gerçekleştirilmiş olduğunu, davada İsviçre hukukunun uygulanması gerekeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:

Dava sözleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır
. Taraflar arasında ——– gerçekleştirilecek bir kongre yönünden anlaşma yapıldığı, davalı şirketin kongrenin düzenlenmesini üstlendiği, davalının ücretinin 88.232,00 Euro olarak belirlendiği; kongrenin tüm bedelinin 1.632.810,00 Euro olarak kararlaştırıldığı; kongre için yapılacak otel masrafları, gezi masrafları, yiyecek.. gibi tüm giderlerin davalı tarafından karşılanacağının bu nedenle 1.632.810,00 Euronun tüm harcamaları karşılamak için davalıya verileceğini anlaşıldığı; bu miktarın 523.800.00 Euroluk kısmının davalıya gönderildiği; kongre tarihleri olarak —— belirlendiği; bilahare 07/04/2020 tarihli fesih ihbarıyla davacımızın akdi feshettiğini davalıya bildirdiği, fesih sebebi olarak da organizasyon sözleşmesi ek-2 madde 3.4 te yer alan Özel Fesih sebebinin gerçekleştiğini ileriye sürdüğü; söz konusu bu maddede belirtilen hallerde akdin feshi halinde sözleşme toplam tutarının %10 una denk gelen (163.281,00 Euro) kısmı davalının elinde tutup kalanını davacıya iade etmesi gerekeceğinin düzenlendiği; bunun dönme halinde özel olarak düzenlenmiş bir cezai şart niteliğinde olduğu ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının sözleşme ek-2 maddedeki 3.4 te yer alan fesih sebebine dayanmakta haklı olup olmayacağı hususunda toplanmaktadır.Öncelikle taraflar arasında düzenlenen sözleşme incelenmiş olup; MÖHUK gereği yabancılık unsuru taşıyan sözleşmelerden edimlerin ağırlıklı olarak ifa edileceği yerin hukuku uygulanacağından; kongrenin—– düzenleneceği, hizmetin ülkemizde verileceği sebebiyle davamızda Türk Hukukunun uygulanması gerektiği belirlenmiş,

Taraf iddia ve savunmaları çerçevesinde sözleşme incelenmiş,—- düzenlenecek bu kongreye katılımcıların yurt dışından gelecekleri nazara alınarak mahkememizce Covid-19 salgını nedeniyle yurt dışı uçuşlarının yasaklandığı dönemler yönünden araştırma yapılmış; sözleşme şartları değerlendirmiş olup,—– mahkememize verdiği yazı cevabında —– arasında yabancı ülkelerden hava yolu ile yolcu girişinin durdurulmuş olduğu, söz konusu kongrenin —- tarihinde gerçekleştirileceği nazara alındığında; 01/06/2020 tarihine kadar ülkemize giriş mümkün değil iken artık davacının fesih ihbarı için —- den sonrayı beklemesi, bu tarihten sonra ülkeye girişlerin serbest bırakılmasını ön görebilmesi mahkememizce de mümkün görülmemiştir. Zira davacı tarafından fesih ihbarının düzenlendiği 07/04/2020 tarihinde söz konusu hastalığın nasıl bir yayılım göstereceği, ülkeye giriş çıkışların ne zamana kadar durdurulacağı belli değildi. Öte yandan davacının sözleşme gereğince davalı taraf daha fazla masraf yapmadan, sözleşme ile daha fazla bağlanmadan akdi feshetmekse o koşullarda kendisinden beklenen nitelikte bir yükümlülük olduğu için; 07/04/2020 de ve o ortamda akdi feshetmesi uygun bulunmuştur. Hal böyle olunca davacının sözleşmenin ek-2 madde 3.4 ve 3.5 uyarınca özel fesih halini kullanabileceği; davalının elinde kalacak tutarın bu takdirde taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşme bedeli 1.632.810 Euro nun %10 u olacağı; bununda 163.281 Euro olduğu; bunun gönderilen 523.800 Euro dan mahsubu ile davacının 360.519 Euro olarak istediği bedelin yerinde olduğu; öte yandan davalı her ne kadar sözleşmeye güvenerek masraflar yaptığını ileriye sürmüşse de; sözleşmenin ek-2 maddesi 3.4 ve 3.5 düzenlemeleri karşılığında basiretli davranması, kendisinde kalacak %10 luk bedeli aşmayacak şekilde masraf ve harcamaları ayarlaması gerektiği, yinede sözleşme tarihi ile etkinliğin yapılacağı süre arasında yaklaşık 1 yılın bulunduğu, fesih ihtarının da sürenin yaklaşık ortasında gerçekleştiği nazara alınarak mahkememizce davalının olağan masrafların üzerinde masraf yapmış ise bunları da belgelemesi istenmiş olup ancak davalının masraf ve harcamalar olarak dosyaya ibraz ettiği belgenin organizasyon sözleşmesi ve buna göre verilecek hizmetlerle bağlantısının kurulamadığı; personel yeme içme yol masrafı, maaşı gibi kalemlerin bu tür harcamalardan sayılamayacağı, zira personel ile ilgili bu masrafları dahil kendisine etkinlik gerçekleşseydi yapılacak ödemenin 88.232,00 Euro olacağı; ancak katılımcıların kalacağı oteller yapılacak turlar ve yiyecek – içecek gibi kalemler yönünden baştan yapılan harcama ve avans niteliğindeki iadesi mümkün olmayan ödemelerin o da toplam bedelin %10 unu aşması halinde istenebileceği değerlendirilerek;Davacının, sözleşmede kararlaştırılan fesih hakkını kullanarak akitten dönmesinin covid-19 sebebiyle haklı olduğu, bu durumun sözleşmenin ek-2 maddesi 3.4 ve 3.5 de düzenlenen bu çerçevede davacının talep ettiği 360.519,00 Euro yu isteyebileceği, 07/04/2020 tarihli fesih ihbarının 08/04/2020 de tebliğ edildiği; fesih ihtarında ” Derhal iadenin” istendiği, bu nedenle temerrüdün 08/04/2020 tarihinde oluşacağı ancak hem taraflar arasındaki e-mail yazışmalarında hem de noter ihtarında 09 Nisandan itibaren faiz istendiğinden artık faizin 09/04/2020 tarihinde başlatılacağı kanaati ile aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

GEREKÇE:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

DAVANIN KABULÜNE;

360.519,00 EURO’nun 09/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek EURO cinsi Dövize devlet bankalarının uyguladığı temerrüt faizi oranında faiz uygulanmak sureti ile davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Alınması gereken 382.251,48 TL ilam harcından 95.628,70 TL peşin alınan harcın mahsubu ile eksik 286.622,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 95.720,00 TL başvuru harcı ve peşin karar harcı toplamı ile 116,75 TL 11 adet e-tebligat, 3 adet kep ve dosya gömleği toplamı olarak 95.836,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Dava tarihindeki AAÜT gereğince 357.993,78 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 16/11/2023