Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/93 E. 2022/800 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/93 Esas
KARAR NO : 2022/800
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 10/02/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
Mahkememizde görülen Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı borçlulardan —– müvekkili bankanın —- imzaladığını, diğer davalı borçlu —— da bu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, bu kredilerin ticari kredi olduğunu, kefilin borçlu ile birlikte “müşterek borçlu müteselsil kefil” sıfatıyla borcun ifasını yüklendiğini, bu tür kefalette, alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden doğrudan kefile başvurabileceğini, kefilin bağlı kılındığı sorumluluğun kapsamının ise kefilin ilk önce asıl borçtan sorumlu olduğunu, bunun dışında kefilin, borçlunun ödemede gecikmesi nedeniyle doğan müsbet zarardan ve gecikme (temerrüd) faizinden de sorumlu olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle borçlu aleyhine açılan davanın giderleriyle, icra takip masraflarınını da kefilin karşılamak durumunda olduğunu, davalı borçlu şirkete,müvekkili bankanın — imzalamış olduğu——– Sözleşmesine istinaden çek karnesi verildiğini, davalı borçlu tarafından keşide edilen çeklerin ödenmemesi nedeniyle çek hamilleri tarafından süresi içerisinde ibraz edilen ve —— Korunması hakkındaki kanun uyarınca karşılığı bulunmayan çek yapraklarının garanti limiti dahilinde müvekkili banka tarafından ödendiğini, bu kredi sözleşmesinden doğan borcun verilen süreler içinde ödenmemiş olması nedeniyle davalıya —-yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye karşı herhangi bir ödeme de bulunulmadığını, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemiş olması nedeniyle davalı-borçlular hakkında ——-dosyalarıyla icra takibine başlandığını, davalı-borçlunun borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğunun tespit edildiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazlar nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalının itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek borca,faize ve tüm ferilerine yapılan itirazın iptaline, %20’den az olmamak kaydı ile, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerin, davalı ——–numaralı çek yaprakları olduğunu, söz konusu çek yapraklarının keşide edilmeden boş çek yaprağı halindeyken çalındığını, çekin keşidecinin elindeyken rızası dışında elinden çıkması veya henüz çek vasfı olmadan boş yaprak halindeyken zayi olması durumunda keşidecinin ne yapacağına dair 6102 sayılı TTK ve Çek kanununda herhangi bir düzenleme bulunmadığından, yargı kararlarında da keşidecinin çek iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı belirtilerek açılan davalar ret edildiğinden davalıların çek zayi davası açarak, ödemeden men kararı aldıramadığını, ancak davalının ——tarihinde bankaya yazılı olarak söz konusu boş çek yapraklarının rızası hilafına elinden çıktığını bildirdiğini, davalıların ayrıca çek yapraklarının çalınması sebebiyle savcılık şikayeti yaptıklarını, —–soruşturmanın devam ettiğini, müvekkili tarafından bankaya çek yapraklarının boş olarak çalındığı bildirilmesine rağmen, davacı çeklerin kendisine ibraz edilmesi üzerine çek yaprağı için ödeme yaptığını ve bu çeklerden——–tarihinde müvekkilinin hesabından blokaj yoluyla ——adı altında tahsilat yaptığını, davacının —– boş çek yaprakları için yapmış olduğu çek yaprağı ödemesini müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, bu tahsilatı yapamayınca müvekkili aleyhine—– dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilleri tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde yapılan takibe itiraz edilince de işbu davayı açtıklarını belirterek davacı banka tarafından daha önceden tahsilatı yapılan——- nolu çeklere ilişkin tahsilat ve diğer sair alacak haklarına ilişkin her türlü tazmin, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen —- esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı —–tarafından borçlular —- aleyhine—– olmak üzere toplam —–çek kredisi olmak üzere toplam —-alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalı/borçlularca yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez —– tarihli bilirkişi kök raporu ile — tarihli bilirkişi ek raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; Yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda, davacı bankanın —- ile davalı asıl borçlu—— tarihli, davalı asıl borçlu—– Tarafından —–imzalandığı,——olarak imzaladığı ve kefalet limitinin —-olduğu, davalı—kefil —-imzaladığı ——– kullandığı ve kullanacağı kredilerden doğmuş veya doğacak borçlarına mevcut ve gelecekteki diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıda tutar ile sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumu kabul, beyan ve taahhüt ederim” beyanında bulunduğu, kefillin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğunun görülmüş olduğu,—- takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibarı ile davalılardan; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, çek sorumluluk kredisi için talep edilebilecek asıl alacak toplamının —-, talep edilebilecek işlemiş temerrüt faiz tutarının —- üzere toplam talep edilebilecek alacağın —-alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere —– asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —– oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —– davalıdan istenilebileceği, tarafların diğer taleplerinin mahkememizin takdirlerinde olduğu, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkememiz takdirleri içinde kaldığı, bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla mahkememize ait olduğu bildirilmiştir.
Dosyada mübrez—– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda detayı verilen tespitler çerçevesinde davacı bankanın ———–imzaladığı ve kefalet limitinin —olduğu, davalı—kefil —- imzaladığı ——– kullandığı ve kullanacağı kredilerden doğmuş veya doğacak borçlarına mevcut ve gelecekteki diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıda tutar ile sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumu kabul, beyan ve taahhüt ederim” beyanında bulunduğu, kefillin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğunun görülmüş olduğu, —- tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibarı ile davalılardan; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, çek sorumluluk kredisi için talep edilebilecek asıl alacak toplamının — talep edilebilecek işlemiş temerrüt faiz tutarının —olmak üzere toplam talep edilebilecek alacağın —- alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere — asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık—- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- davalıdan istenilebileceği, tarafların diğer taleplerinin mahkememizin takdirlerinde olduğu, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkememiz takdirleri içinde kaldığı, bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla mahkememize ait olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, takibe konu alacağın davacı banka ile davalı borçlu arasında imzalanan —- istinaden verilen, davalı tarafından keşide edilen çeklerin ödenmemesi nedeniyle çek hamilleri tarafından süresinde ibraz edilen çeklerin, davacı banka tarafından ödenen yasal sorumluluk bedellerinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, davalı yanca —— tarihinde davacı bankaya yazılı olarak dava konusu boş çek yapraklarının rızası hilafına elinden çıktığını bildirmiş olmasına rağmen davacı banka tarafından ödeme yapıldığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Somut olayda davalı tarafından dava konusu olan çeklerin kaybolduğuna dair bildirim yapılmış, davacı banka da bildirim yapıldıktan daha sonra ödeme yapılmış olup, davacı bankanın hiçbir şekilde ödeme yapmaması gerekirdi. Çek hamilleri tarafından bankaya dava açılsa dahi bankanın davalımızı ihbar ettirip onunda delil sunma hakkını kullandırıp yine de dava sonunda o dava dışı şahıs bir miktar hükmen ödeme yapmak zorunda kalsa o miktarı da bildirim yapan davalımız müşterisinden istemelidir. Açıklanan nedenlerle davalı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olup takip dayanağı borçtan sorunluluğu bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 4.233,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, miktar yönünden kesin olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2022