Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/90 E. 2023/137 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/90 Esas
KARAR NO: 2023/137
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ: 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin —— satış, dağıtım ve pazarlamasını yaptığını, dava dışı —– akdedildiğini, davalının ise söz konusu sözleşmeye 5 yıl süre ile 38.426 TL’sine kadar müşterek ve müteselsil kefil odluğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin —– nolu bendinde; “İşletmeci, bu sözleşmenin yürürlüğü süresince, Şirket’in dağıtımını yaptığı ve ileride dağıtımını yapabileceği —— ile kullanım amaçları bakımından eş ürünleri Şirket’ten düzenli ve sürekli satın almak suretiyle, işlettiği Satış Noktasında müşterinin ŞİKRET ürünlerine olan talebini karşılayacak şekilde etkin olarak bulundurmayı ve müşterilerine yeniden satmayı bu ürünlerin tanıtımına ilişkin reklam ve sair malzemeyi Satış Noktasında bulundurmayı ve bu ürünlerin tanıtımını yapmayı kabul ve taahhüt eder” şeklinde hüküm bulunduğunu, sözleşmenin Özel Hükümler maddesinin —– nolu bendi gereğince, müvekkili şirketin, davalıya, ürünlerin etkin bir şekilde satışını sağlamak amacıyla yapacağı her türlü pazarlama faaliyetlerine katkıda bulunmak için bir defaya mahsus olmak üzere sözleşme kapsamında, fatura mukabilinde —–ödediğini, ilgili madde uyarınca işletmecinin, sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı davranarak sözleşmenin süresinden önce sona ermesine sebebiyet vermesi halinde bu meblağın kıstelyevm usulü belirlenecek olan kısmını —— birlikte şirkete iade edeceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin —— işletmecinin, şirketin yazılı onayını almadan hak ve yükümlülüklerini başkasına devir ve temlik etmemeyi, sözleşme süresince——– sözleşmenin devam etmesine etki edecek hiçbir değişiklik yapmamayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak müvekkili tarafından davalıya ödenen tutara ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye rağmen davalının sözleşmedeki taahhütlerine aykırı davrandığını, müvekkili şirkete herhangi bir bildirim yapmaksızın ticari faaliyetine son verdiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranarak ticari faaliyetine son vermesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili tarafından haklı olarak ihtarname kanalıyla fesh edildiğini, pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli alacağının kıstelyevm hesabı gereğince bakiye kalan 9.748,64 TL’sini, bedelsiz ürün alacağının kıstelyevm hesabı gereğince bakiye kalan 2.341,35 TL’sini ve noter tespit masrafı olan 357,75 TL olmak üzere toplam 12.447,74 TL’nin müvekkili şirket hesabına ödenmesinin ihtar edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı ve dava dışı —— tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine—– sayılı dosyasından sözleşmeye aykırılıktan dolayı —- alçağı bedeline ilişkin olarak toplam —- üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; Davalı asil 21.04.2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği gibi işyerinin kendileri tarafından kapatılmadığını, 19.03.2020 tarihi itibariyle belediye zabıta ekipleri nezdinde Covid-19 tedbirleri kapsamında işyerinin kapatıldığını, devamında —— açıklaması ile restoranın geri açıldığını, bu süreçte personelde yoğun bir şekilde Covid-19 bulaşıcı hastalığı görülmesi ve bunun lokanta müşterilerine yayılma ihtimali üzerine mağaza yönetimi ile toplantılara yapıldığını, bu açılış sürecinin 3 gün sonra 1 aylık süre ile mecburen ertelendiğini, Haziran ayının sonuna kadar salgın nedeniyle pasif durumda olan dükkanın Temmuz ayı başında yine Covid-19’un oluşturduğu mücbir sebeplerden dolayı kapatıldığını, ilk olarak hiç vakit kaybetmeden ticari partnerlerin tümünün bilgilendirildiğini, ardından tedarikçi firmalara sözlü ve yazılı bilgilendirmede bulunulduğunu, —— firmasındaki tek iletişim kurdukları kişinin bölge satış temsilcisi olan ——– çalışan olduğunu, ilgili çalışanın hem telefon üzerinden hem de sözlü ve yüz yüze yapılan görüşmelerle bilgilendirilerek zaruri olarak kapatma kararının bildirildiğini, mücbir sebepler ve olağanüstü şartlar yaşandığı için ilgili firmanın yazılı onayına gerek kalmadığını, çünkü işyerinin kapatılmasının tercihe dayalı bir durum olmadığını, ——firmasına yaptıkları bildirim üzerine mağazaya teşhir amaçlı bıraktıkları buzdolaplarını görevliler tarafından gelinerek —— alındığını, davacı firmanın hem kapanışı hem de mücbir sebebi bildiği halde bilmiyormuş gibi davrandığını, ilgili firmaya iddia olunduğu gibi bir borçlarının bulunmadığını, sözleşmenin bu şekilde fesh edilmesi ve üzerine para talebinde bulunulmasının hukuksuz olduğunu, bahse konu ettikleri alacakların bedelsiz ürün hediyeleri ve dükkan üzerinde yapılan reklam çalışmasının bedeli olduğunu, taraflarından fatura kesilerek —-bilgisi net bir şekilde yer alarak, gelir vergisi, —- tüm vergiler de ödenerek reklam bedeli olarak para alındığını ve dükkanın içerisinde ortak tanıtım faaliyetlerinde bu paranın tamamının harcandığını, bu bedeli vergisiz bir şekilde geri istemenin ise tamamen sözleşmeyi suiistimal mahiyetinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen——sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın Pazarlama Faaliyetlerine Katılım Bedeli alacağına istinaden 9.748,64 TL alacak, 2.341,35 TL bedelsiz ürün alacağı, 357,75 TL Noter Tespit masrafı, 419,43 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 12.867,17 TL alacağın davalı-borçlu ile diğer borçlu—– tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu tarafından takibe itiraz edildiği, ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacı ile dava dışı —— imzalanan sözleşmeye davalının kefil olduğu, sözleşmeden kaynaklı davacı ve davalının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, sözleşmenin haklı fesih edilip edilmediği,davalı aleyhine başlatılan —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, Davalı taraf incelemeye katılmadığından davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişi ile Sözleşme hesap Uzmanı bilirkişisinden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle—— olarak ———– tutarında alacakları bulunduğu; bu alacakların talep gibi takip tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi (kanaatimizce avans faizi) ile birlikte tahsili gerektiği; Ancak, davalının ticari defterlerinin sunulup incelenmesi suretiyle ya da Mahkemece davalının işletmesinin yer aldığı —— yazı yazılarak sorulmak suretiyle, bu tarih itibariyle davalının dava konusu işletmedeki işlerinin (ürün satışlarının) oldukça azaldığı tespit edildiği takdirde, davalının dava konusu işletmesini mücbir sebep dolayısıyla haklı olarak kapattığı sonucuna varılabileceği; dolayısıyla, davalının işletmesini kapatmasının, “borç ihlali” oluşturmayacağı sonucuna varılabileceği; bu nedenle de, davalının davacıya yukarıda belirtilen tutarları ödemekle yükümlü olmadığı sonucuna varılabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalı tarafın defterleri incelenmediğinden, defter inceleme ara kararının ihtarlı olduğu ancak ——gereğince kesin ibaresi geçmediğinden davalı asile ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için yeni bir inceleme günü tayin edilerek davalı defterlerinin incelenmek suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda: Kök raporumuzda da belirtmiş olduğumuz kanaatimize göre; davadışı/işletici sözleşmeyi, haklı bir sebep —– nedeniyle feshetmiş olduğundan, dolayısıyla da davadışı/işletici yükümlülüklerine aykırı davranması neticesinde sözleşmenin süresinden önce sona ermesine sebebiyet vermemiş olduğundan, sözleşmenin Özel Hükümler kısmında yer alan—– hükümlerin —- uyarınca, davacının sağlamış olduğu kazanımların —– boşa giden kısmını davacıya iade etme yükümlülüğü altına girmemiştir. Kök raporda kanaatimiz yukarıdaki gibi oluştuysa da; Mahkemece, yukarıda açıklanan hükümlerin zıt anlamından böyle bir anlam çıkarılamayacağı, dolayısıyla da, davadışı/işletici haklı sebeple (mücbir sebep veya fevkalade hal sebebiyle) sözleşmeyi feshetmiş olsa da, sözleşmenin feshedilmesinde davacının da kusuru bulunmadığından, davacı tarafından kendisine (davadışı/işleticiye) sağlanmış olan kazanımları davacıya iade etme yükümlülüğü altına gireceği, yönünde sonuca varılması düşünülel Eğer Mahkemece böyle sonuca varılması düşünülecek olursa; davacının davalıdan (kefilden), kök raporumuzun SONUÇ kısmında belirtmiş olduğumuz tutarları talebe hak kazandığı yönünde sonuca varılabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davadışı/işletici haklı sebeple (mücbir sebep veya fevkalade hal sebebiyle) sözleşmeyi feshetmiş olsa da, sözleşmenin feshedilmesinde davacının da kusuru bulunmadığından, davacı tarafından kendisine (davadışı/işleticiye) sağlanmış olan kazanımları davacıya iade etme yükümlülüğü altına gireceği kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —— Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak olan 12.109,99 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 59,30 TL başvurma harcı, 155,30 TL peşin harç olarak toplam 214,70 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.645,10 TL masraf olmak üzere toplam 2.311,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 878,96 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 155,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 723,56 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, Davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim olundu. 23/03/2023