Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/892 E. 2023/236 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/892 Esas
KARAR NO: 2023/236
DAVA: Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ: 22/03/2023

Mahkememizde görülen Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ——-imzalandığını,——- sözleşmesinden doğan borcun verilen süreler içinde ödenmemiş olması nedeniyle davalıya —–yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemiş olması nedeni ile davalı aleyhine ——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine karşı davalının yapmış olduğu itiraz sonucunda icra takibinin durdurulduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Aleyhlerine başlatılan icra takibine 30/01/2019 tarihinde itiraz ettiklerini, itirazla birlikte ana para olan 624,55 TL’nin 25/02/2019 tarihinde ödendiğini, 26/02/2019 tarihinde de icra müdürlüğünce yapılan itirazla hesaplanan masraf, vekalet ücreti toplamı 545,00 TL’nin ödendiğini, dosyaya borcunun kalmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen———- sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın 3.983,12 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 10/10/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacı bankanın 21/12/2018 takip talep tarihi itibari ile toplam 1.723,68 TL alacaklı olarak hesaplandığı, —— tarihinden başlamak üzere; 113,24 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisin davalıdan istenilebileceği, Ancak; 5464 sayılı yasanın 26/2.mad. gereği 01.06.2006’dan itibaren de ——– tarafından dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği hususu mahkemenin takdirinde olduğu, —- tarihinden başlamak üzere; —asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, —- dava tarihi arasında sağlanan tahsilatlar: Dava dosyasında yapılan incelemede; İcra takibinde sonra tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir. ——— Borçlu davalı takip konusu alacağın tamamına itiraz etmesine rağmen davadan önce — borç tutarını ödemiştir. Bu durumda davacının bu miktar yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Ancak borçlu davalının itirazı üzerine —– yönünden de takip durmuş olup mahkemece bu miktara ilişkin takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek faizi ve takip giderleri ile sorumlu olacak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Sonuç: Hükmün bozulmasına, peşin harcın istek halinde iadesine, —- gününde oybirliğiyle karar verildi. —— Dava ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf her ne kadar icra takibine itiraz etmiş ise de davadan önce kısmi ödemede bulunmuştur. Bu durumda ödenen miktar yönünden davacı alacaklının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda dava açılmasında hukuki yarar bulunmayan kısım yönünden ödeme tarihine kadar davacının faiz isteyebileceği ve icra takibi ferilerini talep edebileceği gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken ödenmiş olan miktar üzerinden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir..” Denildiği, —– tarihli kararı———-Sonuç olarak, icra takibinden sonra ve itirazın iptali açılmadan önce borçlu tarafından kısmi ödeme yapılmış olması halinde mahkemece,kısmi ödemeler düşülerek,dava tarihine göre belirlenecek bakiye alacak tutarı üzerinden karar verilmesi gerekir….” denilmektedir. —— tarihli kararında; “Davalı borçlularca takipten sonra, davadan önce ödenmiş olan miktarın alacaktan mahsup edilerek bakiyesi üzerinden itirazın iptali davasının açılması gerekirken bu yön üzerinde durulmadan bu kısım için dava şartı olan hukuki yarar yokluğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi dava, İİK. 67. Md. Hükmü gereğince açılan itirazın iptali davası olup, bu tür davaların takibe sıkı sıkıya bağlı oldukları sözden kaçırılarak takip tarihi itibariyle alacaklı bankanın alacağının bilirkişi aracılığıyla hesaplattırılması. bu miktardan takipten sonra, davadan önce ödenen miktarın mahsup edilmesi ve kalan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, toplam talep —- olduğu halde, bunu aşacak şekilde —- üzerinden hüküm oluşturulması da talep aşımı olup, HMK 26. md. taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil eder.Açıklanan bu yönler davalı yanca temyiz edilmemiş ise de dava şartı ve kanuna aykırılık yönleri resen temyiz incelemesi yapılabileceğinden, bu sebeple bozma nedeni yapılmıştır.”denildiği, dava dosyasına sunulan hesap ekstresi üzerinde yapılan incelemede; —– Yönünden; —–, yargıtay içtihatları doğrultusunda takiple dava tarihi arası tahsilatlar dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davlı borçludan—- dava tarihi itibari ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; kredi kartı alacağı yönünden —- alacaklı olduğu hesaplanmıştır. ——yönünden —— alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacı banka ile davalı asıl borçlu —– ve ——- imzalandığı, davacı bankanın ihtarı sonrası alacağın ödenmediği, davacı bankanın vermiş olduğu kredi alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, davalı yanca cevap dilekçesinde icra takibinden sonra ödemeler yapıldığını bu nedenle davacıya herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.Bu nedenle mahkememizce banka kayıtları üzerinden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmış, rapor alınmıştır. Bankacı bilirkişi hazırladığı raporunda, davalının imzaladığı sözleşme nedeniyle kullandırılan kredinin bir süre sonra ödenmediği bu nedenle bankaca hesabın kat edildiğini ve takip başlatıldığı ancak takip tarihi ile dava tarihi arasında davalı borçlu tarafından ödemeler yapıldığı nazara alındığında ödenmeyen takip konusu alacağın taksitli taşıt kredisi yönünden ——– olarak hesaplanarak rapor edilmiş ve mahkemece hükme esas alınmıştır. Hal böyle olunca, davalının itirazının yerinde olmadığı belirlenmiş olup ancak davalı borçlu tarafından iş bu davadan sonra —— İcra Müdürlüğü tarafından dikkate alınması için hüküm kısmında belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; banka kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacakların likit olduğu, hükme esas alınan miktar yönünden de davalının itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davalının ——– Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 533,98 TL asıl alacak ve 665,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.198,98 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde istenen faiz cinsi ve oranla faiz uygulanarak aynen devamına, Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, ancak iş bu davadan sonra ödenen 23/11/2022 tarihinde davalı tarafından yapılan 1.157,00 TL ödemenin İcra Müdürlüğü tarafından gözden kaçırılmamasının NAZARA ALINMASINA,
2-Davalının İİK 67/2 mad. Gereğince 533,98 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç toplamı 118,6‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 1.124,75 TL(Bilirkişi ücreti: 1.000,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 124,75 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı (K:%34,01-R:%65,99) nazara alındığında 382,52 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 742,23‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına, kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 1.198,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı yararına, red edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 2.325,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
10-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.362,00 TL ara buluculuk ücretinin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair, miktar yönünden kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023