Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/867 E. 2022/801 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/867 Esas
KARAR NO : 2022/801

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar ….—– öncesi alacaklısı olan …— kredi sözleşmesi imzalandığını, iş bu kredi sözleşmesine istinaden doğan borcun zamanında ödenmemesi sebebiyle taraflara ihtar çekildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsili için alacaklı banka tarafından davalılar aleyhine—- ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, takibin devamı aşamasında alacaklı … —- alacağın müvekkili şirkete devir ve temlik edildiğini, davalıların itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın işbu davayı açmasının kötü niyetli olup, —– oyalamakla kalmamakta aynı zamanda davalı müvekkilleri de zor duruma düşürdüğünü, bu nedenle, davacı tarafın haksız ve kötüniyet ile başlattığı takibe itirazımızın kabulü ile davanın reddine karar verilmesini ve %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi borcu nedeniyle başlatılan takibe davalının vaki itirazının İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ———-. sayılı kararında da değinilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —- — dosyasının incelenmesinde; temlik eden ———- alacağın tahsili için davalı/borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlular tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacının —– nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları ve banka kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Bankacı bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; Davalı ….——-imzalanmış olduğu, —– davalı … ile aralarında kefalet ilişkisi kurulduğu, sayın mahkeme tarafından davalının kefaletinin kabulü yönünden; —– tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacının talep edebileceği alacak —– ———— tutarında alacaklı olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ….—- eden —-sözleşmesi akdedildiği, davalı …—- sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu, usul ve yasaya uygun dosya muhteviyatı ile uyumlu ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile hesaplandığı üzere davacının temlik alan sıfatı ile davalılardan toplam — olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Eldeki davada alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kötüniyet tazminatı yönünden; İ.İ.K’nin 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır.
Eldeki davada davacı tarafın red edilen miktar yönünden takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalıların —–. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 256.985,28 TL yönünden takip tarihindeki takip talebinde istenen faiz cinsi ve oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak olan —-%20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak harcanan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 936,60 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden —- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen miktar üzerinden—— vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen miktar üzerinden —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Alınması gereken 80,70 TL başvurma harcı, 17.554,66 TL peşin harç olmak üzere toplam 17.635,36 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Davadan önce gidilen—- arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.218,23 TL’sinin davalıdan, 101,77 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kabul edilen miktar yönünden karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak, red edilen miktar yönünden kesin olmak üzere karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.