Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/856 E. 2022/603 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/856 Esas
KARAR NO : 2022/603

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı —–numarası müvekkili ——— aracın — tarihinde sürüsü —- sevk ve idaresinde —- halindenken yolun —— geldiğinde, havanın yağmurlu olması, zemininde ıslak ve kaygan olması sonucu aracın bariyerlere çarpması neticesinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazadan sonra araç sürücüsü —- tarafından durumun —- bildirilerek yol yardımı istediğini, davalı—–tarafından gönderilen —– müvekkilinin aracının servise götürüldüğünü, yetkili servis tarafından durumun sigorta şirketine bildirilerek hasar dosyasının açılması ve ekspertiz yapılmasının talep edildiğini, ancak bu talebe davalı şirket tarafından; “ poliçenin iptal edildiği..” telefonla beyan edilerek olumsuz cevap verildiğini, araç sürücüsü —- şirketiniz nezdinde yaptığı sözlü ve yazılı girişimlerden de sonuç alınmadığını, şirketin talep konusu maddi hasarlı trafik kazasına dair hasar dosyası açmaması ve işlem başlamaması nedeniyle taraflarınca —- numaralı İHTARNAMESİ ile davalı şirketten hasar dosyasının açılmasının talep edildiğini, —– davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin ihtarnameye cevap vermemesi ve taleplerinin değerlendirilmemesi nedeniyle —– ile delil tespiti yaptırıldığını, davalı — müvekkilinin taleplerini dikkate almayarak cevapsız bırakması nedeniyle taraflarınca fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak —- kısmi başvuru yapıldığını, başvurunun — ile söz konusu trafik kazasının sigorta kapsamında olduğu tespit edilerek, talep edilen kısmi zararın ödenmesine karar verildiğini, — bu kararından sonra—-tarihinde iş bu davaya konu taleplerini içeren yazılı başvuru yapıldığını, ancak davalı şirketin bu başvuruyu işleme almayarak iade ettiklerini, yetkili servis tarafından aracın tamiri ve onarımı için — talep edildiğini, davalı sigorta şirketinin bu bedeli ödememesi ve müvekkilinin bu bedeli karşılayacak maddi durumunun olmaması nedeniyle müvekkilinin aracını yetkili servisten alarak özel serviste tamir ettirmek zorunda kaldığını, bu tamirat için müvekkili tarafından —-ödeme yaptığını, müvekkilinin aracın onarımı ve tamiri için ödemek zorunda olduğu, bu bedelin — numaralı ———–olması nedeniyle davalı —- şirketinden tahsilini talep etmelerine rağmen davalının haksız ve yasa aykırı bir şekilde yerine getirmediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin maliki olduğu—— tarihinde uğradığı trafik kazası sonucunda: müvekkilinin ödediği —– araçta meydana gelen hasar onarım bedelinin 09.10.2020 kaza tarihinden başlamak üzere ödeme gününe kadar işleyecek avans faizi ile birlikte, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen Değer Kaybına karşılık olarak —- kaza tarihinden başlamak üzere ödeme gününe kadar işleyecek avans faizi ile birlikte, ——- uyuşmazlık — kararında hesaplanan —– ikame ——– tarihinden başlamak üzere ödeme gününe kadar işleyecek avans faizi ile birlikte,—-taraflarınca ödenen — bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, —— sayılı dosyası ile yaptırılan tespit için ödenen—- tespit masrafının, ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçede yazılı özel şartlar ve—– şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, —- bir —– olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, müvekkili şirketin — — sigortasından doğan sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, sigortalı araçta meydana geldiği iddia edilen hasarın ve değer kaybının tespitinin uzman sigorta eksperi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen poliçe,— poliçesi olup bu poliçe ile şartların yerine gelmesi halinde, sigortalı aracın neden olduğu doğrudan zararların karşılandığını, değer kaybının bir hasar olmadığını, Genel Şartlar’ın A.3.maddesi ile dolaylı zararlar teminat dışı bırakılmış olup müvekkili şirketin olası değer kaybından da herhangi bir sorumluluğu olmayacağını, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen onarım bedeli ve değer kaybı tutarlarının fahiş olduğunu, davacı tarafça talep edilen araç mahrumiyet bedeli ücretinden müvekkili şirketin zorunlu —- kapsamında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu sebepten ötürü mahkememiz huzurunda ikame edilmiş davanın reddi gerektiğini, araç mahrumiyet bedeli —kapsamında olmadığından dava sahibinin tazminat talebinin müvekkili şirket tarafından olumsuz yanıtlandığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin — tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirterek aleyhe hüküm kurulması halinde kusur durumunun tespiti için— alınmasına, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sigortalı araçta meydana gelen hasar, araç mahrumiyeti ve değer kaybı miktarı hususunda uzman — bilirkişiden rapor hazırlatılmasına, aleyhe hüküm kurulması halinde hesaplamanın—- Genel Şartlar ekindeki formüle göre yapılmasın, taraflarınca huzurda görülen başvurunun ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- tarihli trafik kazası nedeni ile davacının aracında meydana gelen hasar, değer kaybı, ikame araç bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan —- plakalı aracın genişletilmiş — şirketinin davalı şirket olduğu, — ettirenin ise araç maliki gerçek şahıs olduğu görülmüştür.
09/10/2020 tarihinde davalı sigorta—— plakalı davacıya ait olan aracın; tek taraflı trafik kazasına karıştığı, davacının; kaza nedeniyle aracında oluşan hasarın bedeli, değer kaybı, ikame araç bedelini tahsil için davalı aleyhine eldeki davayı açtığı, anlaşılmıştır.
—-. sayılı ilâmında da belirtildiği şekilde; — tarihinde kabul edilen, —-ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde: “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında ——- kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya — arasında kurulan,—-her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”; aynı maddenin (k) alt bendinde ise: “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde: “Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal veya hizmet satışının, başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir.
6502 sayılı yasanın 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile —– doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların, Tüketici Mahkemelerinde çözümleneceği” öngörülmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde, davacının yasada tanımlanan şekilde tüketici olduğu, dava konusu aracın ise özel araç niteliğininde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın da 6502 sayılı Tüketici Yasası’nın yürürlüğe girdiği —–tarihinden sonra açılmış olmasına göre davaya bakmaya —— Mahkemesi görevlidir.
Bu nedenle mahkememizin görevsizliği nedeniyle açılan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 2, 4, 20,114 ve 115 maddeleri gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle açılan davanın USULDEN REDDİNE
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanunyoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli ——- mahkemesine HMK 20 maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.