Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/848 E. 2023/196 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/848 Esas
KARAR NO: 2023/196
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 13/12/2021
KARAR TARİHİ: 15/03/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/04/2018 tarihinde saat 12:00 sıralarında dava dışı sürücü—- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın —– üzerinde yoğun trafikte seyir halinde iken—– plakalı araç sürücüsü olan —–yola aradan aniden çıkması sonucu çarpışmanın meydana geldiğini ve maddi hasarlı trafik kazasının gerçekleştiğini, davacı şirketin kiraya vermiş olduğu ——- araç üzerinde meydana gelen hasardan kaynaklandığını, hasarın meydana gelmesinden ardından aracı kiralayan durumu davacı şirkete bildirdiğini, gerekli incelemelerin yapıldığın hasardan davalının sorumlu olduğunu, bu zararın tazmini için davalılar aleyhine —– icra dosyası üzerinden icra takibinin başlatıldığının, davalının haksız itirazı neticesi ile takibin durduğunu, hasara sebep olan —– plakalı aracın sigorta şirketi — adresi olan —— olduğundan dolayı işbu itirazın iptali davası —-olduğunu, kazayla ilgili olarak tarafların kaza tutanağının tanzim edildiğinin, ——- plakalı araç sürücüsünün —– tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokan kusurlu hareketi sonucunda davacı şirkete ait araç ile karıştığı kazadan dolayı araç üzerinde 20.062,22 TL tutarında zarara sebebiyet vermiş olduğu hasarın oluşumunda davalı sürücünün—– yer alan yükümlülüğe aykırı davranması hasebiyle aynı kanunun ——– uyarınca asli kusurlu bulunduğunu, davaya konu kazada davalı sürücünün asli ve %100 kusurlu hareketi sonucu davacı şirketin aracında oluşan hasardan davalı konumundaki sigorta şirketi ve sürücünün kanunen sorumluklarının mevcut olduğunu, davalı sürücünün kusurlu hareketi ile kazaya sebebiyet verdiği için hasardan sorumlu olacağını, davalı tarafın yasal evraklar ile likit bir alacağa karşı kötü niyetli olarak borcu olmadığı yönünden itiraz ettiğini, davacının alacağını almasında gecikmeye sebebiyet verdiğini, icra yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını bu nedenle icra takibinin başlatıldığını, davalı şirkete hasar ihbarında bulunulmadığını, kusur ve zarar miktarı hususunda herhangi bir incelemenin yapılmadığını, dava dilekçesinde hasar tarihinin —— olduğunun belirtildiğini, işbu davanın 13/12/2021 tarihinde açıldığını, ——- zamanaşımını düzenleyen aşağıdaki maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımı dolduğundan davanın reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde bahsi geçen —– plaka sayılı araç davalı şirket nezdinde ——–tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı yan işbu davada —- tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle —– plakalı araçta oluştuğu iddia olunan hasar nedeniyle, hasar tazminatı talebinde bulunduğunu, davaya konu hiçbir meblağı kabul teşkil etmemek kaydıyla, poliçeden dolayı davalı şirketin sorumluluğu sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 36.000,00TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmemiz hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekte olduğunu, maddi zararlardan ötürü sigortacı, poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının araştırılıp, saptanması neticesinde bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davalı şirket, kaza tarihinden çok sonraki bir tarihte, yani —- tarihinde yapılan ihbar üzerine dava konusu trafik kazasından haberdar olduğunu, dolayısı ile araç üzerinde herhangi bir inceleme yapamadığını, —— Dosyası açıldığını, dosya inceleme aşamasında iken işbu dava ikame edildiğini, hasar dosyası kapsamında inceleme yapılamadığını, davacının araçta oluştuğunu iddia ettiği hasar bedelinin fahiş olduğunu piyasa şartları ile de örtüşmediğini, davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmesinin haksız olduğunu, davanın konusu likit olmadığını, hasarın miktarını kusur durumunu, hasırın teminat kapsamında olup olmadığına ilişkin uzman bilirkişiden teknik inceleme yapılmasının gerektiğini, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolması nedeni ile reddini ve yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi ile gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, davacının maliki olduğu aracın karıştığı kaza nedeniyle araçta meydana gelen zararın davalılardan tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen ——-Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — plakalı — onarım bedeli ile 6.622,19 işlemiş faizinin toplamı —–tazminatın tahsili için ——- tarihinde takip başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda;uyuşmazlığın —– tarihinde meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusurlarının bulunup bulunmadığı, araçta meydana gelen gerçek zarar miktarı ve bu miktardan davalıların ne oranda sorumlu oldukları veya sorumlu olup olmadıkları noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle hasar bilirkişisine tevdi ile dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davalı sürücü —-idaresindeki —ile tali yoldan kavşağa geldiği halde ana yoldan kavşağa gelen araçların önce geçmesini beklemediği ve kavşağa kontrolsüz girerek ana yoldan kavşağa giren——ile kazaya karıştığı için KTK 57/b/5 – 84/h ve KTY 109/b/5 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu; Dava dışı sürücü ——-idaresindeki ——-kavşaklara yaklaşırken yeterince yavaşlamadığı ve kontrolsüz girdiği ve de tali yoldan kavşağa kontrolsüz giren —— plakalı otomobil ile kazaya karıştığı için KTK 52/a ve KTY 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu; Tazminata konu——-marka tipi, ——- tarihinde, yaklaşık 5 ay ve 19.060 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış,——– adına tescilli, kiralık ——, Hasar tutarının ——– olduğu ve davacı tarafından —- tarihinde, ——– ödendiği; Davalı sürücünün %75 kusur oranına denk hasar tutarının 15.000 TL olduğu;—- dosyası ile—– hasar tutarının işlenmiş avans faizi ile tahsili için 01.06.2020 tarihinde davalılar aleyhine icra takibi yapıldığı; Kazaya karışan araçlar ticari ve sahipleri de tacir oldukları için davalı sürücü —- hasar tutarının işlenmiş avans faizi ile talep edilebileceği; kaza tarihi —– ile icra takip tarihi —— arasındaki süre için işlenmiş avans faizinin 5.492,77 TL ve hasar tutarı ile toplamının 20.492,77 TL olduğu;——-icra takibi öncesinde KTK 99 gereğince temerrüde düşürülmediği için işlenmiş faiz talep edilemeyeceği; İcra dosyasında, takip tarihi öncesine ait işlenmiş avans faizi talep edildiği halde takip tarihi 01.06.2020 itibariyle yasal faiz talep edildiği; Davalı —- ve davalı ——-plakalı —-hasar tutarının takip tarihi 01.06.2020 itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği; Davalı—– işlenmiş avans faizinin takip tarihi 01.06.2020 itibariyle talep edilebileceği; Yönündeki tespit, görüş ve kanaatini bildirmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun denetime elverişli ve dosya muhteviyatı ile uyumlu olduğu olduğu kanaatine varılmakla hükme esas alınarak, Davalı sürücü ——- plakalı —-ile tali yoldan kavşağa geldiği halde ana yoldan kavşağa gelen araçların önce geçmesini beklemediği ve kavşağa kontrolsüz girerek ana yoldan kavşağa giren —- kazaya karıştığı için KTK 57/b/5 – 84/h ve KTY 109/b/5 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın
meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu; Dava dışı sürücü —- idaresindeki —- ile kavşaklara yaklaşırken yeterince yavaşlamadığı ve kontrolsüz girdiği ve de tali yoldan kavşağa kontrolsüz giren —– plakalı —- ile kazaya karıştığı için KTK 52/a ve KTY 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu;——, Hasar tutarının —– olduğu ve davacı tarafından —— ödendiği; Davalı sürücünün %75 kusur oranına denk hasar tutarının 15.000 TL olduğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.Eldeki davada, alacak haksız fiilden kaynaklandığından, likit olmadığı anlaşılarak davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Zamanaşımı itirazı yönünden; kaza tarihi 22/04/2018 olup takip 02/03/2020 tarihinde başlatıldığından 2 yıllık sürenin dolmadığı kanaatine varılmıştır.

H Ü K Ü M:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalıların —- sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin 15.000,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İcra inkar tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 1.024,65 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 209,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 815,45 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 5.062,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılmış 59,30TL başvurma harcı, 209,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 268,5‬0 TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 156,30 TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL masraf olmak üzere olarak toplam 1.056,30 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 789,77 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar nedeni ile kesin olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 18/04/2023