Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/833 E. 2023/75 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/833 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
Mahkememizde görülen Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– plakalı —– model —– aracı ile 05.08.2021 tarihinde —–Caddesinde seyir halinde iken dava dışı —- sevk ve idaresindeki, davalı şirketçe —–adına ——poliçe numarası ile sigortalı olan —— plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde müvekkilinin aracının hasar gördüğünü, kazada tam kusurlu olan davalı şirketin sigortalısı olan aracın sürücüsü olduğunu, müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracında değer kaybının meydana geldiğini, değer kaybı bedeli olan 42.278,00.TL’nin ödenmesinin davalı sigorta şirketinden 04.09.2021 tarihli e-posta ile talep edildiğini, davalı şirket tarafından rapor alınmak üzere eksper atandığını, ekspertiz raporu hazırlandığını, eksper tarafından hazırlanan raporda müvekkilinin aracında kaza sonucu değer kaybı meydana gelmiş olduğunun tespit edildiğini, ilerleyen süreçte defalarca kez mailler ile başvurularının sonuçlandırılmasının davalı şirketten talep edilmesine rağmen başvuruları hakkında kabul veya ret şeklinde herhangi bir cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile müvekkiline ait aracın değer kaybına ilişkin bedel olan 42.278,00.TL’nin kaza tarihinden itibaren işlemiş en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan—–plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 26.06.2021-26.06.2022 vadeli, —–poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, araçta değer kaybı oluşmadığı tespit edildiğinden müvekkili şirketçe davacı tarafa ödeme yapılmadığını, kaza dolayısıyla talep sahibi tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine —— nolu hasar dosyasının açıldığını ve yapılan değerlendirmeler sırasında alınan Ekspertiz Raporu’da “Belirtilen Değer Kaybı Hesabı Kriterleri dikkate alınarak yapılan hesaplamada, araçta meydana gelen kaza ile ilgili değer kaybı tutarının, (aracın 170.629 km’de olması dikkate alındığında) 0,00 TL olduğu (değer kaybı olmayacağı) tespit edilmiştir.” denilerek aracın kilometresi yüksek olduğu için yapılan hesaplama işlemi sonucunda değer kaybı oluşmayacağının belirtildiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun tespiti gerektiğini, talebi kabul etmedikleri ihtirazı kaydı ile değer kaybı talebinin fahiş olup, reddi gerektiğini, talep edilen faiz türünün hatalı olduğunu, davacı tarafın avans faizi talebinin de hatalı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek değer kaybı zararı oluşmadığından, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın 05/08/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davacıya ait olan ——-plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybının davalı sigorta şirketinden talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 24/10/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; dava dışı sürücü—– idaresindeki ——plakalı aracı ile seyrederken öndeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı ve öndeki araçlar durduğunda duramayarak—— plakalı araca arkadan çarparak savrulmasına ve ——- plakalı araca arkadan çarpmasına neden olduğu için KTK 56/c – 84/d ve KTY 107 – 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; zincirleme kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; davacı sürücü—– idaresindeki ——plakalı aracı ile seyrederken öndeki araç durduğunda normal durduğu halde ——- plakalı aracın arkadan çarpması sonucu savrularak öndeki ——-plakalı araca arkadan çarptığı için zincirleme kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; dava dışı sürücü —— idaresindeki——-plakalı aracı ile dönüş yapmak için sinyal vererek durduğu halde —– plakalı aracın arkadan çarpması nedeniyle savrulan——plakalı aracın arkadan çarpması sonucu kazaya karıştığı için zincirleme kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; tazminata konu —— plakalı,—–olan, 16.12.2019 tarihinde trafiğe çıkmış—– model, 05.08.2021 tarihinde, 1 yıl 7 ay ve 35.700 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış—— adına tescilli hususi otomobilin rayiç değerinin kaza öncesinde 384.000 TL, onarıldıktan sonra 383.500 TL ve piyasa şartlarında değer kaybının 500 TL olduğu; davalı ——sayılı ZMSS poliçesiyle——plakalı otomobilin 26.06.2021 — 26.06.2022 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 05.08.2021 tarihini kapsayacak şekilde ZMSS teminatı altında ve maddi teminat limitinin araç başına 43.000 TL, kaza başına 86.000 TL olduğu; ZMSS genel şartların A.3 maddesi gereğince mağdur aracın değer kaybının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu, işbu davanın tarafları ile ilgili 2 araç da hususi otomobil ve sahipleri de gerçek kişi olduğu için KTK 99 gereğince temerrüt tarihi 15.09.2021 itibariyle yasal faiz talep edilebileceği;——- plakalı otomobilin 500 TL değer kaybının 15.09.2021 itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği yönündeki tespit, görüş ve kanaatini bildirmiştir.Mahkememizce verilen 10/11/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmek üzere mahkememiz dosyası bilirkişiye tevdi edilmiş, 28/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporun aynen geçerli olduğunu belirtmiştir.Yapılan yargılama, tarafların sunmuş bulunduğu delil ve belgeler, hasar dosyası, alınan bilirkişi raporu incelenmek sureti ile dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde taraflara ait kusur durumları ayrı ayrı tespit edilmiş, buna göre dava dışı sürücü —–idaresindeki —– plakalı araç ile KTK 56/c-84/d ve KTY 107- 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu; davacı —– idaresindeki —— plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; bu kusur durumu mahkememizce dava konusu olaya ve bilimsel verilere uygun bulunarak kabul ve takdir edilmiştir. Davacı aracında meydana gelen kazaya istinaden oluşan hasar durumu ve araçta oluşan değer kaybı da yine ayrı ayrı bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Bu tespitlerde mahkememizce dava konusu olaya uygun bulunarak kabul ve takdir edilmiştir. Tazminata konu aracın, —— plakalı, —— marka tipi, 16.12.2019 tarihinde trafiğe çıkmış, —— model, 05.08.2021 tarihinde, yaklaşık 1 yıl 7 ay kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, —— adına tescilli hususi otomobilin, rayiç değerinin kaza öncesinde 384.000,00 TL, onarıldıktan sonra 383.500,00 TL ve kaza nedeniyle piyasa şartlarında değer kaybının 500,00 TL olduğu; davalı —— sayılı ZMSS poliçesi ile——-plakalı aracın 26.06.2021 – 26.06.2022 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 05.08.2021 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında olduğu; ZMSS genel şartların A.3 maddesi gereğince mağdur aracın değer kaybının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu nazara alınarak; davanın kısmen kabulü ile; 500,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 15.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2-500,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 15.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 722,01 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 542,11 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile mahsup edilen 179,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 239,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 1.834,60 TL(Bilirkişi ücreti: 1.700,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 134,60 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı (——) nazara alındığında 21,64 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 1.812,96 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına, kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı taraf yararına, red edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
10-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin kabul ve red oranı (—— nazara alındığında 15,57 TL’nin davalıdan, bakiye 1.304,43‬ TL’nin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.