Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/815 E. 2021/882 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/815 Esas
KARAR NO : 2021/882

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’nun —– tarihine kadar müvekkili şirketin—– davalı …’–müvekkili şirketteki işinden emekli olma gerekçesi ile istifa ettiğini, diğer davalı …— istifa tarihine kadar olan zaman diliminde müvekkili şirketin — bölümünde—- davalıların — istifa etmeleri gerekçesi ile son verildiğini, davalılar ile müvekkili şirket arasında akdedilen iş sözleşmelerinin 13. maddesinde haksız rekabet yasağı düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilen iş akti uyarınca; rekabet hükümleri çerçevesinde iş aktinin sona ermesini izleyen iki yıllık süre boyunca, — müvekkili şirket ile aynı veya benzer faaliyet alanında iştigal eden herhangi bir firmada çalışmama, herhangi bir firma veya gerçek şahıs ile ortak olmama ve aynı faaliyet alanında işyeri açmama, kendi nam ve hesabına çalışmama borcunu üstlendiklerini, ancak davalıların müvekkili şirketteki işlerinden istifa ettikten sonra; müvekkili şirket ile aynı iştigal alanında faaliyet gösteren bir şirket kurduklarını, müvekkili —— yapmak işi ile iştigal ettiğini,— müvekkili —-ile bire bir aynı olduğunu, davalıların şirketin kurucu ortağı ve temsilcileri olduğunu,—- ilan edildiğini, davalıların müvekkili şirket ile aynı iştigal alanına sahip bir işyerinde çalışmama/işyeri açmama ödevi altında iken bu ödevi ihlal ettiklerini, bununla da yetinmeyip müvekkili şirketteki çalışmaları nedeniyle — ulaşarak müvekkili şirketin iş alanını daraltmak amacı ile hareket ettiklerini, her iki davalının da müvekkili şirketin ticari sırları ile müşteri çevresini öğrenebilecek nitelikte —- müşterileri tanımasından veya iş sırlarını öğrenmesinden yararlanarak, işverene hissolunacak derecede bir zarar verebilecek ise geçerli olacağı düzenleme altına alındığını, davalılar tarafından müvekkili——– meydana geldiğini belirterek davalarını kısmi dava olarak ikame ettiklerinden fazlaya ilişkin talep ve ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalarının kabulü ile 5.000-TL.’nin dava tarihinden itibaren işleyecok ticari faizi ile birlikte davalı …’den alınarak müvekkil şirkete verilmesine, 5.000-TL.’nin ise dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ….— alınarak müvekkil şirkete verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin her ikisinin de davacı tarafa ait iş yerinden haklı nedene dayanarak iş sözleşmelerini feshetme yoluyla ayrıldıklarını, bu nedenle iş sözleşmesindeki rekabet yasağına ilişkin hükümlerin de geçersiz olduğunu, müvekkillerinin işçilik hak ve alacaklarının gereği gibi davacı işveren tarafından sağlanmadığı için haklı sebebe dayanarak davaya dayanak —– müvekkillerinden …’—- nedeniyle iş akdini sonlandırdığını iddia etse de kendisine kıdem tazminatı başta olmak üzere sair hiçbir işçilik alacağını ödemediklerini, ….— imzaladığı emeklilik yazısı işçilik alacaklarını nizasız olarak alabileceği ümidiyle sakat bir irade ve baskı altında imzalanmış tamamen hükümsüz bir yazı olduğunu, aynı şekilde ….—- — iş sözleşmesi kapsamında taahhüt edilen hak ve alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı sebebe dayanarak feshettiğini, davacının iddialarına dayanak rekabet yasağına ilişkin madde hükümlerinin genel işlem şartı niteliğini haiz olup, işçi ile işveren arasında serbestçe müzakere edilmediğini, işverenin baskısı ile iş sözleşmesi dahilinde matbu olarak yer aldığını ve imzalandığını, aksini kabul anlamına gelmemek kaydıyla —– sözleşmeleri incelendiğinde tamamen — —bu nedenle davaya konu rekabet yasağına ve cezai şarta dair sözleşme hükümlerinin en başta irade yokluğu — geçen rekabet yasağı düzenlemesinin yer konu ve süre bakımından geçerlilik şartlarına haiz olmadığı gibi müvekkillerinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olacak derecede tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunu, ayrıca talep edilen cezai şartın orantısız ve fahiş olduğunu, bu nedenlerle davaya konu rekabet yasağının geçersiz kabul edilmesi — gerektiğini, her ne kadar rekabet yasağının, iş akdi ile kararlaştırılabilecek bir husus olsa da ilgili şartın geçerli olabilmesi için yer, süre ve işin niteliği bakımından sınırlamalar getirilmesi gerektiğini, iş akdine getirilecek cezai şartın, yerleşik Yargıtay kararlarına göre tek taraflı olarak getirilmesi hukuka aykırı olmakla birlikte kararlaştırılan tutarın fahiş oluşu nedeniyle kaldırılması ve her —– indirilmesi gerektiğini, rekabet yasağına ilişkin sınırlamaların öncelikle işçinin yaptığı işin niteliğine göre belirlenmesi gerektiğini, bütün çalışanlar açısından her durumda geçerli olabilecek bir rekabet yasağı hükmünden söz edilebilmesinin mümkün olmadığını, bununla birlikte kabul anlamına gelmemek kaydı ile cezai şart olarak kararlaştırılan miktarın da işçinin iktisadi geleceğini tehlikeye düşürmemesi gerektiğini, müvekkillerinin rekabet yasağını herhangi bir şekilde ihlali söz konusu olmadığı gibi davacı tarafın önemli ölçüde zarara uğrama tehlikesinin de bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının beyanlarının aksine, cezai şartın hukuka uygun olduğu kabul edilse dahi müvekkilleri tarafından cezai şartın ihlalinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın rekabet yasağının devamı konusunda ekonomik ve hukuki hiçbir yararının bulunmadığını belirterek davacının taleplerinin haksız olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şart alacağı talebine ilişkindir.
Mahkememizce —–sayılı ilamı ile kaldırıldığı, —. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447. maddeleri arasında yer almaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
7036 sayılı kanun, yeni ve özel kanun olarak 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemenin uygulanma imkanını ortadan kaldırmıştır.
Dolayısıyla, davacı vekilinin istinafına dayanak teşkil ettirdiği iş akdi kapsamında işçinin rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayalı davalarda, Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki önceki tarihli Yargıtay kararlarının da 7036 sayılı kanundaki belirtilen düzenlemeye göre (rekabet yasağına aykırılığın iş akdinin devamı veya feshinden sonra olup olmadığına bakılmaksızın) somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığından, uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan, Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli olup mahkemece iş mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yukarıdaki şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiştir.—- sayılı kararı da benzer mahiyettedir.)
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup ilk derece mahkemesince resen gözetilmesi gerektiği gibi, istinaf aşamasında da HMK 355. Maddesi gereğince resen gözetilecektir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 355. Maddesi gereğince resen gözetilen sebeple usulen kabulü ile HMK’nın 353/1-a3 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, görevli mahkeme — İş Mahmemeleri olduğundan gerekli işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
“Davacının istinaf başvurusunun usulen KABULÜ ile; ———– Karar sayılı kararının HMK’nın 355 ve 353/1-a3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, kayıtların kapatılarak dosyanın görevli — MAHKEMELERİ’NE gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine…” denilerek 04/11/2021 tarihinde kesin olarak verildiği görülmüştür.
—-sayılı ilamı ile görevsiz olduğuna karar verildiği, görevsizlik kararı usul ekonomisi ve yargıda hedef süre de dikkate alınarak davanın her aşamasında verilebileceğinden tensip ile birlikte mahkememizin görevsiz olduğuna karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Görev davanın her aşamasında ela alınabileceğinden ve son çıkan içtihatlarda dikkate alınarak Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili — Nöbetçi İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden verildi.