Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/799 E. 2022/44 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/799 Esas
KARAR NO : 2022/44

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/07/2015
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili mahkememizin —- Sayılı dosyaya vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerin ———- tarihinde, davalıların maliki, sürücüsü —–olduğu ———– yolcu olarak bulundukları esnada meydana gelen kaza sonucu araçta meydana gelen— yanarak vefat ettiklerini, kuvvetli aile bağlarına sahip müvetkillerinin olayın meydana getirdiği sonuçtan maddi ve manevi anlamda fazlasıyla etkilenmişler, anne ve babalarının vefatı nedeniyle gelecek yaşantılarından beklenen maddi-manevi destekten yoksun kaldıkları gibi duyulan üzüntü nedeniyle yaşama sevinçlerini de kaybettiklerini—–plakalı araç ve davalılar adına kayıtlı olduğu tespit edilecek diğer taşınmaz mallar ile araçlar üzerine tedbir konulmasına, haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren her bir müvekkil bakımından; şimdilik — tazminat ile yine her bir müvekkil —- manevi tazminatın davalı —- dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 06/01/2022 tarihli dilekçesinde; Maddi Tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, ayrıca dava dilekçesini faiz talebi yönünden ıslah ettiklerini, anne ve babalarını kaybeden müvekkillerimizin her biri lehine —- manevi tazminatın ise haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan — itibaren işleyecek ticari faiz (avans faizi) ile birlikte ——isimli davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —-aracın işleteni, Müvekkili—- araç sürücüsü olduğunu, Diğer müvekkili — araç maliki olduğu iddiasının yerinde olmadığının araç ruhsatında da görüleceğini, Davaya konu trafik kazasında sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, seyir halinde iken —- kısımlarında bir yanma hissinin ardından yolcuların bir dumandan— karşın aracın teknik olarak durmadığını ve kazanın meydana geldiğini, teknik bir arıza olması nedeniyle beklenmeyen hal olarak kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca davacılardan —– değişmesi, eşinden ayrılmasının, davacı —— bölerek iş hayatına atılmasının kendi tercihleri olduğunu, kaza ile bir illiyet bağının bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ———- cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya —–sayılı aracın müvekkil — sigortalı olduğunu, —— sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, KTK 86. Ya göre —– ve sürücüsünün kusursuz oldukları hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini, çocukların destekten yaralanma sürelerinin sınırlı olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre hak sahibi çocukların destek sürelerinin —çocukları için ise —- yaş olarak kabul edildiğini, ayrıca davacılardan —- yıldır evli olduğu, davacı———— tamamlayarak çalışmaya başladığını, dava dilekçesinde belirtildiği üzere—— babasının desteğinde olmadıklarının görüldüğünü, ayrıca vefat eden kişilerin ——- durumlarının araştırılması gerektiğini, davacılara desteğin olduğunun ispatının gerektiğini, müteveffanın herhangi bir ———— olup olmadıklarının ve bağlı olması halinde bu kurumlar tarafından yapılan herhangi bir ödemenin bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, kabul anlamında gelmemek kaydı ile faizin başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi-manevi tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Dava ilk olarak—-görülmekte iken—— tarihli kararı ile Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmiş, işbu kararın Davacılar vekili ile Bir kısım Davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesi sonunda—- “davalılar —– mazeret dilekçesi sunarak duruşmaya katılamayacaklarını, duruşmanın başka bir güne ertelenmesini ve bir sonraki celse tanıklarını hazır edeceklerini bildirdiği, bu haliyle davalı tarafın davayı takip iradesini açıkça ortaya koyduğu, kaldı ki mazeret dilekçesinde davacı tarafın davayı takip etmemesi halinde kendilerinin de davayı takip etmeyecekleri yönünde açık bir irade beyanının bulunmadığı da gözönünde tutulduğunda, bu davalıların mazeretinin kabulü veya reddi yönünden bir karar verilmeden, davacı tarafın duruşmaya katılmadığı ve mazeret sunmadığı görüşünden hareketle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılmasına” şeklindeki hükmü ile mahkememiz kararının KALDIRILMASINA karar verilmesi üzerine dosya mahkememizin — Esasına kaydedilmiştir.
—– üzerinden celp edilip incelenmiştir.
Bozma öncesi alınan kusur bilirkişisi raporunda;—-ve ortağı olduğu — plakalı —-teknik şartlara uygun durumda bulundurmadığı; —yanmasına; —- yanarak —- yolcunun da yaralanmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 30 — 47/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 67 — 95/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve—- işlenen kusurların bilinçli taksir ile ölüme ve yaralanmaya neden olmak kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; Davalı — Karayolları Trafik Kanununun 85/1-5 maddesi ———–kusurundan kendi kusurları gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu oldukları; İşbu rapordaki kusur değerlendirmesinin,—- sayılı kararı ile ve karara dayanak bilirkişi raporları ile uyumlu olmadığı; Davalı ——-tarihinde —- altında olduğu; Genel şartların A.3 maddesi gereğince davacı mağdurların destekten yoksun kalma tazminatlarının sigorta teminatı altında olduğu; Davalı ——-Trafik Kanunu 99 ve Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının B.2.a maddeleri gereğince temerrüde düşürülmediği için dava tarihi —- itibariyle yasal faiz talep edilebileceği; Davalılar —- itibariyle yasal faiz talep edilebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
—– Davacı —- tarihinde—- yaşında; davacının—-yaşının üzerinde, evli ve anne ve babasını kaybettiği tarihte çalışıyor olduğunun tespiti ile — doğrultusunda Destekten Yoksun Kalma tazminatı talep edemeyeceği, Davacı —- anne ve babasının—- yaşında; davacının —— yaşının üzerinde olduğunun tespiti ile Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda Destekten Yoksun Kalma tazminatı talep edemeyeceği, Davacıların talep etmiş oldukları toplam — (her biri için ayrı ayrı —- olmak üzere) manevi tazminat yönünden;—- Şartlarının A.6/f maddesi gereği davalı—– sorumluluğundan söz edilemeyeceği, Talep edilen manevi tazminatın tüm takdir ve hukuki münakaşasının elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dosyamızda alınan kusur raporu ile —- alınan kusur raporları arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi için dosya — rapor alınmıştır.
— raporunda; Davalı sürücü —- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Müteveffa yolcu —- —– kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili duruşmada; “Maddi tazminat talebimizden feragat ettik, manevi tazminat talebimiz devam etmektedir, bu konuda dosya — etmiştir, işleyecek faiz ticari avans faizidir, her ne kadar biz dava dilekçesinde yasal faiz– ıslahla bunu ticari avans faizi olarak talep ettik, müvekkillerimiz hem annelerini hem de babalarını kaybetmiştir,– halen devam etmektedir, bu husus dikkate alınarak karar verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Aynı celsede bir kısım— dilekçesi sunduk, ıslaha herhangi bir şekilde muvafakatımız yoktur, manevi tazminatı talepleri yönünden dava dilekçesinde faiz talepleri yoktur, ıslah dilekçesi ile faiz talebinde bulunamaz, ayrıca maddi tazminat talebinden vazgeçilmesini, vekalet ücreti hakkımız saklı kalmasını talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi-manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin olup, davcıların — davalıların maliki, sürücüsü ———– yolcu olarak bulundukları esnada meydana gelen kaza sonucu araçta meydana gelen yangında yanarak vefat ettiklerinden davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talebinden feragat ettiklerinden ve vekaletnamede feragat yetkisi bulunduğundan maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönnüden feragat nedeniyle reddine ,
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen — duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemeyeceğinden, Manevi tazminat talebinin Kısmen kabul- kısmen reddi ile, takdiren Davacı —–yönünden 30.000,00 TL ve — yönünden 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine,— — sayılı kararında da belirtildiği üzere davacı tarafından dava dilekçesinde faiz talep edilmese bile ıslah ile faiz talep edilebileceğinden ve— kararınca da ıslah yoluyla faiz türünün değiştirilmesi de mümkün olduğundan bu tahsilat— tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Maddi tazminat talebinin Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
Davacı —- yönünden 30.000,00 TL ve —- yönünden 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine, bu tahsilat yapılırken 60.000,00 TL’ye olay tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
3-Davacı tarafça davalı—– yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yapılmış; 27,70 TL başvurma harcı ile 683,10 TL peşin harç olmak üzere toplam 710,80 TL harcın davalılar ——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılmış tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam —— fatura bedeli olmak üzere toplam 2.449,10 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden—- davalılar ——-müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı—- yapılmış—- yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —-
7-Davalı —- tarafından yapılmış 74,00 TL yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 51,80 TL’sinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
8-Feragat edilen Maddi tazminat talebi yönünden — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat talebinin kabul edilen miktarı — uyarınca hesaplanan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat talebinin red edilen miktarı üzerinden — uyarınca hesaplanan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —- verilmesine,
11-Alınması gereken 4.098,60 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 3.415,50 TL harcın davalılar—– müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
12-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, Davalı —- şirketi vekilinin yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.