Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/797 E. 2023/97 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/797 Esas
KARAR NO: 2023/97
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ: 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin takip konusu ödeme emrinin kendisine ilk geldiği zaman imza inkarında bulunduğunu, ancak yasal süre içerisinde açmadığından takibin kesinleştiğini, o günden bugüne kadar müvekkili ile irtibata geçilmediğini, bakiye borç muhtırası geldiğinde iyi niyetli olarak alacaklı vekilini arayarak imzanın müvekkiline ait olmadığını konuşarak çözmek istemelerine rağmen taleplerinin kabul görmediğini iddia ile müvekkilinin ——dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmadığı gibi herhangi bir cevap dilekçeside vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının icra takibinde borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —— sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından 3.000,00 TL asıl alacak, 104,14 TL faiz alacağı ve 9,00 TL Komisyon olmak üzere toplam 3.113,14 TL alacağın davacıdan tahsili için icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı aleyhine başlatılan ——–dosyasından kaynaklı davacının İİK 72.mad. Gereğince davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 kötü niyet tazminat talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, dosya grafoloji uzmanı bilirkişi tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda; İnceleme konusu 11.05.2009 ödeme günü tarihli, 9.4.2009 düzenleme tarihli, 3.000-TL bedeli, kefil kısmında:—–adı ve aynı hizada adına atfen atılı iki adet imza bulunan senetteki bu imzalar ile——— ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan ——– mukayesede; senetteki kefil adına atılı imzaların tek hareketle tersim edilmiş, başlangıç ve bitirişte iki defa yukarı çıkış hareketi ve orta kısmında kısa gramadan ibaret, hız ve işlekliği yavaş olmayan imzalar oldukları, kendi aralarında tersim uyumu gösteren farklı tarihlerde farklı kurumlara atılı mukayese imzalarının ise iki hareketle tersim edilmiş, sık ve uzun grama içeren, hız ve işlekliği ileri derecede olan imzalar oldukları; Mevcut verilerle, yukarıda tanımlanan dava konusu senette bulunan “Kefil —– adına atfen atılı imzalar ile ——— mukayese imzaları arasında; – imzaların genel tersim şekli, grama yapısı, açılanması, sayısı, ebad, eğim, seyir, istif, kısımlar arası mesafe ve konumlanış ile hız, baskı derecesi, işleklik, ritm-form dengesi ve alışkanlıkları içeren grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından anlamlı uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından; Senetteki “Kefil” imzalarının mevcut mukayese örneklerine kıyasla ——- Eli Ürünü OLMADIĞI kanaatini varıldığını bildirmiştir.
Dosya—— gönderilerek yeniden imza incelemesi yaptırılmıştır.
—– raporunda; İnceleme konusu senet üzerinde ——- adına atfen atılı bulunan imzalar ile——– mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; İmzaların genel şekli, İmzaların başlangıç hareketlerinin yapılışı, İmzalar içerisindeki buklesel hareketlerin yapılışı, İmzalardaki el kaldırma hareketlerinin yapılışı, İmzalar içerisindeki noktalama itiyadı, İmzaların bitim hareketlerinin yapılışı, ——- yönünden farklılıklar görülmüş olup, inceleme konusu senet üzerinde atılı bulunan söz konusu imzaların ———- ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından senetteki imzanın davacıya ait olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kötü niyet tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede ise; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir.
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır.
Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir.
Nitekim aynı ilkeler, ——– sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Eldeki davada davalının kötüniyetli olduğu kanaatine varılarak davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile 600,00 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davacının —— esas sayılı dosyasında takibe konulan senetten kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2- Davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile 600,00 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olarak toplam 118,60 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.180,50 TL masraf olmak üzere toplam 1.299,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 145,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 17/03/2023