Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/786 E. 2022/579 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/786 Esas
KARAR NO: 2022/579
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilkeçesinde özetle; —— plakalı araç ile müvekkili — sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, davalı sigorta şirketinin —– hasar dosyası kapsamında ve kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğu bulunduğunu ve müvekkilin de oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, müvekkilinin, dava konusu trafik kazası sebebiyle tedavi gördüğü dönemle sınırlı olmak üzere %100 oranında iş göremez durumda kalmış olup, bu dönemde bakıcıya muhtaç durumda kaldığını belirterek Borçlar Kanunu 76.Maddesi uyarınca yada TTK 1427/2 uyarınca avans ödemesine karar verilmesini, müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle hesaplanacak maddi tazminat tutarının ve bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; başvurana — tarihinde yapılan ödemenın üzerinden — yıldan fazla sürenin geçtiğini, hak düşürücü sürenin göz önünde bulundurulması gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen — tarihli kazaya karıştığı belirtilen,— plakalı aracın müvekkili şirkete —- tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- sigortalıdır. Söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı —- olduğunu, başvuruya konu kaza sebebiyle müvekkili sigorta şirketine başvurmuş olup nezdinde açılan hasar dosyası altında aktüeryal rapor hazırlandığını, hazırlanan rapor sonucuna göre —-, —teknik faiz ve sigortalı araç sürücümüzün —– kusur oranına istinaden —-tazminat ödemesi yapıldığını, hasar aşamasından yapılan ödeme, poliçe tanzim tarihi itibariyle amir Genel Şartlar’a uygun olarak hesaplanmış olup, bakiye tazminatın söz konusu olmadığını, yapılan bu ödemeleri ile müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, bu nedenle de başvuru sahibinin söz konusu talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davanın yeterli ödemenin gerçekleştirilmiş olması nedeniyle reddine, dosyada kusur ve maluliyet tespiti için dosyanın —- gönderilmesine, davacının geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve tedavi gideri tazminatı talebinin —- teminatı kapsamında olmaması nedeniyle reddine, eğer esas incelemesi yapılacak ise alanında uzman bilirkişilerce poliçe tanzim tarihi uyarınca geçerli —– faiz dikkate alınarak azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasına, müterafik kusur indirimi yapılmasına, yasal faize hükmedilmesine, aleyhlerine yargılama ücreti ve vekalet ücretine hüküm kurulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, — tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalıdan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan —plakalı aracın —– sigorta şirketinin davalı şirket olduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; —-tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle tarafların kusur oranları ile kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporuna uygun davacının kaza nedeniyle sürekli ve geçici maluliyet oranlarının belirlenmesi ile şimdilik — Sürekli iş göremezlik, —. Geçici iş göremezlik,— Bakıcı gideri, —–Tedavi giderine ilişkin olduğu hususlarının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça yargılama devam ederken taraflar arasında sulh anlaşması yapıldığı ve bu nedenle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de kendileri lehine herhangi bir talepleri olmadığından dolayı bu yönde mahkemece hüküm kurulması istenildiğini belirtir beyan dilekçesi gönderdiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin dosyada mübrez vekaletnamesinin incelenmesinde; sulh yetkisinin olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, davacı vekilince mahkememize sunulan —–tarihli dilekçedeki beyanı nazara alındığında davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmsine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri gerek davacı vekilinin beyanı gerekse taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan yazılı belge uyarınca değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. Maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.14/09/2022