Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/768 E. 2023/181 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/768 Esas
KARAR NO : 2023/181

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket nezdinde —– poliçe nolu sigorta poliçesi ile dava dışı —– ait —–Plakalı—-Marka, —– model aracın 07/07/2018-07/07/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davacı şirket tarafından kasko poliçesi ile sigortalandığını, 30/06/2019 tarihinde saat 15:00 sıralarında —– istikametinden —– istikametine seyir halinde olan —– idaresindeki sigortalı araç ile sağ ön ilerisinde seyir halinde olan —– plakalı araç arasında trafik kazasının meydana geldiğini, kaza nedeniyle—— plakalı aracın sürücüsünün vefat ettiğini, kaza hakkında —– Cumhuriyet Savcılığının—–soruşturma numaralı dosyası ile savcılık soruşturmasının bulunduğunu, kazaya ilişkin ifadeler, yol durumu , araçların hasara uğradıkları yerlerin değerlendirildiğinde davalının sigortalısı—— plakalı araç sürücüsünün tali yoldan ana yola çıkarken arkasından gelen taşıt trafiğini gerektiği şekilde kontrol etmediğini, trafik kurallarını ihlal ettiğini ve kazanın meydana gelmesini sigortalı aracın hasara uğramasına sebebiyet verdiğini, kaza tarihinde, kaza sonrası sigortalı aracın yerinde inceleyen bağımsız eksperin hazırladığı rapora göre sigortalı araçta çarpma sonucu 29.100,00 TL ‘lik hasarın meydana geldiğini, davacı şirket poliçe kapsamındaki hasar bedelini sigortalısına 22/05/2020 tarihinde ödediğini, meydana gelen kazada—– plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin—–plakalı aracı kaza tarihini de kapsayacak şekilde zorunlu trafik sigortasıyla sigorta teminatı sağladığını, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında kaza sonucu sigortalı nezdinde meydana gelen zarardan poliçe limitleri dahilinde müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı şirket ilgili icra dosyasıyla sigortalısına ödediği bedeli borçlu davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile talep ettiğini, davalının bu takibe borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan —– plakalı aracın davalı şirketin —– poliçe numaralı 11/04/2019-11/04/2020 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigortalısı —– plakalı araç sürücüsü —— 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-c Maddesi ile düzenlenen “Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” kuralını ihlal ettiğini ve bu kapsamda tam kusurlu olduğunu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün ise herhangi bir kural ihlanin olmadığını ve bu kapsamda herhangi bir kusurunun olmadığının sübuta etmiş olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin Kaza Tespit Tutanağı’nında —— plakalı sigortalı araç sürücüsü —— meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurununun bulunmadığı açık bir şekilde tespit edildiğini, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan davalı şirketten sigortalısına yaptığı ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu, sigortacı olan davalı şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, bu doğrultuda, davacının dava tarihinden önce şirketimize müracaatı bulunduğunu, ancak işbu müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren faiz talep edebileceğini, davalı şirketin dava konusu olaya ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının sabit olduğunu davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün olmayacağını, bu yönüyle, davacı tarafın icra inkar tazminata ilişkin talebinin hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, davanın haksız ve kötü niyetli açıldığını savunarak reddine ve alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı sigortacının sigortalısına yaptığı ödemenin davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili için başlatılan takibe yönelik yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara —–sayılı kararında da değinilmiştir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Celp edilen ——. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 14.550,00 TL asıl alacak ve 789,29 TL işlemiş faiz olmak üzere 15.339,29 TL toplam alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, borcun sebebi olarak —– plakalı araç ile ——- plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan, 22.05.2020 tarihinde ödenen, 14.550,00 TL tutarlı, Rücu Tazminat Alacağı. 14.550,00 TL ” olarak belirtildiği, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı şirket nezdinde—— poliçe no’lu kasko sigorta poliçesiyle sigortalı dava dışı —-(Sigortalı) —-plakalı —- marka, —– model araç ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı —— plakalı aracın 30/06/2019 tarihinde saat 15.00 sıralarında—– istikametinden ——- istikametine seyir halinde iken karıştıkları kazada, sürücülerin kusurlarının olup olmadığı, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsilinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen—-Ağır Ceza Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; savcılık aşamasında alınan kusur raporunda sürücü —– asli, —– tali kusurlu olduğunun, alınan —- raporunda——asli kusurlu, —– kusursuz olduğunun bildirildiği, mahkemece——TCK’nun 85/2 maddesi gereğince neticeten 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Tarafların delilleri toplanarak, dosya kusur/hasar bilirkişisi ve sigorta konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Dosyada mübrez kusur/hasar bilirkişi ve sigorta konusunda uzman bilirkişiden alınan raporda özetle; Dava dışı sürücü —– idaresindeki —— plakalı otomobili ile seyrederken öndeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı ve —–plakalı otomobile arkadan çarptığı; sürücü —— ile yolcu
—– olmasına; yolcular —-yaralanmasına neden olduğu için KTK 56/c – 84/d ve
KTY 107 – 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü,
yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100
kusurlu olduğu;
Müteveffa sürücü —– idaresindeki —– plakalı otomobili
ile normal seyrederken ——-plakalı otomobilin arkadan çarpması
nedeniyle kazaya karıştığı için ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı kazanın
meydana gelmesinde kusurunun olmadığı;
Tazminata konu—–plakalı, —–marka tipi,—– model, ——adına tescilli hususi
otomobilin teknik ve ticari yönden pert durumunda ve pert hasar tutarının 29.100
TL olduğu;
Davacı tarafından 22.05.2020 tarihinde 29.100 TL ödendiğinin beyan edildiği
ancak ödeme belgesinin sunulmadığı;
Davalı ——- icra takibi öncesinde bildirim yapıldığı yönünde
dosyada belge olmadığı ve KTK 99 gereğince temerrüde düşürülmediği için
işlenmiş faiz talep edilemeyeceği;
Davacı —– kasko teminatı altındaki—— plakalı
otomobil sürücüsü —— kazanın meydana gelmesinde %100
kusurlu olduğu için tazminat talep edilemeyeceği;
Yönündeki tespit, görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dava dışı sürücü—-idaresindeki —–plakalı
otomobili ile seyrederken öndeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı
ve —— plakalı otomobile arkadan çarptığı; sürücü —— ile yolcu
—–olmasına; yolcular —— yaralanmasına neden olduğu KTK 56/c – 84/d ve
KTY 107 – 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; ölümlü,
yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100
kusurlu olduğu kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Kötüniyet tazminatı yönünden; İ.İ.K’nin 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır.
Eldeki davada dava haksız fiile dayandığından ve kusur oranları yargılama neticesinde belirleneceğinden davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Peşin alınan 185,26 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 5,60 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraflar kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,Dair karar,Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktarı itibariyle KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu usulen tefhim olundu.