Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/767 E. 2023/799 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/767 Esas
KARAR NO:2023/799
DAVA: Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 12/11/2021
KARAR TARİHİ: 29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacılar vekili, müvekkillerinden—-eşi diğerlerinin babası olan—–yılında yaya olarak karşıdan karşıya geçerken davalılardan—- sürücü,—- teminat altına aldığı——- plakalı aracın çarpması sonunda öldüğünü; davacı eş ve çocukları onun desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle her bir davacı için 1.000,00′ er TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan müteselsilen, her bir davacı için 20.000,00’er TL manevi tazminatın ise araç sürücüsü ve malikinden müteselsilen ve işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; bilahare bilirkişi raporu alındıktan sonra maddi tazminat talebini —– için 793.735,34 TL ye,—- için 87.907,02 TL ye ve —— için 87.922,51 TL ye yükseltmiş; bu bedellerden sigorta şirketinin poliçe limitiyle sorumlu tutulmasını talep etmiş; eksik harcıda tamamlamıştır.

SAVUNMA:Davalı Sigorta Şirketi vekili —– plakalı aracın kaza tarihi olan —- tarihini içerecek şekilde ———numaralı motorlu araçlar ——- teminat altına alındığını; poliçe teminat limitinin ölüm ve sakatlamada kişi başına 310.000,00 TL ile limitli olduğunu, davacı tarafın sigortaya başvurusu üzerine kendilerince aktüer raporu alındığını; aktüer hesap bilirkişisinin belirlediği —— tarihinde davacılara ödendiği için artık kendilerinden maddi tazminat talep edilemeyeceği belirtilerek davanın reddi savunulmuş; aksi takdirde gerçek kusur ve gerçek kazanç üzerinden tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği ileriye sürülmüştür.Diğer davalılar—– mahkemeye yetki itirazında bulunmuşlar ve müvekkillerinin ikametgahına nazaran yetkili mahkemenin ——– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileriye sürerek öncelikle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesini talep etmişler, ayrıca kazada ölenin kusurlu olduğunu, sürücünün herhangi bir kusuru olmadığından dolayı davanın reddi gerektiğini; aracın zorunlu sigortası bulunduğundan dolayı herhangi bir maddi sorumluluk söz konusu olacak ise sigortanın sorumlu olduğunu, sigorta tarafından da ödeme yapıldığından bahisle davanın reddi gerektiği ileriye sürülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE:Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminata ilişkindir. —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında —-plakalı aracın davacıların murisi —- çarptığı, karşıdan karşıya geçerken yaya konumunda olan murisin öldüğü, davalı —- kaza anında sürücü olduğu,—- araç maliki olduğu, davalımız olan—— olduğu ihtilafsızdır. Taraflar arasında ihtilaf davalı sürücünün bir miktarda olsa kusurlu olup olmadığı, olayın maddi ve manevi tazminat gerekip gerekmediği hususunda toplanmıştır.Mahkememizce kaza tespit tutanağı temin edilmiş olay ile ilgili —– sayılı dosyasında devam eden ve —— sanık olduğu ceza davası takip edilmiş, tarafların sosyoekonomik durumları araştırılmış davacının geliri araştırılmış, sigorta poliçesi incelenmiş; kusur ve destekten yoksun kalma tazminatının miktarı yönünden bilirkişi raporları alınmış; toplanan tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.Bilindiği üzere trafik kazaları sonucu meydana gelen yaralanma, ölüm ve maddi hasarlara ilişkin davalarda; araç sürücüsü TBK gereğince düzenlenen haksız fiil hükümleri gereğince, araç işletenin karayolları trafik kanununun düzenlediği araç malikinin objektif sorumluluk hükümleri gereğince, zorunlu sigorta ise sigorta poliçesi gereğince zararı gidermekle yükümlü olup; zararın belirlenmesinde bu sorumlular sürücünün kusuru ile gerçek zararın miktarı ile sınırlı sorumludurlar. Sigorta şirketi ayrıca poliçe limiti çerçevesinde diğer davalılar ile birlikte zarardan sorumlu olup aralarındaki bu sorumluluk müteselsil sorumluluktur. Bu tür davalarda davacı ve davalılar arasında da ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur. Mahkememizce bir kısım davalıların yetki itirazı değerlendirilmiş olup; birden çok davalı aleyhine açılan davalarda, davalıların herhangi birinin ikametgahı da yetkili mahkeme olacağından davalı sürücü ve araç işleteninin yetki itirazına itibar edilmemiştir.Mahkememizce bu çerçevede öncelikle kusur durumu incelenmiş olup uzman makine – trafik mühendisinden alınan bilirkişi raporuyla ölen murisin kaza yerinin 14 metre ilerisinde bulunan yaya geçidini kullanmayarak gece vakti saat 22:30 sularında kontrolsüz ve tedbirsizce taşıt yoluna girerek kazaya neden olması sebebiyle 2918 sayılı KTK’nun 68/d maddesi gereğince kuralları ihlal ettiği, bu nedenle kazada %65 kusurlu olduğu tespit edilmiş davalı sürücünün ise yol yapım çalışması nedeniyle kaza anında daraltılmış olan ve aydınlatması bulunmayan yolda sadece far ışığı ile ilerlerken aracının hızını şartlara uydurmadığı, karşıdan karşıya geçen yayaları görmesine rağmen aracının hızını azaltmadığı ve sonrada duramayarak çarptığı nazara alınarak KTK ‘nın 47/c, 52/a-b ve 81/a-d bentlerini ihlal ederek kazada %35 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş; olayla ilgili ceza yargılamasında da ölenin asli, davalı sürücünün tali kusurlu bulunması karşısında ceza mahkemesindeki raporla mahkememizce alınan raporun çelişmediği; mahkememizce alınan rapordaki değerlendirme ve gerekçeleri nazaran da rapor kabule şayan bulunduğundan kusur yönünden ölenin %65 kusuruna isabet edecek şekilde maddi tazminat ve manevi tazminatlarda indirime girmek üzere bu kusur raporu hükme esas alınmıştır.Ölen davacının ————- kazanı operatörü olduğu, iş makinesi operatörü niteliğiyle şirketinden maaş aldığı, maaş bordrolarının dosyaya gönderildiği, ölenin bu iş kolu sebebiyle şirketten her ayda teşvik aldığı bedeliyle aylık net kazancının kaza tarihinde asgari ücretten farklı olarak 3.600,49 TL olarak belirlenmiş, aktüer bilirkişi tarafından da bu kazanç nazara alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla ölenin ——– doğumlu olması sebebiyle 37 yaşında olduğu da dikkate alınmak suretiyle aktüer bilirkişiden destekten yoksun kalma miktarlarını hesaplaması istenmiş, aktüer bilirkişi bu hesabı yaparken ölenin %65 olan kusuru sebebiyle hak edilen tazminatlarının % 35 ini esas alarak hesaplama yapmış; sigortanın yapmış bulunduğu 138.987,73 TL lik ödemeyi rapor tarihine taşımış bunu da indirmek suretiyle rakamları belirlemiş; ayrıca sigortanın ödeme yaptığı 02/03/2018 tarihine göre destekten yoksun kalma tazminatlarının toplamı 253.923,94 TL olacağı bu nedenle ödeme miktarının açıkça yetersiz olduğunu, bu ödemeyle davalını sorumluluktan kurtulamayacakları vurgulanmış; bilirkişi raporunun gerekçeleri ve hesaplama şekli mahkememizce denetlenmiş; kabule şayan görüldüğünden rapor esasa alınmak suretiyle hüküm oluşturulmuş,Manevi tazminat yönünden ise mahkememiz tamamen olayın meydana gelişi, ölenin yaşı, geriye kalan eş ve çocuklarının yaşları, genç yaşta davacı eşin dul, çocukların öksüz kaldığı sebebiyle duydukları üzüntüyü bir nebze hafifletmek amacıyla ancak manevi tazminatın bir ceza niteliğinde olmadığı, zenginleşme aracıda yapılamayacağı; istenen bedellerin kusura göre talep edildiği dava dilekçesinde bildirilmediğinden davalının tam kusuru üzerinden talepte bulunulduğu kabul edilerek kusur yönünden de kusur oranına uygun bir indirim gözetilmek suretiyle mahkememizce eş için 9.000,00 TL çocuklar için 7.500,00’er TL olarak belirlenmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

G.D:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN TAM, MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı ——- destekten yoksun kalma tazminatının ilk 156.318,61 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalan kısmının sadece davalılar —- müteselsilen alınarak,
Davacı —– destekten yoksun kalma tazminatının ilk 17.346,83 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalan kısmının sadece davalılar —- müteselsilen alınarak,
Davacı —- —- destekten yoksun kalma tazminatının ilk 17.346,83 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalan kısmının sadece davalılar —– müteselsilen alınarak;
Bu davacılara verilmesine,
Bu tahsilatlar yapılırken davalılardan——-yapılacak tahsilatlarda kaza tarihi olan 09/05/2017 tarihinden itibaren, davalı—— şirketinden yapılacak tahsilatlarda ise 02/03/2018’den itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi yürütülmesine,
Davacı anne —–için 9.000,00 TL, diğer davacı olan çocukların her biri için ayrı ayrı 7.500,00’er TL manevi tazminatın da (kusur yönünden birebir olmamak kaydı ile bir miktar indirim yapılmak sureti ile belirlenmiştir.) kaza tarihi olan 09/05/2017 tarihinden itibaren davalılar ——- müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gereken 67.870,42 TL toplam karar harcından dava açılırken karşılanan 1.075,89 TL harç ile bilahare tamamlama harcı 16.506,53 TL harcın toplamı 17.582,42 TL nin mahsubu ile 50.288,00 TL eksik harcın taraflar arasındaki sorumluluk oranı sebebiyle ilk 9.667,83 TL sinin tüm davalılardan müteselsilen, kalan 40.620,17 TL sinin ise sadece ——— müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 17.641,72 TL başvuru harcı, peşin harç ve tamamlama harcının tamamı ile; bilirkişi ücretlerinin toplamı 3.400,00TL’ nin ve 250,20 TL tebligat giderinin kabul ve ret oranı gereğince 3.530,00 TL’sinin toplamı 21.171,72 TL muhakeme giderinin taraflar arasındaki sorumluluk oranı sebebiyle ilk 2.047,08 TL sinin her üç davalıdan müteselsilen, kalan 19.124,64 TL sinin ise davalılar ———- müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacılara iadesine,
Dava açılmadan önce başvurulan ara buluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin, zorunlu ara buluculuğa tabi olan sigorta şirketi yönünden ve sadece ona karşı gidildiği, sigortanın ödemesinin yetersiz bulunması nedeni ile poliçe limiti dahilinde kalan tüm bedele de hükmedildiği bu yönden reddedilen bir miktar bulunmadığından 1320 TL ara buluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden tahsiline suç üstü giderlerine ödenmesine, bunun için harç tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince;
Maddi tazminat yönünden
Davacı ——– için: 117.122,90 TL nispi vekalet ücreti takdirine, bu miktarın ilk 25.010,88 TL sinin tüm davalıların müteselsilen sorumlu olmasına, kalanından sadece ———- müteselsilen sorumlu olmasına, (Bu hesaplama yapılırken davalı sigortanın sadece 156.318,61 TL lik kısımdan sorumlu olması sebebiyle bu miktar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinden tüm davalıların sorumlu olacağı dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır)
Davacı ———- için: Hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 17.900,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, bunun ilk 17.346,83 TL sinden tüm davalıların müteselsilen sorumlu olmasına, kalanından sadece ——— müteselsilen sorumlu olmasına,
Davacı ——– için: Hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 17.900,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, bunun ilk 17.346,83 TL sinden tüm davalıların müteselsilen sorumlu olmasına, kalanından sadece ——— müteselsilen sorumlu olmasına,
Manevi tazminatlar yönünden:
Her bir davacı yönünden ayrı ayrı hesaplanan nispi vekalet ücretleri maktunun altında kaldığından ve vekalet ücreti de asıl alacağı geçemeyeceğinden; öte yandan manevi tazminatın reddedilen kısmı kabul edilen kısımdan fazla ise davalı lehine takdir edilecek vekalet ücreti davacı için takdir edilen ücreti geçemeyeceğinden; 9.000,00 TL vekalet ücretinin —– alınarak davacı —– verilmesine, reddedilen kısım yönünden de 9.000,00 TL vekalet ücretinin ——- verilmesine,
—– yönünden de ayrı ayrı 7.500,00’er TL vekalet ücretinin —- alınarak bu davacılara verilmesine, reddedilen kısım yönünden de 7.500,00’er TL vekalet ücretinin ayrı ayrı bu davacılardan alınıp —- verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalı——-vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketinin yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 29/11/2023