Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/743 E. 2023/442 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/743 Esas
KARAR NO : 2023/442

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ekmek fırını, pastane ve mutfak sarf ve yiyecek malzemeleri sattığını, yiyecek içecek satan davalı-borçlu ile müteaddit defalar iş yaptıklarını, davalı-borçlunun, müvekkilinden çeşitli faturalarla alışverişler yaptığını, malzemelerin teslim edildiğini, 2018 yılına ait 7.862,84 TL borcu kaldığını, müvekkilinin sürekli ayalandığını ve bakiye borcun kapatılmadığını, davalının, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini, davalı-borçlu aleyhine 01.04.2019 tarihinde —-. İcra Müdürlüğü’nün—–Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı- borçlunun Yetki ve Borca itirazı üzerine takibin durduğunu, akabinde—- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve alınan bilirkişi raporu ile alacağın varlığının kanıtlandığını, ancak Mahkeme’nin davalı-borçlu tarafından yapılan yetki itirazını kabul ederek davanın Yetki yönünden usulden reddedildiğini, dosyanın, yetkili olan —– Asliye Ticaret Mahkemesi’ne götürüldüğünü, —– Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada “icra takibinin yetkisiz yerde yapıldığından” bahisle usulden reddedildiğini, Mahkeme kararına binaen icra dosyasının —- İcra Müdürlüğü’nün —– sayısına kaydedildiğini, davalı borçlunun 09.08.2021 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı şirketin bir süre ticari ilişki içerisinde bulunduğunu ve son cari hesap kayıtlarına göre davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın, alacağını cari hesap ekstresine dayandırdığını, müvekkili kayıtlarına göre davacı yarıca müvekkiline gönderilmiş olduğunu ve tebliğ edilmiş herhangi bir fatura bulunmadığını, davacı tarafça müvekkili şirket hakkında haksız olarak icra takibi yapıldığını, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, kötü niyetli takip nedeniyle davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67. maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen —-. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden 7.862,84 TL asıl alacak, 406,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.268,98 TL üzerinden alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalının süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın 2018-2019 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 02/05/2023 tarihli raporunda; davacı şirketin yasal ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, e-defter beratlarının süresinde alındığı, usul ve yasaya uygun olduğu, kendi leh ve aleyhine delil niteliğine haiz olduğu, davalının inceleme günü hazır bulunmadığı, herhangi bir ticari defter veya kayıt ibraz etmediği, hal böyle olunca davacı tarafça dosyaya sunulan usulünce düzenlenmiş ticari defter ve kayıtların davacı alacağını doğrular mahiyette davacı lehine delil olacağı hususunun HMK.m.222 vd. hükümleri kapsamında takdirinin Mahkeme’nin yargı yetkisi dahilinde olduğu; davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 7.862,84 TL alacaklı gözüktüğü; davacının asıl alacağının takip tarihi itibariyle 7.862,84 TL olduğu, davacının takibinde 406,14 TL birikmiş faiz talebi bulunduğu, dosya kapsamında davalıya TTK m.18/3 uyarınca keşide edilmiş bir ihtarname bulunmamasına göre davacının birikmiş faiz talebine iştirak edilmediği, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren talebinin cinsine bağlı olarak faiz yürütülmesini isteyebileceğini rapor etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacı tarafından cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı yanca cevap dilekçesinde davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması ve yapılan işlerin de faturaya bağlanıp cari hesaba yansıtılması ve buna binaen takip başlatılması nedeni ile öncelikle tarafların defter incelemelerine bakılmıştır.Davacı şirketin ticari ilişkinin gerçekleştiği 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz ettiği, davalı şirketin ise ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği anlaşılmıştır. Davacı şirketin yasal ticari defterlerinin açılış ve kapaniış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usul ve yasaya uygun olduğu, kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu,davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 7.862,84 TL alacaklı gözüktüğü; davacının birikmiş faiz talebinin bulunmadığı anlaşılmış olup, davalı taraf ticari defter ve kayıtları ibraz etmeyerek, dava konusu fatura yönünden iddiasını davalı kayıtları üzerinden ispatını imkansız kılmış ve davacının iddiasını davalı kayıtları üzerinden teyit ettirme şansını vermediği ( Yargıtay —–Hukuk dairesinin —- Esas ——Karar Sayılı İlamı) , bu nedenle davacı kayıtlarına göre karar verilmesi gerektiği nazara alınarak; alacağında likit bir alacak olduğu, itirazın haksız olduğu gözetilip icra inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —– İcra Müdürlüğü’nün—– esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 7.862,84 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde istenilen faiz cinsi ve oranla faiz uygulanarak aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen ve likit bulunan asıl alacak 7.862,84 TL’nin %20 si oranın da tazminat ile mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 537,11 TL harçtan, peşin alınan 92,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 444,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 7.862,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 92,94 TL peşin harcın ve 1.071,00 TL bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 1.223,24 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.