Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/722 E. 2023/165 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/722 Esas
KARAR NO : 2023/165

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında 2016 yılından beri süre gelen hizmet ilişkisi bulunmakta olup—- Programı satış ve danışmanlığı kapsamında yetkili bayi olan müvekkilinin, davalıya —- sattığını ve devamında hizmet seviye sözleşmesi akdederek teknik destek sağladığını, taraflar arasında yıllardır güvene dayanarak süregelen bu ticari ilişkiler neticesinde davalı yanın müvekkilinden davalı şirketin bir kısım yazılım ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile kendilerine —-programı kiralamasını ve teknik olarak da kiralama boyunca davalıya ihtiyaçları doğrultusunda —– yazılımının kullanım ve gelişimine ilişkin danışmanlık vermesini talep ettiğini, bu talep doğrultusunda 2019 haziran ve temmuz aylarında bir araya gelen tarafların, 2019 ağustos ayında davalının nasıl bir kiralama ve hizmet istediği netleşmesi ile davalı firmanın çalışanı—- müvekkili firma çalışanı—–gönderdiği onay maili ile 24 ay boyunca —– kiralanması ve danışmanlık verilmesine başlandığını, böylece müvekkilinin eylül 2019 tarihinden itibaren davalıya —— yazılımı kiraladığını ve teknik destek verdiğini, mail yazışmalarından da açık olduğu üzere taraflar arasında 2019 Eylül ayında davalı yanca —–yazılım kiralama yapıldığını, müvekkilinin de kiralama ile birlikte danışmanlık vermeye başlayarak, analizler yaptığını ve 04/09/2019 tarihinden başlamak üzere her ay düzenli olarak davalıya ticari fatura keserek tebliğ ettiğini, davalının faturalara hiç bir itirazının da olmadığını, müvekkilinin, davalı firmaya 2020 ekim ayına kadar—— kiralaması yapıp düzenli olarak bir çalışanını davalı şirkete göndererek orada mesai yaptırdığını ve teknik destek verdiğini, davalının her talebine dönüş yaptığını ve taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkili şirketin davalı serverlarına giriş izni olması sebebi ile 24.09.2020 günü davalı serverlarına modül yüklediğini, ancak teknik sıkıntılar nedeni ile ve yine davalının teknik talepleri sonucunda modülle ilgili ek gelişme yapılacağı için modül geri alındığını ancak modül revize edilerek tekrar serverlara yüklenmek istendiğinde müvekkilinin giriş yapamamış ve davalıdan giriş izni istemesine rağmen davalı yanca giriş izin verilmediğini, müvekkilinin, ilk günden itibaren sözleşme gereği kiralama ve teknik destek verme edimini ifa ederek projeyi tamamladığını ve modülü davalı serverlarına yükleyerek edimini ifa ettiğini ancak davalının da talebi ile ekleme yapmak üzere geri çekip tekrar yüklemek istediğinde davalı yanca teslimden kaçındığını, bu hakkın Kötüye kullanımı olup, davalının kötüniyetli davranışları ve kusuru nedeni ile modül tekrar davalı serverlarına yüklenemediğini, bunun akabinde davalı yanın; davacı şirket yetkilisinin davalı şirket çalışanına sözde hakaret ettiğini iddia ederek davacının ödemelerini haksız sebeple yapmadığını ve —–ve teknik desteğe ilişkin tüm faturalar için; hizmet alımından 1 yıl sonra hizmetin aidesi olmamasına rağmen 09/10/2021 tarihinde haksız yere iade faturası düzenlediğini ve müvekkilinin de aynı tarihte 09-10-2020 tarih ve—– sayılı KDV dahil 31.860,00.-TL tutarlı ve 09-10-2020 tarih ve—— sayılı KDV dahil 14.160,00.-TL tutarlı iki adet yeni temel fatura keserek iadenin iadesini yapmak zorunda kaldığını, Ancak bu faturalara da —– Noterliği 13.10.2020 tarih ve—— sayılı ihtarname ile itiraz edildiğini, Ancak, müvekkilince verilen hizmete karşılık davalının hizmetin verildiği ilk aydan itibaren kesilen faturalara hiç itiraz etmemesi ve hizmetin verilmeye başlandığı tarihten 13 ay sonra ( 09.10.2021 tarihinde) iade faturası kesmesi müvekkilinin haklı alacağını ortadan kaldıran bir işlem olmadığını, Nitekim yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yönde olduğunu belirterek davalı yanın haksız edimi ile sözleşmeyi müvekkili tarafından ifa edemez hale getirmesi ve sözleşmeden doğan borcunu müvekkiline ödememesinin tamamen kötüniyetli ve haksız olduğundan, fazlaya dair talep,dava ve itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına ve takip miktarının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına ile yargılama gider, masraf ve ücreti vekalete hükmedilerek bunların davalı yandan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında—— programının hazırlanması ve programın davacı şirket tarafından müvekkili şirketin kullanımına sunulmasına ilişkin sözleşme ilişkisi kurulduğunu, davacı tarafından müvekkiline mail olarak gönderilen sözleşme ile sözleşme süresi 24 ay olarak belirlendiğini ve ödemelerin aylık olarak yapılması talep edildiğini, Fakat müvekkili şirket tarafından sözleşmenin bu hali kabul edilmemiş olup, sözleşmeye konu programın müvekkiline eksiksiz ve hatasız bir şekilde teslim edilmesi, programın müvekkili şirket tarafından kullanmaya başlanmasından sonra ödemelerin yapılacağı davacıya açık bir şekilde mail ile ifade edildiğini, müvekkilinin sözleşmeyi bu doğrultuda revize ettiğini ve davacı taraf revize edilen sözleşmeye mail ile onay verdiğini, her ne kadar davacı şirket müvekkili şirketin sözleşmenin ilk haline onay verdiğini ifade etse de, davacı tarafından onay maili adı altında sunulan evraklar incelendiğinde müvekkili şirketin sözleşmenin ilk haline onay vermediği, faturalandırmanın ve ödemelerin yazılımın kullanılmaya başlanması ile gerçekleşeceğini ifade ettiğinin açıkça görüldüğünü, dolayısıyla davacının iddialarının aksine müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki sözleşmeye göre sözleşme bedeli aylık 3.000,00 TL olarak belirlendiğini, fakat sözleşme bedelinin sözleşmeye konu programın sorunsuz bir şekilde kullanılması halinde, kullanımdan itibaren 15 gün sonra ödeneceği hususunda anlaştıklarını, Mail yazışmaları incelendiğinde bu hususun görüleceğini, Bu sebeple davacı tarafın sözleşme kapsamında aylık ödeme yapılması gerektiği yönündeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili ile davacı arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacı şirketin sözleşmeye konu —– programını müvekkiline kullanılır bir şekilde sunması halinde sözleşme bedeline hak kazandığını belirterek —- İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı icra dosyasına yapılan haklı itirazlarının kabulüyle, davacı şirket tarafından ikame edilen işbu davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, İİK madde 67/2 gereği davaya konu icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen ——-Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın alacağına istinaden 15/10/2020 tarihinde 46.020,00 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 24/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın 26/10/2020 tarihinde dosya alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını bu sebeple, icra takibine, dosya borcuna, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm fer’ilere itiraz ettiği, süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizce, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın 2019-2020-2021 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde resen seçilen mali müşavir ve borçlar hukukçusu eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.Bilirkişiler 22/06/2023 tarihli raporunda, davacı ve davalı ticari defterlerini açılış ve kapanış tasdiklerini usul ve yasada öngörülen biçimde gerçekleştiği kendi leh ve aleyhine delil teşkil ettiği, sözleşmenin 5. maddesi kapsamında davacı tarafından 04.09.2019 ile 01.09.2020 tarihleri arasında kesilen beheri 3.540,00 TL tutarlı 13 aylık (13 adet) toplam 46.020,00 TL alacağı yönünden başlatılan takipte miktarın, hesaplanan miktara eş/uygun olduğunun görüldüğünü, davacının takibinde birikmiş faiz talebi bulunmadığı; takip tarihinden itibaren alacağına reeskont-avans faizi (ikisinin farklı kavram olduğu) yürütülmesini istediğinin görüldüğü; rapor edilmiştir.Bilirkişi heyetine mahkememizce resen seçilecek bilgisayar mühendisi bilirkişisi eklenerek tarafların arasında yapılan sözleşmenin yazılım kiralama sözleşmesi yada davalı şirketin talepleri doğrultusunda yazılım hazırlanmasına ilişkin mi olduğu ayrıca davacı tarafından program hazırlanıp davalının kullanımına sunulup sunulmadığı hususlarında rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişiler 30/12/2022 tarihli raporunda; davaya konu yazılımın davalının şirket içi kullandığı—– isimli Dijital Kaynak ve Süreç Yönetimi programı ile entegreli olacak şekilde davalı şirketin talepleri doğrultusunda davacı tarafından davalıya özel olarak yapılan/geliştirilen bir ——- (Müşteri ilişkileri yönetimi) yazılımı olduğu ve geliştirilen yazılımın TEST aşamasına kadar gelindiği anlaşıldığı ve tarafların incelemeye katılan Davacı firma —– ve Davalı Firma IT Yöneticisi——tarafından da beyan edildiği, davaya konu yazılım için taraflar arasında mail yazışmaları sonrasında 27.08.2019 tarihindeki davalı tarafından davacıya iletilen “——-;” isimli E-posta ile onay verdiği ve sonrasında projenin başlandığı anlaşıldığı, 24 aylık Süreli hizmet verilmesi yönünde “Yazılım Sözleşmesi ——- kiralama Projesi)” başlıklı bir sözleşme akdedilmiş olduğunu ancak sözleşmenin taraflar arasında imzalanmadığı, hazırlanan sözleşmenin “Yazılım Sözleşmesi (—— Kiralama Projesi)” başlığından da anlaşılacağı üzere yazılım kiralama sözleşmesi olduğu, davacı tarafın davaya konu yazılımı 09 Ekim 2020 tarihine kadar geliştirmeye devam ettiği yine mail yazışmalarından anlaşıldığı, ancak davalı şirketin yazılımın yüklendiği server bilgisayara davacıya erişimi kapatmasıyla Test aşamasından öteye gidilemediği ve program tamamen hazırlanıp bitirilip davalının kullanımına sunulamadığı, “Uyuşmazlığın İrdelenmesi” başlığı altında teknik rapor da dikkate alınarak, yapılan yeni değerlendirme sonunda, kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğu sonucuna varıldığı; rapor edilmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasında Yazılım Sözleşmesi (—— Kiralama Projesi)’ne dayalı ticari ilişki kurulduğu, davacının faturaya dayalı olarak davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalının davaya sunduğu cevap dilekçesinde davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, programın eksiksiz ve hatasız bir şekilde teslim edilmesi ve programın kullanılmaya başlamasından sonra ödemelerin yapılacağının kararlaştırıldığı, program teslim edildiğinde çalışmadığını ve davacının davalıya bilgi vermeksizin —— programındaki verileri yedeklediğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Somut olayda teknik bilirkişi tarafından alınan raporda, davaya konu yazılımın davalının şirket için kullandığı—–isimli Dijital Kaynak ve Süreç Yönetimi programı ile entegreli olacak şekilde davalı şirketin talepleri doğrultusunda davacı tarafından davalıya özel alarak yapılan/geliştirilen bir—— yazılımı olduğu ve geliştirilen yazılımın TEST aşamasına kadar gelindiği, davacı yanın edimini %80 ifa ettiği ancak davalı şirketin yazılımın yüklendiği server bilgisayarı davacıya erişimini kapatmak suretiyle davacının ediminin ifasını engellediği belirtilmiştir. Taraflar arasında mail aracılığıyla kurulan yazılım sözleşmesinin hizmet bedeli başlıklı 5. Maddesinde ”-Hizmet bedeli 3.000,00 TL/Ay+KDV(24 Ay) olarak belirlenmiştir. -MÜŞTERİ, hizmet bedelini proje başlangıcında aylık olarak SATICI’nın banka hesabına ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” düzenlemesinin yer aldığı, buna karşılık davalının ise mail ekinde sözleşmesinin aynı maddesinde ” Hizmet bedeli 3.000,00 TL/Ay+KDV(24 Ay) olarak belirlenmiştir. Ödemeler, müşterinin ilk modülü kullanmaya başlamasından 15 gün sonra yapacaktır. Modül kullanmaya başladıktan sonra aylık geliştirme bedellerini Müşteri, aylım olarak satıcının banka hesabına 30 gün vade ile ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder. Ödemelerin yapılmaması durumunda, satıcı taahhüt ettiği hizmeti ertelemek, durdurmak veya sözleşmeyi feshetmek hakkına sahiptir.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmıştır. Ancak davacı yanın 30.10.2019 tarihli davalıya muhatap mailinde ”Telefonda görüştüğümüz üzere yazılım sözleşmemize ait 5.2 maddesi haricinde diğer revize maddeler bizler için uygundur.” belirtilerek ücret maddesine yönelik revizelerin davacı tarafından kabul edilmediği anlaşılmıştır. Ayrıca davacı tarafından 04.09.2019-01.09.2020 tarihleri arasında kesilen 3.540,00 TL tutarlı 13 aylık toplam 46.020,00 TL olan faturaların davalı yanca yasal süresinde itiraz etmeyerek ve benimseyerek ticari defterlerine kaydetmiş olduğu anlaşılmakla, ilk fatura yönünden 12 ay sonra iade etmesinin alacağın kesinleşmesi sonucunun ve davacı tarafından aylık kesilmeye başlanan faturaların davacının iddiası yönündeki sözleşme maddesini doğruladığı nazara alınarak, davalı yanın sözleşmeyi bozması ve edimin ifasını engellemesinin haklı bir nedene dayandığının ispat edemediği tespit ve kabul edilmekle; davanın kabulüne karar verilmiş ve alacağında faturaya dayalı cari hesap alacağı olup likit bir alacak olduğu, itirazın haksız olduğu gözetilip icra inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının —— Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 46.020,00 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 3.143,63 TL harçtan, peşin alınan 555,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.587,82 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 555,81 TL peşin harç ve 2.212,00 TL bilirkişi ücreti, posta ve yazı giderleri olmak üzere toplam 2.827,11 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.