Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/710 E. 2023/598 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/710 Esas
KARAR NO:2023/598
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2015
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirket ile davalı şirket arasında var olan ticari ilişki nedeniyle 8.944,91TL alacağın tahsili amacıyla——— dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine takip başlattıklarını, ancak davalı şirketin takibe haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itiraz nedeniyle takibin durduğunu, söz konusu alacağın ticari defter kayıtlarında sabit olup, bilirkişi incelemesi ile açıkça tespit edilebileceğini iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil davalı şirketin davacı şirketle ambalajlara —— yapılması hususunda anlaşmış olduklarını, taraflar arasında kurulan bu ticari ilişki nedeniyle davacı şirket tarafından müvekkil şirket adına düzenlenen faturaların davacı şirketçe yerine getirilmesi taahhüt edilen edimin anlaşmaya uygun yerine getirilmediği gerekçesiyle süresinde ve usulüne uygun olarak iade edilmiş olduğunu, davacı tarafın buna rağmen alacağını tahsil edemediği gerekçesiyle icra takibi başlattıklarını, somut olayda davacı tarafın müvekkil davalı şirketi zarara uğrattığını, beyanla davanın reddine, kötü niyetli takip nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında ticari ilişkini bulunduğu uyuşmazlık dışı olup uyuşmazlık faturaya konu malların sözleşmeye uygun şekilde teslim edilip edilmediği bu faturadan kaynaklanan alacağnı bulunup bulunmadığı davalının itirazlarında haklı olup olmadığı konusundadır.Mahkememizin —- Karar sayılı ilam——–sayılı kararı ile “Ne var ki mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bazı giydirilen kutuların sleevelerinde hafif kaymalar olduğu, bu durumun imalatı açısından tolaransları içerisinde olduğu belirtilmişken, daha sonra bu tespitle çelişecek şekilde giydirme işlemi yapılan kutuların daha önce baskı yoluyla markası basılmış doluma hazır durumda olduğu, giydirme işlemiyle kutuların farklı marka yapılmakta olduğu, işlem sırasında çok küçük kaymalar neticesinde açığa sleevenin altındaki markanın farklı olduğu görüntüsünün çıkmakta olduğu, dolayısıyla satıştan sonra ürünü alan müşterinin giydirilmiş ürünü kolaylıkla yırtıp alttaki markayı görebilmekte ve yanlış anlamalara sebebiyet verebilmekte olduğu belirtilmiştir. Ayrıca yine raporda giydirme işlemi neticesinde kutuların kullanılamaz hale gelmediği, gerekli olduğunda sleeve’lerin çok rahat sökülebileceği şeklinde bir tespit de yapılmış ise de, uyuşmazlık konusunun üzerinde giydirme işlemi yapılan kutuların tekrar kullanılıp kullanılamayacağı değil, giydirme işleminin olması gerektiği şekilde yapılıp yapılmadığı olduğu hususu gözden kaçırılmıştır. Davalı tarafça bilirkişi raporuna ayrıntılı bir şekilde itiraz edildiği halde, bu itirazları karşılayan bir ek rapor da alınmamıştır. Ayrıca raporda incelenen ürün sayısı açıkça belirtilmediğinden, incelenen ürün sayısının tüm ürünlerde yapılan işlemde ayıp olup olmadığı hususunu net bir şekilde ortaya koyup koyamayacağı da anlaşılamamıştır. Yine mahkemece ayıp ihbarının süresinde olmadığı kabul edilmiş ise de, bu tespit gerekçelendirilmemiştir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman farklı bir teknik bilirkişiden davacı tarafça yapılan işlemin ayıplı olup olmadığı yönünde denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.” denilerek kararın kaldırılarak dosyanın mahkememize geldiği anlaşılmıştır. —- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak mahallinde keşif yapılarak dava konusu ürünler üzerinde inceleme yapılarak ve ——- kararı da dikkate alınarak; giydirme işleminin olması gerektiği gibi yapılıp yapılmadığı hususlarında makine mühendisi ile inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiştir.
— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesince alınan 19/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Keşif mahallinde dava konusu —- adet üründen sadece —— adedinin görüldüğü, Ürünlerin dışarıdan görünebilen yaklaşık ——- uyumlu şekilde 0,5 cm civarında kaplamada boşluk kaldığı, bu durumun ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, İncelenebilen numunelerde ——– uyumlu hava boşlukları olduğu, bu durumda ürünlerin ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, 2014 yılı için kullanılan tenekelerden kaplamaların kolaylıkla sökülebileceği, tenekelerin tekrarkullanılabileceği, ancak keşif esnasında ciddi oranda korozyon (paslanma) meydana geldiği için tenekelerin tekrar kullanılamayacağı, 15.04.2018 tarihli bilirkişi raporuna karşıt karşıt bildirerek, incelenebilen ürünlerin genel kabullere uygun olmadığı, —- kararına istinaden giydirme işleminin olması gerektiği şekilde yapılmadığı, rapor edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda; ——- kararı doğrultusunda dava konusu emtiaların incelenmesi için mahal mahkemesine talimat yazılmış olup; bilirkişiden alınan raporda, keşif mahallinde dava konusu —-adet üründen sadece —– görüldüğü, ürünlerin dışarıdan görünebilen yaklaşık—– cm civarında kaplamada boşluk kaldığı, bu durumun ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, incelenebilen numunelerde hava boşlukları olduğu, bu durumda ürünlerin ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, —– yılı için kullanılan tenekelerden kaplamaların kolaylıkla sökülebileceği, tenekelerin tekrar kullanılabileceği ancak keşif esnasında ciddi oranda korozyon (paslanma) meydana geldiği için tenekelerin tekrar kullanılamayacağı, incelenebilen ürünlerin genel kabullere uygun olmadığı, —– kararına istinaden giydirme işleminin olması gerektiği şekilde yapılmadığı tespit edilmiştir. Somut olayda davalının bizzat sunduğu iade faturası ve ekindeki sevk irsaliyesi incelendiğinde mal tesliminin en geç 13.11.2014 tarihinde gerçekleştiği, TTK 23. Maddeye göre tespit edilen ayıbın açık ayıp olduğu, tarafların tacir olduğu, 2(iki) gün içinde derhal ayıp ihtarının karşı tarafa bildirilmesi gerekirken davalımıza mahkemece sorulmasına rağmen ayıp ihtarının iade faturası tarihine dayandırıldığı, iade tarihinin 20.11.2014 olduğu ve 2(iki) günlük süre geçtiği kaldı ki davacının sunduğu sevk irsaliyelerinin teslim tarihinin 14.10.2014 ve 10.10.2014 tarihlerinde yapıldığı anlaşılmakla, davalı alıcının süresinde ayıp ihtarında bulunmadığından bundan kaynaklı haklarını yitirdiği ve dava takip konusu bedeli ödemekle yükümlü olduğu nazara alınarak; davanın kabulüne, davalının —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 8.944,91 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına, alacağında likit bir alacak olduğu, itirazın haksız olduğu gözetilip icra inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜNE;
1-Davalının ————-sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 8.944,91 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına,
2-İİKnun 67/2 maddesi uyarınca asıl alacak 8.944,91 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 610,97 TL harçtan, peşin alınan 153,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 457,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 8.944,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 181,32 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6- Davacının İstinaftan önce yaptığı yargılama gideri olan 1.676,50 TL nin ve İstinaftan sonra yapılan 500,00 TL keşif araç ücretinin, 1.413,40 TL bilirkişi ücreti, keşif, yazı ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.589,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023