Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2022/722 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/705 Esas
KARAR NO: 2022/722
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/10/2021
KARAR TARİHİ: 07/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı—-bebek olduğunu, —- günü—-üzerinde —-hakimiyetindeki—- plakalı araçta yolcu olarak seyir halinde iken,— hakimiyetindeki —- plakalı —–tecavüz etmesi nedeni ile iki aracın kaza yaptığını, davacı bebek—— plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, kaza tarihinde henüz —— aylık bebek olduğunu, kaza nedeni ile ağır beyin travması geçirdiğini, ——-cihaza bağlı olarak yaşayabildiğini, bu cihazlardan bir tanesinin işlevini yapamaması durumunda bebeğin maalesef ölümle karşı karşıya kalacağını, davalı —– —- tarihinde başvuru yapılarak sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunulduğunu, ancak sigorta şirketinden olumsuz cevap alındığını, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davanın kabulüne, davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesine, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakkının saklı tutulmasına,—– iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan ——— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– günü —— plakalı araçta yolcu olarak seyir halinde iken, —– plakalı —– ters şeride girmesi nedeniyle araçların kaza yaptığını, kaza nedeni ile ——dosyasında yargılamanın devam ettiğini, —– alınan kusur raporuna göre—– plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu, ——plakalı araç sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı bebek ——- kaza tarihinde henüz —– aylık olduğunu, ağır beyin travması geçirdiğini, —— fazla yoğun bakımda kaldığını, sonrasında bir süre hastane servisinde kontrollerinin devam ettiğini,—— çok kısıtlı olduğunu,—– cihaza bağlı olarak yaşayabildiğini, doğal yollarla beslenmediğini, ——- takılmış olup —– takibinin yapıldığını, ileri düzeyde ——- oluştuğunu, halen tetkik ve tedavilerinin devam ettiğini, ——– tarihli rapora göre trafik kazasına bağlı ömür boyu sürekli bakıma muhtaç olduğunun belirtildiğini, ——olumsuz cevap alındığını beyan ederek —- bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Asıl davada avalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Birleşen dosyada davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın hiçbir delil ibraz etmeden ve başvuru yapmadan dava açtığını, davacı tarafından ——- sayılı dosyasından müvekkili aleyhine davacının geçici bakıcı gideri ile dava açıldığını, iş bu dava sonucunda —— asıl alacak ve ferilerinin ödendiğini, davacının zararının karşılandığını, —–sayılı dosyasından sürekli bakıcı gideri tazminatı talebiyle başvuru yapıldığını ve usulden reddedildiğini, yine —- sayılı dosyasından sürekli ve geçici iş göremezlik gideri talebiyle başvuru yapıldığını ve usulden reddedildiğini, —–tarafından verilen iş bu kararlarının kesin hüküm oluşturması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, mahkememizde ——Sayılı dosyasından maluliyet, geçici iş göremezlik ve kalıcı bakıcı gideri sebebiyle dava açıldığını ve derdest olduğunu, derdestlik itirazı ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, başvuran tarafça müvekkil şirkete gerekli belgelerin sunulmadığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, başvuru sahibinin maluliyet tespitine yönelik dosyaya sunduğu raporların yalnızca kaza tarihindeki durumunu gösteren —–esas alınarak hazırlandığını, dolayısıyla uyuşmazlığın incelenmesi ve kararda esas alınamayacağının aşikar olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla malul kalan bebeğin araba koltuğunda oturmadığı ve emniyet kemerini takmaması nedeniyle kaza anında zarar gördüğünü, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminat hesabında malul kalanın müterafık kusuru olması sebebiyle %25 indirim yapılması gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik süresince bakıcı gideri zararına ilişkin taleplerinin tedavi gideri kapsamında olması nedeni ile tedavi gideri taleplerinin——– gereği teminat dışı olduğunu, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmediğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, aktüer ve sigorta hukuku konusunda uzman bir hakemin dosyaya atanmasını talep ettiklerini beyan ederek davanın reddi ile reddedilen kısım açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Davacı vekilince sunulan —— tarihli dilekçe ile; davalı ile dava dışı sulh olunduğundan asıl dava ve birleşen davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilince sunulan —– tarihli dilekçe ile; mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davada, davacının teminata giren maddi tazminata ilişkin talebi ile ilgili olarak davacı taraf ile sulh olunduğunu ve sulh çerçevesinde ibraname mukabilinde ödeme yapıldığını, işbu ödeme ile davacı tarafın; müvekkili şirketi tamamen, davalı sigortalı ile sigortalı araç sürücüsü için ödenen tutar kadar maddi tazminat talepleri bakımından feragat ettiğini belirterek davacı taraf ile sulhen anlaşmaya varılarak ödeme yapıldığından davacının taleplerine ilişkin olarak şirketleri hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine mahal olmadığına, şirketlerince yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep edilmediğinden bu konuda lehlerine hüküm kurulmasına yer olmadığına, vekâlet ücreti davacı tarafa işbu ödeme dâhilinde ödendiğinden karar verilmesine mahal olmadığına, dava masrafları da sulh dâhilinde ödendiğinden yapılan dava harç ve masrafların davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada mübrez —– yevmiye numaralı vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin ”davadan feragat etmeye” yetkisinin bulunduğu görüldü.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar kısa kararda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de asıl ve birleşen davadan feragat edilmiş olduğu anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı vekilince yargılama gideri ile vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Asıl dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Asıl dava ile birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 07/11/2022