Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/7 E. 2021/467 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/207 Esas
KARAR NO : 2021/425
DAVA:İtirazın İptali ( Ticari Satımdan Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ: 30/04/2019
BİRLEŞEN —–SAYILI DOSYASI
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– tarihli sözleşmenin imzalandığını, davalı şirket ile satıma — ithal olması sebebi ile ürünlerin bedellerinin —cinsinden ödeneceğini kararlaştırdıklarını ve anlaştıklarını, — tarihinde kadar tüm ödemelerin — faturası mukabilinde — ödemenin yapıldığını,—- tarihinde davalı tarafından gönderilen mail ile aldıkları ürünlerin —- üzerinden fatura düzenlenmesini ancak ödemenin vadeli —- ödemek istediklerini ve kurda oynama olur ise hesaplaşıyor olacağız şeklinde taleplerinin olduğunu, davalının talebi üzerine ——- çek alacağına mahsuben vekil edilen şirket tarafından alındığını, tarafların anlaşma gereği çekin vadesi geldiğinden ve tahsil edildiği takdirde tahsil tarihinden———- çevrileceğini fatura bedelinin —- düşüleceğini, vade tarihindeki ilgi çek tahsil edildiğini, tahsil tarihinden bir gün önce —- kayıtlarına girildiğini, bakiye alacağının —– olduğunu tüm taleplerine rağmen davalının bakiye alacağını ödemediğini, mail yazışmalarından tarafların kabulünde ve davalı kendi beyanı ve taahhüdü altında olan —— cinsinden verilen çekin tahsili tarihinden —— nedeniyle açık oluşması halinde oluşan farkı davalı tarafından ödenmediğini, davalı borçlunun fatura sonrası şirketten mal almaya devam ettiğini, akabinde fatura borcundan düşüleceğini, bakiye kalması halinde ise davalı tarafından iş bu fark tutarının ödeneceğini, iş bu anlaşmaya istinaden —– bedelli faturaya ait bakiye alacağın davalı tarafından ödenmediğinden—– takibe geçildiğini, malların karşılığında karşılığında—- düzenlenen faturaları mal almaya devam ettiğini, davaya konu icra takibinde —– faturanın dayanak olarak gösterildiğini, işbu faturaya dayalı —- oynama nedeni ile —alacaklarının ve işbu asıl alacağa işlemiş olan—- itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının ——- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın asıl alacağına ve işlemiş faiz olmak üzere toplam — yönünden iptalini ve bu miktar yönünden takibin devamına ve davalı borçlunun % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——— tarihli sözleşmenin imzalandığını, davalı şirket ile satıma konu—– ürünlerin ithal olması sebebi ile ürünlerin bedellerinin —— ödeneceğini kararlaştırdıklarını ve anlaştıklarını, — tarihinde kadar tüm ödemelerin —- cinsinden ödemenin yapıldığını, — tarihinde davalı tarafından —- ürünlerin —— fatura düzenlenmesini ancak ödemenin vadeli ——– çeki karşılığı ödemek istediklerini ve kurda oynama olur ise hesaplaşıyor olacağız şeklinde taleplerinin olduğunu, davalının talebi ile varılan anlaşma gereği verilen —çekinin vadesi geldiğinde tahsil edilerek ——- çevrileceğini ve akabinde fatura borcundan düşüleceğini, bakiye kalması halinde ise davalı tarafından iş bu fark tutarının ödeneceğini, iş bu anlaşmaya istinaden —— bedelli faturaya ait bakiye alacağın davalı tarafından ödenmediğinden——- takibe geçildiğini, iş bu takibe davalı tarafından haksız itirazı nedeni ile taraflarınca ——- sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edildiğini ve hukuki bağlantı olması sebebi ile dava dosyasının —— birleştirilmesini ve davanın kabulü ile davalı şirkete olan takibe konu olmamış — borcunun faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ———–tutarlı faturaya ilişkin olarak ilamsız icra takibi yapmış ve bu ilamsız icra takibine bu faturaya ilişkin olarak müvekkil davalı şirketçe ——tarihinde bu fatura bedeli ödendiğinden bahisle takibe borca faize ve tüm ferilerine itiraz edilerek takip durdurulmuştur. Dolayısıyla bu faturaya ilişkin olarak müvekkilimiz borcu ödemiş olduğundan davacıya herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Bu durum davalı ile davacı şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde açıkça ortaya çıkacaktır. Bu nedenle öncelikli olarak bu davanın bu faturaya ilişkin olarak takipten kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu gerekçesiyle reddi gerekmektedir. —- dosyası ile tarafımıza tebliğ olan icra emrinde takibe — fatura nolu ——— tutarındaki kısmı işbu icra takibine ve işlemiş/işleyecek faiz hesabı dayanak gösterilmiştir. —-bahse konu fatura ile ilgili olarak ödeme yapılmış herhangi bir bakiye alacak kalmamıştır. Kaldı ki davacı da icra takibinde asıl alacak — açılmışsa da davacı harca esas değeri —– olarak talep etmiştir. yani ilamsız icra takibine dayanak olarak talep edilen tutara dair kesilmiş herhangi bir fatura dahi söz konusu değildir. Bu yönüyle de davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın usul ve esastan reddi ile % 20 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA SAVUNMA : Dilekçe teatileri tamamlanmadan dosya karara çıkmış olduğundan, davalı tarafın birleşen dosyada herhangi bir savunma dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Birleşen dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Birleşen davada———- tarihli kararı ile dosyanın mahkememiz dosyasını birleştirilmesine karar verilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi suretiyle yaptırılmasına; —— olarak ve sözleşme —— tevdi ile inceleme gününde tarafların defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Celp edilen —- sayılı dosyasının incelenemesinde; Davalı Borçlunun —– dosyasına yapmış olduğu haksız ———– kısmının işlemiş faiz ve tüm ferileri ile birlikte iptaline ve takibin devamına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile % 20 icra inkar talebi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez yeminli mali müşavir olarak ve sözleşme hesap uzmanı bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir. Dosyada mübrez yeminli mali müşavir olarak ve sözleşme hesap uzmanı bilirkişi raporunda özetle; mali sonuçlar ; Davacı ve davalı arasında —- İtibaren başlayan bir ticari münasebetin bulunduğu, davacı yabancı para cinsinden ithal ettiği ürünleri davalıya sattığı, davacı ve davalının—– defterleri, cari hesap ekstreleri incelenmiş, cari hesap ekstrelerinde —— tarafların herhangi bir borç alacağı bulunmadığı mutabık olunduğu sonucuna varılmıştır. Bununla beraber, davacının davalıya fatura ettiği — bedellerinin —- davacı ve davalının eş zamanlı olarak kayıtlarına alınmış, davacı ve davalının anlaşması üzerine, bu tutar kadar —- olarak çek verilerek cari hesap kapatılmıştır. Ancak; davacı ——- —– farkını hesaplayarak bu tutar üzerinden icra takibi yapmıştır. Davalı bu tutara itiraz ettiği tespit etmesi üzerine takip durmuştur. Davacının dava dilekçesi ekinde; davacının davalıya düzenlediği ——– faturanın ekinde davacı tarafından davalıya gönderilen mailde —— çeki vereceğiz, vadesi geldiğinde —- oynama olursa hesaplaşıyor olacağız.” Maili bulunmaktadır. Bu yazı üzerine davalı tarafından —-çekin düzenlenerek davacıya verilmiş rapor içerisinde görüldüğü üzere; her iki taraf eş zamanlı olarak kayıtlarına aldığı tespit edilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle toplam — fatura tutarı ile oluşan — farkı olduğunu belirterek icra takibi yapmıştır. Böylece; lehte oluşan —— hükümlerine göre; —- faturası kestiği takdirde, bu alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi ——- birlikte tahsili gerektiği; davacı ve davalının bu işlemlerden müteselsilen sorumlu olduklarını,
A-ASIL DAVA KONUSU UYUŞMAZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ: Raporumuzun mali kısmındaki tespitlere göre;Davalı ve davacının cari hesap ekstrelerinde ve yevmiye kayıtlarında görüldüğü üzere; taraflar arasındaki akdi ilişkiye istinaden davacı,— tarihinde davalıya sattığı ürünler karşılığı —- bedelli fatura düzenleyerek göndermiştir. Bu faturadan kaynaklanan davalı borcunun — olarak, her iki tarafın kayıtlarına alınmıştır. Davalı tarafından davacıya ———– çek verilerek, faturada yazan bedel ödenmiş ve aralarındaki cari hesap kapanmıştır. Her iki tarafın cari hesap ekstrelerinde ve yevmiye kayıtlarında bu durum açıkça görülmektedir. Başka bir ifade ile, yapılan cari hesap ekstrelerine ve yasal kayıtlara göre; bu işlemlerle ilgili davacı ve davalının birbirlerinden herhangi bir borç ve alacağı bulunmamaktadır. Ayrıca davacı, tarafından davalıya —— faturası da kesilmemiştir. Fakat davacı, “çekin verildiği tarih ile çek bedelinin tahsil edildiği tarihler arasındaki dönemde, döviz kurunda oynama olduğunu, bu nedenle de davalıdan —- farkı alacağı talep etmeye hak kazandığını” iddia etmektedir. Davalı ise “davacının —- farkı alacağı talep etmeye hakkının bulunmadığını” iddia etmektedir. Eğer taraflar arasında, yukarıda belirtilen tarihler arasında —- farkında oynama olduğu takdirde davacının davalıdan —- farkı talep etmeye hak kazanacağına ilişkin bir anlaşma yapılmış ise, davacı davalıdan iddia ettiği gibi — farkı alacağı talep etmeye hak kazanacaktır. Fakat taraflar arasında böyle bir anlaşma yapılmamış ise, kanaatimizce davacı davalıdan —- farkı talep etmeye hak kazanamayacaktır. Davacı, “taraflar arasında bu yönde anlaşma yapıldığını” iddia etmektedir. Davalı ise” yapılmadığını” iddia etmektedir. Davacı, böyle bir anlaşmanın yapıldığını ispat için dava dilekçesi ekine, davalı— olduğu anlaşılan —– tarafından davacı şirket çalışına olduğu anlaşılan —- göndedilmiş e-mail örneğini sunmuştur. ———vereceğiz, vade geldiğinde kurda oynama olur ise hesaplaştyor olacağız” ifadesi yer olmaktadır. Kanaatimizce, bu ifadeden, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi bir anlaşmanın yapıldığı hususu anlaşılamamakta olup, bu ifade, muğlak bir ifadedir.
Taraflar arasındaki akdi ilişkiye istinaden davacı tarafından —- tarihinde davalıya sattığı ürünler karşılığı —– faturanın düzenlenerek davalıya göndermiş olması; bu faturadan kaynaklanan davalı borcunun —- olarak, her iki tarafın kayıtlarına alınmış olması; her iki tarafın kayıtlarında, davalı tarafından davacıya ——– çek verilerek faturada yazan bedelin ödenmiş ve aralarındaki cari hesap kapanmış olması; her iki tarafın defterinde de davacının davalıdan vade farkı alacağı bulunduğu yönünde bir kaydın bulunmaması; davacı tarafından davalıya—— faturası kesilmemiş olması; taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi bir anlaşmanın yapıldığı hususunun e-mail yazışmalarından anlaşılamaması, davacının delil olarak dayandığı—- ifadenin—– olması; Durumları birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan, iddia ve talep ettiği gibi — farkı alacağı bulunmadığı; kanaatine varılmaktadır.
B-BİRLESE DAVA KONUSU UYUŞMAZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ:Birleşen davada davacı, “taraflar arasındaki akdi ilişkiden dolayı davalıdan ayrıca —– daha —– farkı alacağı bulunduğunu” iddia etmekte ve bu alacağının tahsilini talep etmektedir. Yukarında açıkladığımız gerekçelerle, davacının davalıdan, işbu birleşen davada iddia ve talep ettiği miktarda bir —- farkı alacağının da bulunmadığı kanaatini bildirmişlerdir.
—- tarihli duruşmada; Davacı vekili: ” Beyan dilekçemizi tekrar ediyoruz, davamızın kabulüne karar verilsin dedi. Biz yemin deliline dayanmayacağız ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili: ”Davacı ile aramızda —- farkına ilişkin herhangi bir sözleşme yoktur, müvekkilimiz ödemeleri çek ile yapmıştır, defter ve kayıtlarda borç ilişkini gözükmemektedir davanın reddine karar verilsin ayrıca %20 kötü niyet tazminatına hükmedilsin ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak denetime uygun olan dosyada mübrez olan mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Taraflar arasındaki akdi ilişkiye istinaden davacı tarafından — tarihinde davalıya sattığı ürünler karşılığı —- bedelli faturanın düzenlenerek davalıya göndermiş olması; bu faturadan kaynaklanan davalı borcunun —- olarak, her iki tarafın kayıtlarına alınmış olması; her iki tarafın kayıtlarında, davalı tarafından davacıya ——— çek verilerek faturada yazan bedelin ödenmiş ve aralarındaki cari hesap kapanmış olması; her iki tarafın defterinde de davacının davalıdan vade farkı alacağı bulunduğu yönünde bir kaydın bulunmaması; davacı tarafından davalıya ——- faturası kesilmemiş olması; taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi bir anlaşmanın yapıldığı hususunun e-mail yazışmalarından anlaşılamaması, davacının delil olarak dayandığı —- ifadenin —- olması; Durumları birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan, iddia ve talep ettiği gibi —– farkı alacağı bulunmadığı; —– farkına ilişkin aralarında yapılmış bir anlaşma veya teamül bulunmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu,bu alacak kaydının dayanağının davacı tarafça ortaya konulamadığı, sunulan cari hesap hareketlerinin ve delillerin bu anlamda — farkı alacağını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacının —– farkı alacağını sadece kendi nezdinde tutuğu cari hesap hareketlerine dayandırdığı, buna ilişkin fatura ve belgelerin sunulmadığı anlaşıldığından —- farkı alacağının kanıtlanamadığı, davacı taraflar arasındaki ticari ilişkide —— farkı uygulanacağına ilişkin yazılı bir anlaşma veya taraflar arasında fiili ve sürekli bir uygulamanın varlığının kanıtlanamadığı,——- uyarınca, ülke parası dışında bir para birimi ile ödeme kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadığı takdirde, borcun ödeme gününde ödenmemesi halinde alacaklı aynen veya vade yada fiili ödeme günündeki rayiç değer üzerinden ödeme talep edebilir ise de, davacı taraf ödemenin ülke parası dışında para birimi ile yapılacağını kanıtlayamadığından asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-ASIL DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3-Peşin alınan — harçtan alınması gereklisi —– harcın mahsubu ile — fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2021 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalılar yararına taktir olunan 24.006,08 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta ——ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Birleşen —–Sayılı dosyasında DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 595,15 TL harçtan alınması gereklisi 59,30 TL harcın mahsubu ile 535,85 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-Davadan önce ara buluculuğa başvurulduğu, sonuç alınamadığı nazara alınarak, her ne kadar ara buluculuk ücretinin davacıdan alınıp hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekiyorsa da, sisteme ara buluculuk ücreti dekontu taratılmadığından; ara buluculuk ücretinin hazine tarafından dava ya da takibe konmakla muhtariyetine; davacıdan bu yoldan tahsil edilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 02/06/2021