Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/687 E. 2021/967 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/687 Esas
KARAR NO: 2021/967
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, —- sonunda ticaret sicilinden terkin edildiğini ancak—– raporuna göre bu şirketin ortağı —- tarafından şirketin cihazlarının bir depoya götürüldüğünün belirlendiğini; davacı müvekkilinin de şirket ortağı olduğunu, söz konusu cihazların tasfiyesi sonunda şirketten alacaklarını temin edebileceğini belirterek; şirketin ihya yoluyla ticaret siciline yeniden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, söz konusu şirketin bir tasfiye sonunda sona erdiğini, tasfiyeye şirketin karar verdiğini, kendi tasfiyesini tamamlayıp,—– tasfiye işleminin tescilini istediklerini; tasfiye sonunda terkinde ticaret sicil memurunun sınırlı bir denetim hakkının bulunduğunu, tasfiye işleminin gerekip gerekmediği doğru yapılıp yapılmadığı hususlarını denetleyemeyeceklerini belirterek beyana göre tasfiyeyi gerçekleştirdiklerini bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilse dahi aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK 547 madde gereğince açılan ek tasfiye davasıdır. Şirketin ihya yoluyla yeniden tescili talep edilmektedir.
Mahkememizce — yazışma yapılmış olup gelen kayıtlarda ihyası istenen şirketin bizzat tasfiye kararı aldığı, —– tarafından tasfiyesinin gerçekleştirildiği, tasfiye sonucunun tasfiye memuru —- tarafından —– bildirildiği ve terkininin sağlandığı görülmüş olup;Davacının iddia ettiği ve açacağını bildirdiği davada hukuki menfaatinin bulunduğu, illaha dava açıldıktan sonra ihyanın istenmesinin zorunlu olmadığı, dava açılmadan önce de davada haklılığın kuvvetle muhtemel olması halinde bu şansın verilmesi gerektiği; iddia edilen davada da davacının hukuki menfaati bulunduğu görülmekle, mahkememizce ihya şartlarının doğduğu, ihyaya karar verilmesi gerektiği belirlenmiş ve bu yönde karar oluşturulmuş, davacı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden tasfiye memuruna yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemiş, aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
—numarasıyla kayıtlı olan ve —-İHYASINA,—- yeniden tesciline,
—- olarak —-görevlendirilmesine,
İş bu karar kesinleştikten sonra 2 ay içinde davacı tarafça bu şirket aleyhine herhangi bir dava açılmadığı taktirde tasfiye memurunun ek tasfiyeyi gerçekleştirmesine ancak davacı tarafça bir dava açılırsa o dava süreci ve kararın infaz süreci içinde şirketin ihya edilmiş olarak kalmasına, bu süreç içinde aynı şirket aleyhine açılan dava ya da yapılan icra takibi olursa bunlarında sonucunun beklendikten sonra şirketin ek tasfiyesinin tasfiye memuru tarafından sonuçlandırılmasına;
Ancak, yeni bir dava açılmaz ve icra takibi yapılmazsa iş bu dosyanın davacısı tarafından açılacak dava ve kararın infaz süresinin sonunda ek tasfiyenin gerçekleştirilmesine,
Dava maktu harca tabi bulunduğundan ve maktu harçta davacı tarafından karşılanmış bulunduğundan yeniden harç alınmasına mahal olmadığına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı vekilinin beyanı doğrultusunda davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Davacı vekilinin beyanı nazara alınarak davacı vekiline vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———- Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.16/12/2021