Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/661 E. 2022/89 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/661 Esas
KARAR NO: 2022/89
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2015
KARAR TARİHİ: 14/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin — piyasasında serbest dağıtım yapan—-imzalandığını, — süresi sona erdikten sonra sözleşmenin sona erdiğini, müvekkilinin başka bir şirket ile benzer anlaşma yaptığını, elektriği de bu –süreden sonra bu yeni şirketten temin ettiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline — bedelli fatura kesildiğini ve bu faturaya—-erken fesih tazminatı kalemi girildiğini, ayrıca müvekkili şirketin sözleşmenin feshinden itibaren elektrik kullanımı bulunmadığını, erken fesih tazminatının haksız ve hukuksuz bir şekilde faturaya konu edildiğini, işbu faturaya binaen müvekkili şirketin ticari itibarinin sarsılmaması için aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin haksız yere gönderilen bu faturayı cebri icra tehditiyle öderken aynı zamanda davalı şirkete —–yevmiye nolu ihtarnameyi göndererek “haksız yere ödediği bedeli” davalı şirketten iadesini istediğini, ancak davalı şirketin haksız yere aldığı bu bedelin iadesini bu ihtarnameye rağmen yapmadığını, davalının bu şekilde temerrüde düştüğünü beyan ederek istirdaten ilamsız takip yapılmış olmakla davalı tarafça —– itirazın iptaline, % 20’den aşağı olmamak üzere likit alacak olması nedeniyle kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşmenin süresi ve fesih usulünün belirlenmiş olup davacı sözleşmeyi taraflar arasında münakit sözleşme hükümlerine aykırı biçimde sona erdirdiğini, davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu ve haklı olarak davacıya fesih tazminatı yansıtıldığını, somut olayda —– uygulama alanı bulunmadığı gibi sözleşmenin genel işlem şartı olduğu iddiasının da dayanaksız olduğunu, davacının —- akdeden ve bununla bağlı taraf konumunda olduğunu, Müvekkilinin sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kaldığı karı talep etme hakkı mevcut olduğunu, Söz konusu bedelin cezai şart değil; TBK kapsamında davacının haksız feshi nedeni ile müvekkilinin mahrum kaldığı kar olup davacıdan erken fesih tazminatı adı altında talep edildiğini belirterek davacının münakit sözleşmeyi, süresinden önce ve sözleşmede belirlenen usule aykırı biçimde, müvekkiline hiçbir bildirimde bulunmaksızın haksız biçimde feshetmesi sebebiyle müvekkilinin mahrum kaldığı karı, erken fesih tazminatı adı altında talep etme hakkı bulunduğundan, davacı —- tüketici sıfatını haiz olmaması sebebiyle bu kanun kapsamında yayınlanan —- uygulama alanı olmadığından, bu Yönetmelik uygulanacak olsa dahi fesih için haklı sebep ve bildirim Yönetmelikte de arandığından, Taraflar arasındaki sözleşme, gerçek ve tüzel kişiler arasında —- tabi olarak tamamen ——-tabi olmayan ikili ticari anlaşma niteliğinde olduğundan, davacı basiretli bir tacir olduğundan ve münakit sözleşme genel işlem şartı niteliği taşımadığından, taşısa dahi erken fesih tazminatı dayanağını 6098 sayılı TBK’dan aldığından davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, müvekkilinin takibe itirazda haklı olduğundan icra inkar tazminatı taleplerinin de reddine, Haksız biçimde müvekkili aleyhine icra takibi başlattığından %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Dava dosyasının duruşması her ne kadar — günü olarak belirlenmiş ise de; davacı vekili —-tarihli dilekçe ile karşı tarafla sulh olunarak vazgeçildiğini ve karşılıklı alacak ve masraflardan feragat edildiğine dair karşılıklı protokol imzalandığını, davalı taraftan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, aynı şekilde davadan, masraflardan ve vekalet ücreti haklarından feragat ettiklerini, davanın karşılıklı feragat beyanı doğrultusunda sonuçlandırılmasını talep etmiş, davalı vekili de —– tarihli dilekçe ile vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığına dair beyanları ile davacının davasından feragat etmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, davacıdan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 96,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,01 TL fazla harcın davacıya iadesine,
3-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dosyanın incelenmesinden taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——- Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi . 14/02/2022