Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/653 E. 2022/749 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/653 Esas
KARAR NO: 2022/749
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/09/2021
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—— yaşadığını, ——– için davalı ile anlaştığını, davalının müvekkilinin talep ettiği ürünlerin fiyatını belirlediğini ve müvekkiline —– bedelli sipariş formu keşide ettiğini, müvekkilinin —— düzenlendikten hemen sonra—- ödemeyi peşin olarak davalı tarafa ödediğini ve davalı tarafından bilgileri ——- üzerine ıslak imzalı ve kaşeli bir şekilde ödemenin alındığını, daha sonra müvekkilinin ——— ödeme yaptığını ve bu ödemeler karşısında davalının eli ürünü imzalı makbuz alındığını, müvekkilinin nakliye için ödediği —- birlikte toplamda—- davalıya ödeme yapıldığını, tüm ödemeyi fazlasıyla yapan müvekkilinin hazır olduğu bildirilen malların bir kısmını getirmesi için ——anlaştığını ve —— döndüğünü, söz konusu malların kurulumu yapıldıktan sonra müvekkilinin bazı ürünlerin anlaşmaya aykırı olarak yanlış bir şekilde üretildiğini ve kullanılamaz halde olduğunu tespit ettiğini, bunun üzerine davalı ile iletişime geçtiğini ve davalının ürünleri düzelteceğini ve henüz teslim edilmeyen ürünlerle birlikte müvekkile göndereceğini belirttiğini, ancak müvekkiline davalı tarafından taahhüt edilen tarih geçtikçe davalının müvekkilini daha da ileri tarihlere ötelediğini ve son olarak dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde —-arttığını—- daha göndermesi gerektiği şeklindeki ifadelerle anlaşılan işi yapmayacağını ortaya koyduğunu, bunun üzerine —- tarihli ihtarnamesiyle sözleşme feshedilerek verilen paraların iadesinin talep edildiğini ayrıca ——- dosyası kapsamında davalı adına suç duyurusunda bulunduklarını, ihtara rağmen davalıya ödenen paranın müvekkiline iade edilmemesi sonucunda davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, başlatılan icra takibine davalı tarafın haksız olarak itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu ancak yapılan itirazın haksız olarak yapıldığını iddia ederek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava ettiği görüldü.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK m.23/1-c bendi gereğince malın ayıplı olduğunun teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini ancak davacının bu ihbarı teslimattan —- ay sonra yaptığını, davacının ürünlerin ayıplı olduğunu——– yazışmasıyla bildirdiğini beyan ettiğini ancak dosyaya sunulan —– müvekkilinin numarasının belli olmadığını dolayısıyla bu yazışmaların hukuken geçerli yazılı delil kapsamında kabul edilemeyeceğini, davacıya teslim edilen ürünlerin eksik olduğu iddiasını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67. maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen —- sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden ——-alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince —- yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dosyasının —- tarihli duruşmasında davalıya, dava konusu ürünleri teslim ettiğine dair ——– sunması için — haftalık süre verildiği, davalı vekilinin süresi içerisinde sunmuş olduğu dilekçe ile huzurdaki davanın itirazın iptali davası olduğunu, ürünlerin hepsinin teslim edildiğini ancak davacı tarafın henüz ihracat faturası dahi düzenlenmeden konteyneri yükler yüklemez yurtdışına çıkartarak müvekkilini mağdur duruma düşürdüğünü, davacının sunmuş olduğu delillerde de taraflarınca hangi ürünlerin teslim edildiğinin üçüncü şahıs gümrük firması tarafından yükleme listesinde ayrıntılı olarak yazıldığını, davacının ürünlerin eksik olduğuna ilişkin iddiasının da ispat yükü altında olduğunu, keza sipariş formunda konteyner mutfağı olarak belirtilen dava konusu ürünler eksiksiz ve ayıpsız olarak davacıya teslim edildiğini, tüm savunmalarının davacının dosyaya sunmuş olduğu belgeler ile de ispat edilmiş olduğunu aksini iddia eden davacının iddiasını ispat edemediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıdan satın alınan emtiaların ayıplı ve eksik olmasından kaynaklı alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı yanca ödeme emrine itiraz dilekçesinde davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Somut olayda taraflar arasında akdi ilişki kurulduğu bu ilişki çerçevesinde davacı alıcının davalı satıcıdan bir ticari işletme olan ——- için ——- satın aldığı satın alınan eşyanın bir ticari işletme için alınmasından dolayı mahkememizin görevli olduğu; davacının kendisine —– teslim edilen emtia da ayıp ve eksik teslimi iddia ettiği, ancak ayıptan dolayı talepte bulunmadığı, eksik ürünleri kalem kalem belirtmek suretiyle —– teslim edilmeyen mal bedelinin iadesi istendiği; taraflar arasındaki analaşmaya göre siparişe konu ürün bedeli —– olduğu, bedelin tamamının ödendiği konusunda ihtilafın bulunmadığı, hal böyle olunca eksik teslimi davalının ispat etmesi gerektiği ancak davalı, teslimin tam olduğunu belirterek eksik teslim söz konusu olmadığının savunduğu, fakat mahkememizce yapılan yazışmanın davalının kabulünde olan kargo ile tesliminin —- tarihinde gerçekleştiği, oysa dosyaya sunulan —- yazışmalarında davalının bu teslim tarihinden sonra ”depoda kalan ürünleri size teslim edeceğim” şeklinde —- tarihinde beyanda bulunduğu hal böyle olunca bir miktar eksik teslim davalının bu mesajından anlaşıldığı, artık —— eksik teslim edilen emtianın davacının iddia ettiği kalemlerle ve ——- bedeli gerektirip gerektirmediği hususunda toplandığı; davalının eksik teslimi kabul etmediği, bu nedenle ——-malların keşfen tespitinin mahkemece mümkün olmadığı, tam teslimi davalı ispat etmesi gerekirken inkar ettiği ve fakat yukarıda izah edilen mesajlardan esasen ikrar ettiği, hal böyle olunca davacının kalem kalem bildirdiği ürünleri tek tek teslim edildiğini davalı ispat etmesi gerekir. Bunların biraz önce açıklandığı gibi keşfen görülmesi, tespit edilmesi mümkün olmadığından değerinin belirlenmesi ya da toplam semere orantılanmasının mümkün olmayacağı çünkü her bir parçanın farklı değerde olacağı düşünülerek ve faiz talebinin yerinde olmadığı nazara alınarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve alacağında likit bir alacak olduğu, itirazın haksız olduğu gözetilip icra inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ——– sayılı dosyasında yapılan takibe itiraz sonunda davacı tarafından açılan iş bu itirazın kısmi iptali davasının KISMEN KABULÜ İLE;
İcra takibinin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki gibi faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince —- asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.639,44 TL harçtan, peşin alınan 265,83 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.373,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 265,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 325,13‬‬‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 57,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı (K:%94,07-R:%5,93) nazara alındığında 53,61 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 3,39 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf yararına, kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
9-Davalı taraf yararına, reddedilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 1.513,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
11-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 680,00 TL ara buluculuk ücretinin kabul ve red oranı (K:%94,07-R:%5,93) nazara alındığında 639,67 TL’nin davalıdan, bakiye 40,33 TL’nin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022