Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/641 E. 2023/741 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/641 Esas
KARAR NO:2023/741
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/09/2021
KARAR TARİHİ: 08/11/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– Sayılı dosyası ile taraflarınca davalı borçlu ——–aleyhine ticari ilişkiden doğan faturaya dayalı ödenmeyen 53.100,00 TL cari hesap bakiyesine ilişkin icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirkete usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmiş olup, borçlu şirket tarafından 03/09/2020 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiğini, haksız ve hukuka aykırı itiraz üzerine 07/09/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, Söz konusu alacak müvekkili tarafından verilen reklam hizmetine ilişkin olup, reklam hizmeti karşılığında kesilen faturaya dayalı ödenmeyen hizmet bedeli ve dolayısı ile bu itiraz kötüniyetle ve müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığının aşikar olduğunu, Kaldı ki zaten davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde borcun ödendiğine dair hiçbir belge ve hukuki dayanak da sunamadığını belirterek fazlaya dair her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından ——– Sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazların iptali ile takibin devamına, davalı taraf itirazının haksız, kötüniyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olması nedeniyle, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, alacağın sürüncemede kalmaması için borçlunun alacak miktarı kadar menkul ve gayrimenkullerinin teminatsız veya taktir edilecek teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkili hakkında açılan işbu itirazın iptali davasının görevsiz mahkemede açıldığını, usulden reddi gerektiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinin 1.fıkrasının k bendinde “Tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir.” TKHK m.3/k’deki hüküm ticaret şirketleri için de geçerli olup TTK m.19/2’nin istisnasını oluşturduğunu, kanun koyucunun iradesi de bu yöndedir ve gerçek kişilerle eşit haklara sahip olan ve eşit korumadan yararlanan tüzel kişileri, tüketici sıfatına sahip olabilmek bakımından bu kanun kapsamında gerçek kişilerle eşit tuttuğunu, Bu noktada, sözleşmenin türü ve niteliği önem taşımadığını, TKHK.md.3/1-1’e göre taraflardan birinin tüketici, diğerinin satıcı veya sağlayıcı olduğu her türlü sözleşme tüketici işlemi olarak kabul edildiğini, Müvekkili ——– alanında lider bir firma olup uzun zamandır tıp merkezi olarak hizmet verdiğini, Pandemi süreci müvekkili de zor duruma düşürdüğünü, müvekkiline ulaşan bir ihtarnamenin söz konusu olmadığını, davacının hizmetini sözleşmede kararlaştırılan şekilde sunmadığını, Türk Borçlar Kanunu md.138 uyarınca tüm koşulların sağlanmasına rağmen davacı taraf Sözleşmenin değişen koşullara uyarlanmasına yanaşmadığını, Müvekkilce öngörülemeyen ve öngörülmesi de mümkün olmayan şekilde değişen koşullar gözetilmeyerek davacı tarafından kötü niyetli bir şekilde müvekkili aleyhinde takip başlatıldığını, müvekkili ile davacı şirket arasında iddia edildiği gibi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, dava konusu alacağın, kesinleşmiş ve delillerle sabit şekilde ortaya konmadığını belirterek davanın reddi ile davalı borçlu tarafından ——- dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı tarafın takibinin ve davasının haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davalı müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67. Maddeye dayalı açılan itirazın iptali davasıdır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda;uyuşmazlığın davacı tarafından takibe konu edilen cari hesaptan kaynaklı davalıdan alacağı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir. Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir. İnceleme gün ve saatinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, saat:11:10’a kadar beklenmesine rağmen gelen olmadığı ve bilirkişi incelemesinin yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için ———- sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu banner reklam hizmetine dayandırmış,davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır. Ancak dosyaya gelen ——— kayıtlarında davacının dayandığı faturanın davalı tarafından tam bedelle aynen kullanıldığı, bu durum davalının ayıpsız ve eksiksiz tam hizmet almış olduğuna karinedir. Aksini ispat davalıdadır. Kaldı ki tacirler arası işlemle ilgili dosyaya yansıyan bir ayıp ihtarı da yoktur. Davalı bedeli ödediğini ispatlamalıdır. Davalı bedeli ödediğini kanıtlayamadığından; davanın kabulüne karar verilmiş ve davacı taraf, inkar tazminatı da talep etmiş olup; alacağın likit olduğu, hükme esas alınan miktar yönünden de davalının itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının ———- Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 53.100,00 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 3.627,26 TL harçtan, peşin alınan 906,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.720,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 906,82 TL peşin harcın ve 49,50 TL yazı ve posta giderleri olmak üzere toplam 1.015,62 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———– Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2023