Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/629 E. 2022/63 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/629 Esas
KARAR NO: 2022/63
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/09/2021
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı yan tarafından kambiyo senedi yoluyla icra takibi başlattığını, senedi imzaladığını müvekkilinin hatırlamamakta olduğunu, karşı yan ile araç kiralama sözleşmesi yaparken birçok belge imzaladığını, senedi de imzalamış olabileceğini düşündüğünden imzaya itiraz edememekte olduğunu, kambiyo senedi yoluyla takipte borca itiraz edebilmek içinde itfa, imhal ve zamanaşımı itirazlarına başvurabileceğini, müvekkil borcunun —– olmadığını davalı tarafın —-mesajları ile sabit olduğunu, davalı ile müvekkili arasında araç kira sözleşmesinin mevcut olduğunu, işbu sözleşme sonucunda davalının müvekkilinden aracı teslim aldığını, araçta oluşan hasar, trafik cezası, hgs ödemesi borçları sebebiyle—- icra takibi başlatıldığını, icra takibi ——– başlatıldığını ancak aracın tesliminden davalı tarafından müvekkiline —- kanalı ile bakiye borcunun —- olduğunu belirtiğini, —- mesajları içerisinde mevcut bakiye borca ilişkin tablo incelendiğinde müvekkilinin —- ödediğinin anlaşıldığını, bakiye borcun davalı tarafından — olarak belirtildiğini, davalı ödemeleri düşmeden —olarak senedi işleme koyduğunu, borca kısmi olarak itirazlarının olduğunu müvekkilinin —- borcunun bulunmadığının tespitini ve davalı yanın takibi başlatmakta kötü niyetli olduğunun sabit olmakla % 20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, teminat yatırılmasının ardından takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket —-kendi şahıs şirketi üzerine kayıtlı —-işletmekte olduğunu, müvekkilinin uzun süre bu işi yaptığını, —- verdiğini, davacının dilekçesinde borcunu ikrar ettiğini, düzenlenen senette davacının dikkatsizliği sebebiyle oluşan zararın tazmini içinde olduğunu, davacı——– işlerinde kullanılmak üzere süreli olarak üst segment bir araç kiraladığını, davacı kiraladığı araç ile daha ilk kira ayının sonunda birçok ufak çapta kazaya karıştığını, davacının sözleşmede belirtilmen kira bedelinin ödenmesi noktasında temerrüte düştüğünü, davalı ise sözleşmede belirtilen tek taraflı haklı feshettiğini, davalı sözleşmenin feshedilmesin sonrasında aracın geri iadesini talep ettiğini, davacının aracı kendisinin getiremeyeceğini, davalının aracı geri almasını istediğini, davalı aracını en kısa sürede aldığını, aldıktan sonra oluşan hasarlar için aracı servise gönderdiğini, oluşan hasarları aracın orijinal parçalarıyla birebir değişimi yapılarak veya yetkili kişilerce onarılmasını sağlayarak giderildiğini, davalı davacıya kendi kusuru sonucu oluşan sigorta ve kasko kapsamına dahil edilmeyen bu hasarların tazmin edilmesini talep ettiğini, davacının bu aşamadan sonra davalının telefonlarını engellediğini ve iletişimi kopardığını, davalı ile davacı arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesi ve borca ilişkin kambiyo senedinin işbu davanın ne kadar haksız bir şekilde açıldığının göstergesi olduğunu, davacı kendi rızası ile imzaladığı kambiyo senedine itiraz ettiğini ve icra takibini durmayı amaçladığını, davacının kötü niyetli olarak işbu davayı açtığını, davacının iddia ettiği delillerin gerçeklerle bağdaşmamakta olduğunu, davacının borç miktarını düşürmeye çalıştığını, davacının sunduğu görüşme kayıtları dikkate alınsa bile borç miktarının değişmeyeceğini, davalının aracında meydana gelen hasarların tazmini için davacı ile anlaşmaya gittiğini, davalının aracında oluşan zararların tazmini için gerekli olan tutarın icra takibine kambiyo senedine takip yolu ile konu edildiğini, davalı ile davacının arasında imzalanan senedin doğru olduğunu, davacı tarafından ikrar edildiğini, borç miktarının daha az olduğundan dolayı delil niteliğinde haiz olmayan kayıtlarla itirazda bulunularak davacının borcunu ödemekten kaçındığını, davacının sunduğu delil niteliği taşımayan belgelerinin dava dosyasında esas olarak kabul edilmemesi gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalıya vermiş olduğu senede dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik Menfi Tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize –üzerinden vermiş olduğu —– tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiği belirtilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir.
Davalı vekili mahkememize —-üzerinden ——feragat dilekçe ve ekinde protokol sunduğu, dilekçesinde davacı ile anlaştıklarını, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Dava ön inceleme duruşması yapılmadan önce feragat edilmekle ,Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 26,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 32,40TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Tarafların yokluğunda hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2022