Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/622 E. 2022/654 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/622 Esas
KARAR NO:2022/654

DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:17/09/2021
KARAR TARİHİ:12/10/2022
Mahkememizde görülen Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı bankanın —arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden borçluya kredi kullandırıldığını, davalı — ise kredi sözleşmesine kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine sözleşmenin Bankaya vermiş olduğu yetkiye istinaden kredi hesabı kesilerek —tutarındaki borcun ferileriyle birlikte ödenmesi borçlulara ihbar ve ihtar edilmiş olduğunu, İhtarname neticesinde borçlular tarafından ödeme yapılmaması nedeni ile —sayılı dosyası ile —üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini ve borçlu — söz konusu dosyaya itiraz etmiş olduğunu belirterek; davalılar tarafından—dosyasına yapılan itirazın fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile iptaline ve takibin devamına, takibe itirazda bulunan davalıların alacağın — aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı hakkında tahsilde tekerrüre sebebiyet verecek şekilde mükerrer takip yapılmış olduğunu, davanın davacı tarafından —sayılı dosyası ile müvekkili hakkında yapılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğunu, davalının aynı zamanda eşi olan—davacı bankadan kullanmış olduğu kredinin kefili sıfatını haiz olduğunu, asıl borçlu — hakkında aynı kredi ile ilgili olarak —tahsili amacıyla — sayılı dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını ve takibin kesinleşmiş olduğunu, Kesinleşen takip üzerine — maliki olduğu taşınmazların satışı cihetine gidildiğini, Aynı borcun kefili olan davalı hakkında ayrıca ilamsız takip yapılması ve aynı borcun iki ayrı kişi hakkında –defa icra takibine konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı hakkında yapılan takibin takibe esas tutarının da (— olduğunu, davalının davacıya hiçbir borcu bulunmamakta olduğunu, müteselsil kefalet de olsa alacaklının asıl borçluya sonuçsuz kalan bir ihtarname keşide etmesi ve asıl borçluya karşı rehinin paraya çevrilmesi gerekmekte olduğunu, Somut olayda bu şartlar gerçekleşmemiş olduğunu, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları da bu doğrultuda olduğunu, davacı bankanın aynı alacak için —ayrı icra takibi yaptığını ve ipotekleri paraya çevirmeden kefil hakkında da takip gerçekleştirdiğini belirterek davanın reddini, davacı aleyhine —tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine — başlatılan icra takibine, İİK 67. maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı banka tarafından dava dışı — verilen kredi sözleşmesine davalı tarafından kefil olarak imzalanmış ise davalının sorumlu olduğu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Dosyanın — verilerek gerekirse—kredi sözleşmesinin kullandırıldığı banka şubesinde kayıtlar üzerinde inceleme yapması konusunda yerinde inceleme yetkisi verilerek dosyadan rapor aldırılmasına, karar verilmiştir—- tarihli raporunda, davacı bankanın davalı asıl borçlu— arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil —imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde genel kredi sözleşmesinin her sayfasını— etmeye gerek olmadığını, sadece işbu kefalet hükmünün devamında imza hanesinin bulunduğu sayfayı imzalamış olmakla; işbu kefalet hükmü de dahil olmak üzere tüm genel kredi sözleşmesi hükümlerinin hakkında geçerli olacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiği hükmü bulunduğu, takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, —alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere — asıl alacağın tamamen ödeninceye kadar—temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —-davalıdan istenilebileceği, ancak 5494 sayılı yasanın 26/2.md. Gereği—-itibaren de —- tarafından belirlenen dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği, takip tarihinden başlamak üzere—- asıl alacağın tamamen ödeninceye kadar—temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — davalıdan istenilebileceği rapor edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen —- raporundaki gerekçelere göre; davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu,—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince—yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmış, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu — arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil —-imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde genel kredi sözleşmesinin her sayfasını—etmeye gerek olmadığını, sadece işbu kefalet hükmünün devamında imza hanesinin bulunduğu sayfayı imzalamış olmakla; işbu kefalet hükmü de dahil olmak üzere tüm genel kredi sözleşmesi hükümlerinin hakkında geçerli olacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiği hükmü bulunduğu, takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, — alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere — asıl alacağın tamamen ödeninceye kadar — temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- davalıdan istenilebileceği, ancak 5494 sayılı yasanın 26/2.md. Gereği — itibaren de — tarafından belirlenen dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği, takip tarihinden başlamak üzere—asıl alacağın tamamen ödeninceye kadar —- temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — davalıdan istenilebileceği tespit ve kabul edilmekle; davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine ve alacak likit olduğundan davalının İİK 67/2 md. Gereğince asıl alacak—- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
—-Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile)Davalının — dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak, — işlemiş faiz, — olmak üzere toplam —alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
2-Takip tarihinden itibaren başlamak üzere — asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık— temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — uygulanmasına,
3-Takip tarihinden itibaren başlamak üzere—asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — uygulanmasına,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davalının İİK 67/2 md. Gereğince asıl alacak — üzerinden— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli — harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılmış tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam —-yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden — davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davadan önce gidilen ara buluculukta — karşılanan — ara buluculuk ücretinin, — davacıdan, — de davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
12-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren — hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.