Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/62 E. 2023/74 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/62 Esas
KARAR NO : 2023/74

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin, borçlu şirkete satarak teslim ettiği —- — tarihli —— faturalar muhteviyatı —bedelleri ile cari hesaptan kaynaklı —- bakiye alacağının bulunduğunu, davalı —- numaralı ihtarname gönderilerek borç bakiyesinin 7 gün içinde ödenmesi ihtar edilmişse de borcun ödenmediğini, ihtarnamenin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiğini belirtmiş olup, —- itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı —- yükleniminde yapılan ————yüklenici ile —- malzemesi satışı için davacı firmayla anlaştıklarını, ancak yüklenicinin ödeme yapmaması sebebi ile yüklenici firmaya —- edildiğini ve bu çeklerin ödendiğini, sonrasında davacı tarafından davalı müvekkili şirketin haberi dahi olmadan —– tutarlı ilave —– edildiğini, ilave gönderilen malzemelerin davalı müvekkilinin bilgisi dışında fatura edildiğini ve sehven kayıtlara girmiş ise de faturaların iade fatura düzenlemesi yapılarak iade edildiğini, buna ilişkin davacı şirkete — ihtarnamesi ile iade faturaların gönderildiğini, davalı müvekkilinin bahse konu —– hiçbir bağlantısının bulunmadığını, herhangi bir çalışanı bulunmadığı gibi, gönderilen malzemelerin hiçbirinin teslim edilmediğini, kaldı ki bu meblağlı bir teslimat için sözleşme veya talep fişinin olmasının gerekmekte olup davalı müvekkili ile davacı arasında böyle bir sözleşmenin de bulunmadığını,—- ihtarname sonrasında iade faturası gönderilmiş olmasına rağmen davacı tarafından faturaların tekrar davalı müvekkili şirkete gönderildiğini, bunun üzerine davalı müvekkili — cevap verilerek bir daha fatura gönderilmemesi hususunun ihtar edildiğini, davacı tarafından malın teslim edildiğinin ispat edilmesi gerektiğini, davacı ile davalı müvekkili arasında herhangi bir borç ilişkisinin bulunmadığını belirtmiş olup, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davacı şirketin teslim etmiş olduğu mallara karşılık düzenlediği faturalardan ——- alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Dava dosyasındaki tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlere dayandıklarından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri —- üzerinde mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Öncelikle davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla— talimat yazılmış olup,—–sayılı dosyasına sunulan —- tarihli bilirkişi raporu ile davalı şirketin —- yılına ait envanter defterlerinin açılış tasdikinin T.T.K’nun 6491 ile 213 sayılı V.U.K.’nun 220-222 maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, davacı şirketin elektronik deftere tabi olmasından dolayı yevmiye defteri ile defteri kebirin ilgili mevzuat gereğince noter tasdiki zorunluluğunun bulunmadığı,— yevmiye defteri ile büyük defterin e- defter beratlarının onaylandığı, davalı —-ticari defter ve belgelerinde davalı şirketin —- olarak kayıtlı olduğu ve bu hesaba göre; dava tarih—- borçlu olduğu rapor edilmiştir.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu — dosyaya sunduğu 26/10/2022 tarihli raporunda; davacı şirketin — yıllarına ilişkin ticari defterlerinin —-onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla —talimat yazılmış olup,—-dosyasına sunulan —- tarihli bilirkişi raporu ile davalı—- ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun tespit edildiği, e-fatura sistemi üzerinden —— tamamının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, ihtilaf konusu iade faturasının 8 günlük yasal süresi içinde tanzim edilmediği, içeriği malların davacıya geri iadesine ilişkin delilin de bulunmamasına göre davacı şirketin 108.42241 TL tutarlı alacağını talep edebileceği, Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; davacı şirket tarafından, faturalardan kaynaklanan açık hesap alacağının tahsili amacıyla———– ihtarnamesinin gönderilerek 7 gün içinde borcun ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı— edilmiş olduğundan, 31.08.2020 tarihinde temerrüdün oluştuğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf faturalara dayalı olarak dava açmıştır. Davalı yanca dava dışı ——yükleniminde yapılan——yüklenici ile —– satışı için davacı firmayla anlaştıklarını, ancak yüklenicinin ödeme yapmaması sebebi ile firmaya yardım maksatlı— — çek tanzim edildiği ve bu çeklerin ödendiğini ancak daha sonra davalı şirketin haberi —– tanzim edildiği, ilave gönderilen malzemelerden davalı şirketin haberi olmadığını, bu faturanın sehven davalı şirketin kayıtlarına girdiğini, bu nedenle iade faturası düzenleyerek iade edildiğini, davacı taraf ile aralarında herhangi bir borç ilişkisi olmadığına ileri sürmüştür. Tarafların tacir olması ve yapılan işlerin de faturaya bağlanması nedeni ile öncelikle tarafların defter incelemelerine bakılmıştır. Davacı ticari defter ve kayıtlarında, davalı şirket ait hesap hareketlerinde —- kaydedildiği, karşılığında— alacak kaydı girilerek, dava tarihi itibariyle—- alacaklı olduğu; davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında ise 66,07 TL borçlu gözüktüğü anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki uyumsuzluk sebebi olan — davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalara karşılık davalı —- iade faturasının düzenlenmiş olmasından kaynaklandığı, iş bu faturaya karşılık davacı şirket tarafından da iade faturası düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketin — form kayıtları incelendiğinde; davacı şirketten alınan mal ve hizmete ilişkin 9 adet fatura karşılığı toplamda — alım bildirimi yapıldığı,—- bildirimi yaptığı, iş bu faturaların davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen iade faturalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin — incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalı şirkete satılan mal ve hizmete ilişkin —- satım bildirimi yaptığı, bu tutarın içerisinde davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen mal teslim faturaları ile iade faturasının bulunduğu, 2 adet fatura karşılığı toplamda 183.766,00 TL alım bildirimi yapıldığı, iş bu faturaların davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen iade faturalarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Somut olayda davalı taraf faturanın ticari defter ve kayıtlarına sehven girdiğini cevap dilekçesinde beyan etmiş ise de; bu şekilde sehven giren kayıtların düzeltim yolu ile kayden düzeltilmesi gerekirken iade faturası ile çıkış yapılması —- tekniğine aykırı olduğu gibi bu kez de daha sonra —kayıtlarında gösterilip —- vergi iadesinin alınması gerekirdi. Davalının tüm bu oluşa rağmen yaptığı savunmaya bu sebeple itibar edilmemiş olup, dava konusu ——– aynı ilişkiye dayalı olarak bizzat kendi kabulünde olan 210.000,00 TL’lik ödemeden ötürü de ”aramızda ticari ilişki yoktur, talimatım olmadan gerçekleştirilen fazladan mal teslimine ilişkindir.” savunması hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır. Mal tesliminin de davalının kabulünde olduğu görülerek teslim edilen mal bedelinden davalının sorumlu olduğu ve davacı tarafından gönderilen ihtarnamede 7 günlük ödeme süresi tanındığı nazara alınarak— tarihinde temerrüdün oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
—- temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken —— harcın mahsubu ile bakiye 5.554,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf yararına —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 1.851,59 TL peşin harç, —- bilirkişi ücretleri ve posta giderleri olmak üzere toplam —- davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davadan önce gidilen— arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.