Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/614 E. 2023/324 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/614 Esas
KARAR NO : 2023/324

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2023

—– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —-esas, ——karar sayılı, 01/07/2021 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememizin —– esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.

TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili arasında 18/08/2020 tarihli franchise bayi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalı borçlu franchise alan olup —–ili , Merkez İlçesinde —— ismi ile franchise bayi olarak faaliyet göstereceğini, müvekkilinin davalıya sözleşme kapsamındaki işleri yapabileceği konusunda güvenmişken ve tarafların açık iradeleri ile sözleşme imzalanmışken davalının—-. Noterliğinin 21/08/2020 tarihli—— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ” ben yaptığım araştırmalarda —– için bu işin pek karlı ve mümkün olmadığını öğrendim ayrıca eşimin bu iş için onay vermemesi ve kredi çekerek bu işi yapmamamı istememesi etkili olmuştur. Aile huzurumun bozulmaması, ailemin dağılmaması ve bu işin —– için çok riskli olması nedeniyle ben bu sözleşmeden vazgeçiyorum ” şeklinde sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğunu, ihtarnamenin müvekkiline 27/08/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamenin tebliğ tarihine kadar müvekkili ile davalı arasında sözleşmenin normal süreçte devam ettiğini, müvekkilinin sözleşme ifası için gerekli hazırlıkları yaptığını, matbaa ve kullan at siparişlerini verdiğini, imalat ve tedarik için görüşmeler yaptığını, sözlü ön anlaşmalar yaptığını, sözleşme çerçevesinde bayi kurulum çalışmaları başladığı bilgisini sosyal medya hesaplarında paylaştığını,—- bölgesinden gelen yeni bayi taleplerini davalı ile imzalamış olduğu sözleşmeye güvenerek reddettiğini, sözleşme kapsamında franchise bayi ücretinin 55.000,00 TL + KDV şeklinde kararlaştırıldığını, bu ücretin 35.000,00 TL’sini sözleşme imza tarihini takip eden ilk 2 gün içerisinde ödeyeceğini garanti ettiği için senet yapılmadığını, kalan 20.000,00 TL için senet düzenlendiğini, davanın genel mahkemelerin görevi dahilinde kaldığı için Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığını, her ne kadar dava ticari dava değilse de dava dışı ve yargılama yapılmadan çözümlenmesi için arabuluculuk kurumuna başvuru yapıldığını, 04/11/2020 tarihli tutanağın imzalandığını, taraflar arasında anlaşmanın sağlanamadığını, alacağın tahsiline ilişkin icra takibinde bulunulduğunu, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle davalı borçlu şirketin —–İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, görev itirazlarının bulunduğunu, franchise sözleşmelerinin feshinden kaynaklanan tazminat ve cezai şart gibi genel taleplerle ilgili olan 556 sayılı KHK kapsamında olmayan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin güncel kararlarının da bu yönde olduğunu, dava konusu franchise sözleşmesinin feshinden kaynaklanan cezai şarta ilişkin olduğundan Yargıtay kararları ve yasa gereği görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, görevsizlik nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemenin davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri adresi olan —– Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, esas yönünden de davanın haklı sebeplere dayanmadığını reddinin gerektiğini, %10 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle franchise sözleşmesi ile yüklenilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şartın alacağının tahsiline yönelik olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Celp edilen —-. İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı takip dosyasının UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemesinde; davacının davalı aleyhine 18/08/2020 tarihli franchise bayi sözleşmesinin 28.2 maddesi gereği 10.000,00 USD cezai şart alacağı, 16,73 USD takip takip öncesi faiz olmak üzere toplam 10.016,73 USD alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın taraflar arasında akdi ilişkinin ihtilafsız olup akdi ilişkin davalı francaish alan tarafından sonlandırıldığı ihtilafsızdır, ihtilafın icra takip tarihinde bu anlaşma nedeni ile takibe konabilecek bir davalı alacağının doğup doğması ve miktarı hususunda toplandığı anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 09/02/2023 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; raporda “Uyuşmazlığın İrdelenmesi” başlığı altında (1) sayılı bentte tanıtılan uyuşmazlık konusunun, bağlandığı sorunlara göre “Somut Olay ‘Özeli”nin (2) sayılı bentte yapılan incelemesinde açıklanan nedenlerle, taraflar arasında sözleşmenin imzalanmasıyla akdin inikat etmesine, irade fesadı bulunduğuna ilişkin delil ikame edilmemesine, fesih bildirime ve savunmada yer alan gerekçelerin sübjektif vasıfta olmasına göre, akdin haklı olarak fesih nedeni oluşturmayacağı sonucunun nihai takdirinin mahkememize ait olduğu, raporda “Uyuşmazlığın İrdelenmesi” başlığı altında ceza-i şarta yönelik olarak (3/C) sayılı tanıtılan yüksek yargı uygulaması ile aynı sayıda (D) sayılı bentte açıklanan gerekçelerle, Türk Borçlar Kanunu’nun 182/son maddesi gereğince indirim yapılıp yapılmayacağı; yapılacak ise TMK.m.4 hükmüne göre oranının takdirinin münhasıran mahkememizin yargı yetkisi dahilinde olduğu; takipteki birikmiş faiz talep koşulunun gerçekleşmediği; bir alacak karar altına alınması halinde, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının yürütülmesini isteyebileceği, işaret edilen hususlar ile davadaki taleplerin hukuki değerlendirmesinin tamamının mahkememize ait olmak üzere heyet kanaatlerini bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama toplanan deliller alınan bilirkişi raporunda ki doneler ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı ile davalı arasında 18/08/2020 tarihli franchising sözleşmesinin davacı tarafından sona erdirilmesi sebebiyle davacının takibe konu yaptığı sözleşmede belirtilen 10.000,00 USD cezai şart alacağını isteyip isteyemeyeceği hususunda toplanmıştır.Taraflar arasında ilişki sözleşmenin imzalanması ile kurulmuştur. Davalının 20/08/2020 tarihli ihtarnamesi ile —– bu iş için pek karlı ve mümkün olmadığını öğrendiğini, eşinin bu işe onay vermediğini, kredi çekerek bu işi yapmak istemesinin etkili olduğunu, aile huzurunun bozulmaması ve işin—— için riskli olması nedeniyle sözleşmeden vazgeçtiğinin” bildirildiği, davalı tarafından dayanılan sebeplerin sözleşmenin kurulmasından önce tespitinin mümkün bulunduğu, bu sebeple sözleşmenin haklı olarak fesih nedeni oluşturmayacağı, davacının dayandığı sözleşmenin 28/2. Maddesinin ek olarak 20.000 USD maddi tazminatın franchise veren’e ödeyeceğinin düzenlendiği, düzenlemenin BK gereğince cezai şart niteliğinde olduğu, davacının cezai şartı isteyebileceği, ancak miktarın francihes alanın mahvına neden olacağından TBK 4. Maddesi uyarınca 2.500,00 USD cezai şarta takdir edilmiştir. Takdiri indirim yapılması sebebiyle davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının—–. İcra Dairesi’nin —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2500 USD asıl alacak üzerinden devamına,
3-Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
4-Asıl alacak olan 18.461,25 TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.261,09 TL harçtan, peşin alınan 892,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.615,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 892,96 TL peşin harç ve 2.230,25 TL bilirkişi ücreti, posta ve yazı giderleri olmak üzere toplam 3.182,51 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.