Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2023/162 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/612 Esas
KARAR NO : 2023/162

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında —- ameliyat ——– tarihinde ticari ilişki kurulduğunu, davalı hastanenin davalı hastanenin —- hastayı acil bir ameliyata aldığını, müvekkili şirketten—- malzemesi talep ettiğini ürünlerin davalı hastane tarafından teslim alınarak ameliyatta kullanıldığını,—şirketten acil talep edilmiş olması nedeniyle söz konusu alışveriş kapsamında teklif formu ya da —- oluşturulmadığını, Esasen söz konusu ticari faaliyetlerde yazılı usul üzerinden satış işlemlerinin yapılmadığı, taraflar arasında — ilişkisine dayalı olarak çoğu — yoluyla alışverişin sağladığı da bilinen bir gerçek olduğunu, müvekkili şirket tarafından ——– bedelli fatura düzenlendiğini, ancak davalı faturayı teslim almaktan kaçındığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından söz konusu faturanın, —- ihtarname ekinde davalıya tebliğe çıkarıldığını ve faturanın —– tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın, faturayı tebliğ aldıktan sonra faturada yazan bedele şifahen itiraz ettiğini ve müvekkili şirketten indirim talebinde bulunulduğunu, ancak müvekkili şirket tarafından bu talebin geri çevrildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından, haksız ve kötüniyetli olarak faturada —- malzemelerin kendileri tarafından kullanılmadığı iddia edilerek faturaya—- tarihli ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, davalı hastanenin müvekkili şirketten satın aldığı —- kullanmış olmasına rağmen taraflar arasında ücret hususunda ihtilaf olması nedeniyle ödeme yapılmadığı belirtildiğini, müvekkili şirketin alacağını tahsil amacıyla davalı —— görüşmeler yaptığını, taraflar arasında yapılan şifahi görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılmaması üzerine müvekkili şirket tarafından ——- kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve kötüniyetli olarak söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve dosya kapsamında takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, davalı tarafından———-kapsamında yapılan haksız itirazın iptaline, alacak likit olduğundan davalı aleyhinde %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kanuni süresi içinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça ———— ihtarnamesine yasal süresi içinde itiraz edildiğini, davalı —— yapılan başvuru sonucunda verilen cevaptan bu ürünlerin müvekkili şirket tarafından kullanıldığına yönelik herhangi bir ibare bulunmadığını, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete satılmış herhangi bir ürün bulunmamakta olup, bu satışın yapıldığına ya da ürünlerin satılması talebinde bulunulduğuna dair herhangi bir sözleşme ya da yazılı ön —- bulunmadığını belirterek Öncelikle davanın kanuni süresi içinde açılmadığından davanın usulden reddine, mahkeme tarafından usulden ret kararı verilmemesi halinde, davanın esasına girilerek müvekkili şirketin iddia edildiği gibi davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığından davanın esastan reddine, davacının huzurdaki davayı kötü niyetli olarak açmış bulunduğundan, davacının dava konusu değerin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine icra müdürlüğünde yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca davalının itirazı nedeniyle itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce, dosya bilirkişiye verilerek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili —— tarihli dilekçe ile dosyadan feragat ettiklerini bildirmiş, feragat beyanları doğrultusunda duruşma günü beklenilmesizin karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili de —- birbirlerinden harç, masraf ya da vekalet ücreti gibi maddi talepleri olmayıp, herhangi bir surette yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını dosyada feragat ve feragati kabul beyanları neticesinde işlem yapılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 108,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 71,33 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davadan önce gidilen —– davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.