Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/589 E. 2023/839 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/589 Esas
KARAR NO:2023/839
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 06/09/2021
KARAR TARİHİ: 06/12/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında taşıma ilişkisine istinaden farklı tarihlerde taşımalara gerçekleştirildiğini, bu taşımalara ilişkin faturalar düzenlendiğini, daha sonra davalı tarafından davacıya haksız olarak faturalar gönderildiğini, bu faturalara karşılık davacı tarafından iade faturaları düzenlendiğini, tüm bu işlemler sonrasında davacının davalıdan 840,00 EUR ve 531,00 TL alacağının bulunduğunu, davalının davacıya olan borcunu ödemediğini 840,00 EUR ve 531,00 TL tutarındaki alacağın tahsili için —– sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının bu itirazlarının haksız olduğunu, Somut olayda 840,00 EUR tutarında bir yabancı para alacağı bulunduğunu, yabancı para alacaklarının işletilmesi gereken faizin 3095 s.y kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 4/a maddesine göre belirleneceğini, buna göre yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağını, bununla birlikte taraflar arasındaki ilişki ticari iş olduğunu, davacının davalıdan olan alacağının 531,00 TL’ lik kısmına takip tarihi olan 25.11.2020 tarihinden itibaren avans faizinin uygulanması gerektiğini, alacağın likit olduğunu, davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, davacının taşımayı hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirdiğini, bu kapsamda tüm yükümlülüklerin ifa edildiğini fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla borçlu tarafından ——dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline ve icra takibinin asıl alacağın 840,00 EUR’ luk kısmının takip tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca bir yıllık Euro mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile 531,00 TL’ lik kısmının takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı şirkete kesilen takip konusu edilen faturalara dair hizmetin alınmadığını, bu sebeple davacının faturanın ve faturada adı geçen mal veya hizmetin davalı şirkete teslim edildiği yönündeki iddiaları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının kesmiş olduğu haksız fatura—– numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, davacı faturası kesilen mal veya hizmetin teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin mevcut olmadığını, hukuki açıdan fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte hizmet tamamlanmamış ise faturanın delil olabilme niteliğinden yararlanabilmesinin mümkün olmadığını, alıcının KDV hariç fatura bedeli kadar borçlandığını söylemek de mümkün olmayacağını, sadece faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itirazedilmemesi sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtı olmadığı gibi malın teslimi veya hizmetin görüldüğünün de kanıtı olmayacağını, bu nedenle sözleşmesel ilişkinin inkarı halinde faturayı düzenleyen kimsenin ilişkinin varlığını ve malın teslimi veya hizmetin tamamlandığını kanıtlamasının gerekeceğini, davacı tarafından davalının satın aldığı iddia edilen malların teslim edildiğine dair herhangi bir sevk ve irsaliye bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan fatura üzerinde davalı şirket çalışanı olmayan birinin imzası bulunduğunu ve hukuki açıdan fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte mal teslimi yapılmadan hizmetin tamamlandığını, bu durumda davacı tarafından davalılar ile arasında alım-satım ilişkisi olduğunu kanıtlamasını ve bu husustaki delillerini ibraz ve ikame etmesi için uygun mehil verilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken faturanın tebliğ edildiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmayacağını, davacının kestiği faturaya ilişkin davalının hiçbir şekilde teslimat gerçekleştirmediğinden icra takibine itiraz etme zorunluluğunun doğduğunu, davacının hizmet verdiğini ispat etmesinin gerekeceğini, huzurdaki davaya ilişkin olarak; davanın yukarıda açıkça izah edilen nedenlerle reddine karar verilmesinin gerektiğini, kötü niyetli davacının dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya tahmilini karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası —– çıktıları, bilirkişi raporları.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen ——- sayılı dosyasının incelenemesinde; cari hesap fatura alacağına dayalı 840,00 Euro asıl alacak, takip öncesi işlemiş faiz 1,48 Euro, toplamı 841,48 Euro asıl alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın 02/12/2020 tarihinde itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Taraflar arasında taşıma konusunda anlaşma olup olmadığı, fatura alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan ——— sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu görüldü.Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden ve taşıma konusunda uzman bilirkişinin inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez heyet bilirkişi raporunda özetle; Tüm delillerin münakaşası, işlemiş faiz ile İİK md.67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme`ye ait olmak üzere, dava ve takip dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile tarafların defter kayıtlarıyla müstenitleri üzerinde Sayın Mahkemece heyetimize verilen görev kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle;Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Tacir olan her iki
tarafın —– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış onayları ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir beratlarının süresinde alındığı, T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Davacının Alacak Talebi Yönünden: Her iki tarafın ticari defter kayıtlarıkarşılaştırıldığında; taraflar arasında öteden beri gelen ve süreklilik arz eden ticari ilişkinin defter kayıtları ile sabit olduğu, davacının davalı şirkete taşıma, nakliye hizmeti verdiğinin anlaşıldığı, davacının takip tarihi itibariyle 1.670,00 EUR karşılığı 12.607,60 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, davalının ise kendi defterlerinde davacının “TL” takip talebi olan 531,00 TL tutarında borçlu gözüktüğü, tarafların defterlerinde karşılıklı olarak izlenen 531,-TL. yönünden davalının takip tarihi itibariyle davacıya borçlu durumda olduğu, Davalının kendi ticari defterlerinde davacıya EUR para birimi cinsinden borcu gözükmese de davalının 20.12.2018 tarih KDV dahil 840,00 EUR tutarlı “geç teslimat bedeli” açıklaması ile davacı adına düzenlediği faturaya dayanarak davacının uluslararası karayolu taşıma işinin navlun ücretinden kaynaklanan bakiye alacağından kısmen de olsa kesinti yapmasının, takdiri Yüce Mahkeme`ye ait olması kaydıyla yerinde olmayacağı, Faiz Talebi Yönünden: Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; (tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle) miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere,
davacının 531,TL.`lik alacağına takip tarihinden itibaren 3095 SK. 2/2 maddesine göre avans faizi oranında ticari faiz; 840,- Euro`luk alacağına ise (her ne kadar CMR Md. 27`de hak sahibine ödenecek “tazminat” için yılda % 5 üzerinden faiz öngörülmüş ise de; derdest davada hak sahibine ödenecek hasar tazminatı değil navlun ücretinden kaynaklanan alacak tartışıldığından, %5 oranında maktu döviz faizi yerine) 3095 SK. Md.4/a hükmü uyarınca, Kamu Bankalarının 1 yıllık Euro mevduatlarına uyguladıkları faiz oranına göre döviz faizi de yürütülebileceği sonuç ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı şirket arasında taşıma işi olduğu, davacının farklı tarihlerde taşıma işini gerçekleştirdiği, bu taşımalara ilişkin fatura düzenlediği, davalının da davacıya faturalar gönderdiği, davacının davalıdan 840,00 Euro ve 531,00 TL alacağı olduğu iddiaları ile eldeki davanın açıldığı, davalının ise dava konusu faturaya dayalı olarak hizmet almadığı savunmasını ileri sürdüğü görülmüştür. Dosya gerekli hesaplamaları yapmak üzere bilirkişiye tevdii edilmiş, her iki tarafın da ticari defterleri bilirkişi marifeti ile incelenmiş, inceleme sonucunda davacının davalı şirkete taşıma, nakliye hizmeti verdiğinin anlaşıldığı, dava konusu 531,00 TL’nin davalı ticari defterlerinde de borç olarak kayıtlı olması nedeni ile bu miktar yönünden çekişmenin bulunmadığı, davalının kendi defterlerinde euro cinsinden borçlu gözükmediği, ancak davalının 20/12/2018 tarihinde KDV dahil 840,00 euro tutarlı geç teslimat bedeli açıklaması ile davacı adına düzenlediği faturaya dayanarak davacının uluslararası karayolu taşıma işinin navlun ücretinden kaynaklanan bakiye alacağından kısmen de olsa kesinti yapmasının yerinde olmayacağı, nitekim davalı tarafça davacıya bu hususta yapılmış bir yazılı bildirimin bulunmadığı gibi teslim sırasında da CMR belgesine bu yönde ihtirazi kayıt konulduğuna dair bir belgenin bulunmadığı anlaşılmakla; davacının dava açılmadan önce davacıya ihtar göndermediği bu sebeple takip öncesinde işlemiş faiz talebinin yerin olmadığı kabulü ile sadece asıl alacaklar yönünden takibin devamına karar verilmiş, borcun kaynağı dikkate alınarak, borcun likit ve davalıların itirazlarında haksız olduğu gerekçesi ile asıl alacakların euro cinsi paranın takip tarihindeki TL karşılığı dikkate alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının ———-Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 531,00 TL ve 840,00 Euro asıl alacak üzerinden devamına, 531,00 TL asıl alacağa takip tarihinden sonra avans faizi işletilmesine, 840,00 Euro alacağa ise takip tarihinden sonra kamu bankalarının bir yıllık Euro mevduatına uyguladıkları faiz oranına göre döviz faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacaklar olan 531,00 TL ve 7.949,16 TL toplamı 8.480,16 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 579,28 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 108,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 471,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 108,26 TL peşin harç toplamı 167,56 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin kabul/red oranı dikkate alınarak 1.269,26 TL’sinin davalıdan, 50,74 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL, bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 324,50 TL olmak üzere toplam 1.924,50 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.850,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafınca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar yönünden 8.480,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar yönünden 339,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 06/12/2023