Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/580 E. 2023/259 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/580 Esas
KARAR NO: 2023/259
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/09/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2023

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki ciro ve imza müvekkiline ait olmadığını, takibe konu çekteki imza ile müvekkile ait olan vekaletnamedeki imzanın çıplak gözle karşılaştırıldığında dahi çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, Sonuç olarak takibe konu çekteki imza başka bir kişi tarafından müvekkili imzası taklit edilerek atıldığını, ayrıca takibe konu çekteki ciroda müvekkilinin soyadı dahi yanlış yazıldığını, müvekkilinin soyadının —iken, ciro eden kişi —- olarak yazıldığını, yine söz konusu cirodaki yazı karakterleri ile müvekkiline ait vekaletnamedeki yazı karakterleri karşılaştırıldığında, yazı karakterlerinin de müvekkili elinden çıkmadığının anlaşılacağını, çek üzerindeki yazıların da hiçbiri müvekkiline ait olmadığını, Yine takibe konu çeke bakıldığında çek üzerinde——ödemeden men şeklinde tedbir kararı olduğunu, bu haliyle de işbu çek kambiyo seneti vasfını yitirmiş olup, takibe koyulması hatalı olduğunu, davalarının kabulü ile; öncelikle ve ivedilikle teminatsız olarak tedbiren —– sayılı icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesine, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine, ——numaralı dosyasında başlatılan icra takibinin iptaline, Kötüniyetle hareket ederek müvekkilinin hem mesleki hem kişisel hayatına onarılmaz zararlar veren davalının, bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenecek olan dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, davacının dava konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davası İİK 72. maddesinde düzenlenmiştir. Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir.
Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer.
Davacı vekili dava dilekçesi ile çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia etmiştir.
—–saylı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı ve dava konusu çekte yer alan keşideci ve cirantalar aleyhine 25.000,00 TL senet, 50,00 TL komisyon, 2.500,00 TL çek tazminatı, 2.168,32 TL geçmiş gün faizi, 3.446,92 TL geçmiş gün faizi, 2.884,93 TL geçmüş gün faizi olmak üzere toplam 36.050,17 TL nin tazmini için takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce çekte yer alan davacı imzasının davacıya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesi yaptırılması için çek temin edilmeye çalışılmış, çekin icra müdürlüğünce davalı tarafa iade edildiği yönündeki cevap nedeniyle 23/01/2023 tarihli yenileme tensip zaptı ile davalı tarafa çek aslını sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı tarafından çek aslının sunulmadığı görülmüş, bu nedenle çekteki imzanın davacıya ait olmadığının kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kötü niyet tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede ise; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir.
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır.
Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir.
Nitekim aynı ilkeler, —–kararlarında da vurgulanmıştır.
Eldeki davada davalı davacıdan sonra gelen hamil olmadığından imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda değildir. Bu nedenle kötüniyetli kabul edilmez. Açıklanan nedenle davacının kötü niyetli takip tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davacının——esas sayılı dosyasında takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyetli takip tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 2.462,59 TL harçtan, peşin alınan 615,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.847,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 615,65 TL peşin harç ve 433,00 TL posta ve yazı giderleri olmak üzere toplam 1.107,95 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 680,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, tarafların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 04/05/2023