Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/570 E. 2021/891 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/570 Esas
KARAR NO: 2021/891
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilince — dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibinin bankaya ibraz edilmeyen bir çeke dayandırıldığını; çekin davalı—- düzenlenen çekin —–tarafından —- ciro edildiğini, ondan da müvekkiline geçtiğini bildirerek; başlatılan icra takibinin davalıların haksız yere itiraz ettiğini, bu itirazla takibin durduğunu bildirip, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, görev itirazında bulunarak bankaya ibraz edilmeyen çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, bu nedenle mahkememizin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, ayrıca husumet itirazları olduğunu zira davalı şirketin dava dışı ve takip konusu çekin lehtarı konumundaki —– müteahhidi olduğunu; inşaatın yapımıyla ilgili alınacak avans niteliğindeki ödemelerin teminatı amacıyla bu çekin —– verildiğini, müvekkili tarafından inşaatın tamamlandığını, bu nedenle çekin teminat vasfı kalmadığını;— söz konusu çeki müvekkiline iade etmesi gerekirken tedavüle çıkardığını; davacıyla müvekkili şirket arasında hiç bir hukuki ilişkinin bulunmadığını; davacının —ortağı olduğunu; ona daire teslimiyle —- sorumlu olduğunu;—– üyeler arasındaki iç ilişkiye müvekkili müteahhidin karıştırılamayacağını bu nedenle davanın kendileri yönünden husumetten reddinin gerektiğini; diğer davalı müvekkili —- şirketin yöneticisi olduğunu, çeke aval vermiş ise de, çek kambiyo vasfı niteliğini yitirdiğinden aval sorumluluğunun ortadan kalktığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, eşi— birlikte başlattığı icra takibinde, davalılar aleyhine —-alacağı olmak üzere toplam —— asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte tahsilini talep etmiş; davalılar süresi içinde yaptıkları itiraz ile takibe konu çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğini, kambiyo vasfını yitirdiğini, bu nedenle asıl alacağın dışındaki ferilerin istenemeyeceğini, kaldı ki, takibe konu çek bedelin karşılığında daire verilmesi konusunda alacaklılarla görüşmeler yapıldığını, karşı tarafın tekliflerine yanaşmadığını, müvekkilinin ödeme yapmasına da razı olmadıklarını belirterek; borcun tamamına itiraz ettiklerini bildirmiş, itiraz üzerine takip durmuş, davacı tarafından iş bu dava bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davacı vekili duruşmada yaptığı açıklamada, müvekkilinin çek lehtarı olan ——– ortağı olduğunu; müvekkili ve diğer arsa sahiplerinden— inşaat yapılacak arsayı satın aldığını; —-aralarındaki anlaşmaya göre amacın hasılat paylaşımı olduğunu; —–ortaklarına ——verilmeyeceğini, —-satışından sonra yapılacak kârın paylaşılacağını; ancak villaların süresinde bitirilemediğini bu nedenle —– ortaklarına çekler verdiğini; çeklerin verildiğine dair yazılı protokol bulunduğunu, dosyaya sunduğunu; ——–tarafından hangi çekin kime verildiğinin protokol ekindeki listede mevcut olduğunu; bilahare kar paylaşımının gerçekleşmediğini bazı üyelere daire ya da — verildiğini; kendilerinin herhangi bir bağımsız bölüm ya da villada almadığını; bu nedenle — verilen çeki bağımsız bölüm alan —-iade etmesi sonunda,— ciroladığı çekin —-tarafından kendilerine verildiğini; müvekkili tarafından sattığı arsa payına karşılık hiç bir şey alınmadığından dolayı müvekkilinin de çeki icra takibine koyduğunu bildirmiştir.
Takip konusu olan alacak bankaya ibraz edilmemiş çekten kaynaklanmaktadır. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek KAMBİYO SENEDİ VASFINI yitirir, ADİ YAZILI SENET niteliğindedir.
Çek incelendiğinde, aleyhine icra takibi başlatılan — çekin keşidecisi olduğu, aleyhine icra takibi başlatılan ve bu şirketin sahibi olduğu bildirilen —- yazmak suretiyle aval verdiği; çek lehtarı tarafından çekin — ciro edildiği; —- cirosuyla bu şahıstan çekin çıktığı, davacımızın da çekin hamili olduğu anlaşılmıştır.
Kambiyo vasfını yitirip adi yazılı senet niteliğindeki bu belge nedeniyle TTK 732/1 madde gereğince keşideci ve aval veren sebepsiz zenginleşme düzenlemesi sebebiyle senet miktarı ile sorumludurlar. Davalı vekili her ne kadar kambiyo vasfını yitirdiği için aval verenin sorumluluğunun sona ereceğini savunmuş ise de; bu savunma çeke kefil olanlar için geçerlidir. Çeke kefil olanlar, çek, çek özelliğini yitirdiğinde kefaletleri sona erer ancak çeke aval verenlerin sorumluluğu aynı keşideci gibi olduğundan ve TTK 732 maddedeki bu düzenleme karşısında sorumlulukları devam edeceğinden davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
İcra takibi her ne kadar davacımız— birlikte dava dışı— tarafından yapılmışsa da, itirazın iptali davası çeki elinde tutan —– tarafından tek başına açılması mümkün olup, davacımızın GENEL HACİZ YOLUYLA icra takibinde bulunduktan sonra tek başına bu davayı açabileceği kabul edilmiş; davanın esasına girilmiş; kambiyo özelliğini yitirse dahi takibin dayandığı belgenin nitelendirilmesi görevini belirlemeyeceğinden mahkememiz görevli kabul edilmiş; takibin ve davanın keşideci ve aval verene karşı yöneltilmiş olduğundan davalının husumet itirazı yerinde görülmemiş; davalı şirketin keşideci olarak — da — veren olarak belge üzerindeki miktar olan — sorumlu olduğu kabul edilerek bu miktar yönünden itiraz haksız bulunmuş; adi yazılı senetten kaynaklı alacaklar da likit olduğundan —— üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmiş;
Takipteki işlemiş faiz kalemi yönünden itirazın iptali davası haklı bulunmamış, zira, adi senette her ne kadar düzenleme tarihi mevcut ise de; artık bankaya süresi içinde ibraz edilmeyen çekten dolayı söz konusu belgenin adi yazılı senet haline geldiği; senede bağlı alacakların aranılacak borçlardan olduğu; bir başka deyişle, davacımızın senedin keşidecisi ve aval verenini arayıp belgeyi ibraz etmesi ya da ihtar göndermesinin gerekeceği ancak bu taktirde keşideci ve aval verene iş bu belge dolayısıyla “hamile ödeme” sorumluluğunun başlayacağı; temerrüte düşürülmeden işlemiş faiz istenemeyeceği; icra takibinde talep edilen çek tazminatı ve çek komisyon alacağının ancak kambiyo vasfını yitirmemiş çeke dayalı icra takiplerinde istenebileceği nazara alınarak bu kalemler yönünden itirazın iptali talebi reddedilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacımız —bakımından;
Davalıların —dosyaya yapmış bulundukları itirazın asıl alacak yönünden iptali ile, takibin —asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takipten itibaren yıllık —- değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak üzere devamına,
Diğer kalemlere yönelik fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
— üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Alınması gereken harçtan peşin alınan ilam harcının mahsubu ile eksik 47,757,70 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan başvuru harcı ve peşin ilam harcı olan 118,60 TL ile 7 elektronik tebligat masrafı 37,50 TL toplamı 156,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, davacı lehine 52.050,00 TL nispi vekalet ücreti taktirine, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden hesaplanan 24.239,70 TL nispi vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.02/12/2021